SLE hücre ve doku proteinlerine karşı otoantikor üretimi sonucu gelişen köpek ve kedilerde idiopatik, multisistemik otoimmün bir hastalıktır. Hastaların ortalama %30’unda deri ve/veya oral boşluk etkilenir.
ETİYOLOJİ
Multifaktöriyeldir.
Genetik duyarlılık, immünolojik faktörler, ilaçlar, hormonlar ve ultraviyole ışıkların etiyolojide önemli
olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda
SLE’nin etiyolojisinde viral ajanlarında rolünün olduğu düşünülmektedir. Özellikle C-tip RNA virıslar gibi enfeksiyöz ajanların başlatıcı özellikte
olduğu kabul edilir. DNA,
RNA, Gamaglobulin, eritrosit, trombosit, lökosit, koagulasyon faktörleri ve
fosfolipidlere karşı antikor oluşur. Köpeklerde sıklıkla görülmesine karşılık
kedi ve atlarda ender görülür. Yaş ve cinsiyet predispozisyonu yoktur. Irklarda
ise; Collie, Shetland çoban
köpekleri Beagle, Poodle Irish setter ve
Alman çoban köpeklerinde, Siyam, Persian ve Himalayan kedilerde
predispozisyon vardır.
PATOGENEZ
İmmünoregülatör bir bozukluk sonrasında organa özgü
olmayan nükleer ve sitoplazmik antijenlere ve organa özgü olan antijenlere
karşı otoantikor oluşturur. Oluşan immun kompleksler glomerular bazal
membranda, sinoviyal membranda, deride ve kan damarlarında birikir. Doku hasarı;
immün komplekslere bağlı komplement aktivasyonu, enflamatuar hücrelerin
infiltrasyonu ve otoantikorların membrana bağlı antijenlere karşı direk
sitotoksik etkisi sonucu ortaya çıkar. Damarların bazal
membranlarında immun komplex toplanır ve tip 3 hipersensivitesi gelişir. İnsan
ve köpeklerde sitoplazma bileşenlerine karşı antikorların varlığı ortaya
konmuştur. Epidermal bazal hücrelerdeki antijenlere karşı oluşan antikorlar
deri lezyonlarını meydana getirirken, B hücreleri diğer vücut dokularına karşı
otoantikorları üretir. SLE olan köpeklerde kanda supresör sitotoksik T lenfosit sayıları
azalmıştır. Bu supresör aktivitedeki azalma lenfositleri tarafından kontrol
edilemeyen otoantikor üretimine neden olabilir.
ETKİLENEN SİSTEMLER
-Kas ve iskelet sistemi ; immün kompleksler sinoviyal
membranda toplanır.
-Deri ;
immün kompleksler deride toplanır.
-Renal
/ürolojik; immün komplekler glomerulusta toplanır.
-Kan
sistemi / lenfatik; immün sistemde eritrositlere, lökosit ve trombositlere
karşı otoantikor oluşumu mevcuttur.
-Diğer
organ sistemleri; immün kompleks ve otoantikor oluşumu olabilir.
KLİNİK SEMPTOMLAR
Hastalık
akut veya sinsi başlayabilir. Hayvanlarda çeşitli biçimde birbirini izleyen ve
birdenbire gelişen dominant semptomlar vardır. Makroskobik
deri bulguları Pemfigus vulgaris ve bullöz pemfigoide’ye benzeyen mukokutan
ülseratif dematitisten belli bir özelliği olmayan generalize seboreik durumlara
kadar değişir. Sekonder bakteriyel pyoderma sık rastlanır. Bazen köpeklerde
simetrik pullanma ile insanların sistemik lupusunda görülen klasik malar
kızarıklığa benzeyen burun köprüsünden
yanaklara yayılan eritematöz ve alopesik makülopapüler lezyonlar gelişebilir.
Hayvan
türlerine göre klinik tablo ;
Köpekte;
Değişik semptomlar gözlenir. Fasiyal dermatitis ve
mukokutanöz ülserasyonlar yaygındır. Çogunlukla simetrik, diffuz eritem, erozyon,
pustül ve krutlarla birlikte skar alopesi gözlenir. Lezyonlara genellikle yüz,
kulak ve distal ekstremitelerde rastlanır. Zaman içinde artıp azalarak seyreden
klinik semptomlarda mevcuttur. Bunlar :
-Ateş
-Anoreksi
-Deri lezyonları
-Ayakta yer değiştiren topallama
-Poliartritit nedeniyle eklem şiş ve ağrılı
-Polimyositisle beraber kas zayıflamaları
-Nörolojik semptomlar
-Davranış değişiklikleri
-Letarji
-Anemi
-Trombositepeni
-Lenfadenopati
-Nötropeni ve lökopeni
-Glomerulonefritisle beraber seyreden proteinüri
-Aritmiler,kalp üfürümleri, perikarditis,
myokarditis ve plöritis
-Hepatosplenomegali
5.2. Kedi de;
Baş ve kulaklarda
eritematöz, krutlu ve kepekli alopesi gelişir. Mevcut semptomlar ;
-Ateş
-Kilo kaybı
-Oral ülserasyonlar
-Nörolojik semptomlar
-Myopati
-Hemolitik anemi
-Glomerulonefritis
-Poliartrit
TANI
Sistemik lupus köpeklerde serolojik bulguyla desteklenen
iki majör veya iki minör bir majör diagnostik semptomla tanınır.
