Sindirim Sistemi
Tükrük pH’sı 8.2 dir. Rumen pH’sı ise 5.8-6.2 arasındadır. Eğer pH 4-5.5 arasına inerse, infusoria lar ölürler. Aktif olamadıkları için beslenme durur. Ayrıca ortam asidik olduğu için erezyon şekillenir.
Rumen kontraksiyonları dakika 2; 5 dakika ise 8-10 dur. Kontraksiyonların durmasına atoni denir.
Ödemler; KC yetmezlikleri, albümin yetersizliği ve kalp yetmezliklerinde görülür.
Sindirim Sistemi Hastalıkları Sağaltım İlkeleri(S.S)
*Primer Neden bulunur ve sağaltılır.
*Destekleyici ve semptomatik tedavi yapılır. (Başlıca)
-Abdominal genişlemeyi kaldırırız.
-Sıvı-elektrolit sağaltımı yapılır.
-Artan motilite düzeltilir. (İshalde motilite artar.)
-Azalan motilite düzeltilir. (Konstipastonda motilite azalır.)
-Fermentatif indigesyon düzeltilir.
*Neden ortadan kaldırılır.
-Rumen florası ve asidite-alkalite düzeltilir.
-Anormal rumen içeriği boşaltılır, rumen geçişi hızlandırılır.
-İndigesyon-iştahsızlık varsa Vit-Min takviyesi yapılır.
*Abdominal ağrı-sancı kaldırılır.
*Tenesmus ortadan kaldırılır.
Stomatitis
Tipleri: kataral stomatit: coriza, eroziv : epitel sıyrılması,şap,bvd-md,sığır vebası,kurşun zehirlenmesi, psödomembranlı: buzağı/kuzu fusobacterium enf., ülserli:sığır viral stomatitis ülserosa,actinobasillus, gangrenli: actinobasillus’ta gözlenir.
Etiyoloji: (S.S)
Primer; Mekanik: dikenli, kılçıklı yemler, kemik parçaları, Travma: ,Şimik: ilaçlar, asitler, alkaliler, aşırı sıcak-soğuk, Termik: sıcak-donmuş yemler, Vit-Min eksikliği: A, C, B, Enfeksiyonlar: viral, bakteriyel, mikotik
Sekonder; Stomatisie yol açan hastalıklar; Sığır vebası, BVD, MD, CGB, Mavidil, Dana difterisi, Dil aktinobasillozisi, Muzzle disease, Koyun vebası, Şap, Koyun çiçeği, kuzu difterisi, mikotik stomatitis.
Semptomlar
İştah kısmen veya tamamen durur. Salya akıntısı gözlenir. Yavaş-ağrılı çiğneme ve diş gıcırdatma vardır. Ağız mukozası sıcak ve ağrılıdır. Halitozis, ağız kokusu vardır. Rumenden sonda ile kokuya bakılmalıdır. Aspirasyon pnömonisinde de kötü koku vardır ama AC den solunum sesi alınmaz. Lenf yumrularında şişme ve ağrı vardır. Toksemi olabilir.
Komplikasyonları (S.S)
Zayıflama(açlık nedenli), Komşu organların yangılanması. Diş düşmesi. Dehidrasyon. Septisemi.
Tedavi (S.S)
Neden ortadan kaldırılır. Sıvı tedavisi uygulanır. A, B, C vitamin takviyesi yapılır. Ağız antiseptiği verilir. (1lt suya 2 kaşık sirke). Kortikosteroid uygulanılır.
Dil Hastalıkları
Dil yangısı glossitistir. Dil aktinobasillozisi, yani (odun dil) , Ajerjik dil ödemi, Dil oynatma (Cu, Co, Mn eksiğinde), Dil felci (N. Hypoglossus yangısı,dejenerasyonunda) önemlidir.
Tükrük Bezleri Hastalıkları
Pityalismus; fazla salgılanan salgının ağızdan akmasıdır.
Pseudopityalismus; normal salgılanan salgının yutulamaması sonucunda akmasıdır.
Apityalismus ise; Dehidrasyon sonucu salgılamanın olmamasıdır.
Kuduz, Yalancı kuduz, botilismus’da özellikle pityalismus; Dil, dudak, farinks felci, faringitis ve özofagus tıkanmasında ise psödopityalismus şekillenir.
Pharingitis (Yutak Yangısı)
Farinks hastalıkları yutma güçlüğü ve dispne ile seyreder. Atlar haricinde buradaki yangılar orta kulağa ulaşabilirler.
Etiyoloji: Stomatitis benzeridir.
Primer-> Mekanik-travmatik: hatalı sondalama, termik nedenler:sıcak-soğuk, kimyasal:asitler, parazit: sülük, gastrophilus. Soğuk,donmuş sular, soğuk hava, gaz, duman da laringitis yanında faringitise neden olurlar.
Sekonder-> Sığırlarda; üst solunum yolu hastalıklarının seyri esnasında, Yalancı kuduz, buza pastörellozisi, koriza, BVM/MD ve sığır vebasında, Atlarda; Gurm ve influenzada görülür.
Ayrıca Kronik faringitis actinobasillozis ve tüberkülozda da görülür.
Semptomlar: (S.S)
Akutta; ağrı ile başın ileri doğru uzatılması, yeme içmenin azalması, kesilmesi. Yemi korkarak yer ve ağrılı çiğner. Özofagusa lokmalar geçemez, Boş yutkundma hareketleri vardır. Ağızdan salya akar, atlarda burundan da gelebilir. Farinks’de ağrı vardır. Vücut sıcaklığı artar. Dıştan muayenede yutak bölgesi ağrılı ve şiştir. Hırıltılı solunum, öksürük vardır ve regional lenf yumruları şiştir. Larinks de stenoz vardır. Yutak mukozasında hiperemi ve şişlik vardır, genel durum bozulmuştur. Kronik faringitisde bölgede derininin palpasyonunda; sert, ağrısız, çevre dokulara yapışık şişlik belirlenir. Yutma güçlüğü ve dispne vardır. Açlık, susuzluk, dehidrasyon, dil ödemi ve eksikkozis (ileri derece dehidre) şekillenmiştir.
Eksikkozis; deri kıvrılınca düzelmez, göz çökük, merme kuru, salivasyon ve ürinasyon yok, deri mat, karışık, eklem bölgeleri açıktır. Deri de keratinizasyon şekillenmiştir.
Tanı-Ayırıcı Tanı
Klinik semptomlara bakılmalı ve mukoza inspeksiyonu yapılmalıdır. En çok parotitis, özofagus tıkanması ve farinks felci ile karışır.
Parotitis; genelde tek taraflı, şiddetli bir şişkinlik ile kendini gösterir. Burun akıntısı yoktur.
Özofagus tıkanmasında; farinks sağlamdır, sonda uygulamasında tıkanıklık tesbit edilir, sığırda ön midede gaz birikimi tipiktir.
Yutak felcinde; Yutak bölgesinde ağrı ve yangı yoktur. Yutma refleksi kaybolmuştur ve sürekli regurgitasyon vardır.
Tedavi (S.S)
Stomatis benzeridir. Hayvan hijyenik ve ılık bir yere alınır, içme suyu oda sıcaklığında olmalıdır. Hafif olgularda sulu, yumuşak lapa verilir. Çok şiddetli olgularda ise yem ve su kesilir, burun özofagus sondası ile sıvı gıda yada elektrolitler verilmelidir. Sonda zararlı ise, rectal yolla su veya şekerli su verilebilir. Ama en iyisi parenteral sıvı-elektrolit tedavisi uygulamaktır