Majör bulgular ; poliartrit, proteinüri, dermatit,
hemolitik anemi, lökopeni, trombositopeni ve polimyosit
Minör bulgular ; sebebi bilinmeyen ateş, oral ülserler,
periferal lenfadenopati, plörit, perikardit, myokardit, depresyon ve nöbet
Kedilerde ise major ve minör bulgular belirlenememiştir.
Özellikle deri, hemopoetik sistem, böbrek, eklemler ve oral mukozayı etkileyen
multisistemik hastalık geliştirmektedir.
Tanıda; ANA (antinükleer antikor) testi uygulanmaktadır.
Olguların çoğunda pozitif sonuç vermektedir.
Hemolitik anemi görülen hastalarda ; Coombs testi direkt
veya indirekt olarak yapıldığında pozitif sonuç verir.
Deri lezyonlarından alınan örneklerle direkt
immünofloresans test yapılıp teşhis konulabilir.
Hastalığın
teşhisinde özellikle histolojik muayeneler esas alınır.
AYIRICI TANI
SLE’nin
ayırıcı tanısında hemen hemen tüm deri hastalıkları göz önünde
bulundurulmalıdır. Karışan başlıca hastalıklar;
-Pemfigus
kompleks
-Kanin
pemfigoid ( köpek )
-Dermatofilozis
-Bakteriyel
folikülitis(köpek)
-Demodikozis(köpek)
-Leismaniasis(köpek)
-Epitheliotropic
lymphonoma(kedi)
-Diskoid
lupus eritematozus
-Toksik
epidermal nekrolizis
-Hipersensitiveler
(gıda,pire,atopi vs.)
SAĞALTIM
Sağaltım etkilenen organ ve sisteme bağlı olarak
değişmektedir. Amaç; anormal immün cevabı ve yangıyı kontrol altına almaktır. Lupus hastalığının oto-imüniter niteliği; imünosüpresif dozlarda
kortikoterapiye başvurulmasını gerektirir. Sekonder etkilerine rağmen bu sağaltım şiddetli
nöbetlerden dolayı şarttır ve hastalığın hafiflemesinden sonrada bir süre devam
ettirilir.Ancak dikkatli olunmalıdır çünkü immünsupresif
sağaltım ağır enfeksiyon geçirme riskini artırabilir. Kortikostreoidler
tedavinin temelidir.
Prednizolon 1-2mg/kg PO 12 saat arayla
Sitotoksik immünsupresif ilaçlar (ENDOXAN, IMURAN,
LEUKERAN) prednizolon yetersiz kaldığında veya hastanın streoid intoleransı
olduğu durumlarda eklenir.
Prednizolon 0,5-1mg/kg PO 12 saat aralıklarla azaltılır.
Azathioprin köpeklerde 2mg/kg PO 24 saat arayla
kullanılır. Kediler azatioprin toksisitesine duyarlıdır; kullanılması
gerekiyorsa dikkatle kullanılmalıdır.(1mg/cat PO 48 saat arayla)
Siklofosfamit köpeklerde 50mg/m2 PO 4 gün ard
arda kullanılır ve 3 gün ara verilir haftalık olarak tekrar edilir. Hemorajik
sistit ve kemik iliği supresyonuna neden olabilir.
Klorambüsil köpeklerde 2-3mg/m2 PO
kullanılır.(kedilerde 1,5mg/m2 PO ) (siklofosfamit yerine)
Remisyon* sağlandığında immünsupresif ilaçlar
mümkün olan en düşük doza indirilir. Ağrılı eklemler için ;
Aspirin köpeklerde 10-25mg/kg PO 12 saat arayla kedilerde
10-40mg/kg PO 72 saat arayla kullanılır ancak trombositopenik hastalarda veya
gastrointestinal ülser olan hastalarda aspirin kullanılmamalıdır. Ayrıca
prednizolon ile beraber kullanımı gastrointestinal ülser oluşma riskini
artırmaktadır.
Kaprofen köpeklerde 2,2mg/kg PO 12 saat arayla
kullanılır.(aspirin yerine)
Siklosporin A iyileştirilmesi zor hastalarda kullanılabilir.
(5-10mg/kg PO 12 saat arayla). Dikkatli kullanılmalı yan etkisi görülürse (
gastrit, lenfositoid, dermatit, papillomatoz ve diş eti hiperplazisi) ilaç
kesilmelidir.
Etkilenen sistemlere yönelik destekleyici bakım
uygulanabilir.
Glomerulonefrite bağlı ağır renal hastalığı olan hayvanlarda
protein kısıtlaması yapılmalıdır.
Akut poliartrit atakları sırasında istirahat endikedir.
Etkilenen hayvanlar çiftleştirilmemelidir.
Gebe hayvanlarda sitotoksik
immünsupresif ilaçların kullanımı kontrendikedir
Bunların dışında hastalığın ilerleyici ve tahmin edilemez
bir seyri olduğu, uzun dönem immünsupresif tedavi gerektirdiği, bu tedavilerin
yan etkilerinin olduğu ve en önemlisi
SLE’nin KALITSAL olabileceği unutulmamalıdır.
(*Remisyon; Hastalık belirtilerinin
sönmesi. )
Bir çoğumuzun adını duymadığı ya da sadece isim olarak bildiği bir hastalık hakkında kısaca bilgi vermeye çalıştım. Tez konum olduğu için araştırma fırsatı bulmuştum. Umarım size de faydalı olmuştur veya olacaktır.
başarılı ve güzel bir yazı olmuş fakat keşke kaynakça kullansaydınız.
YanıtlaSil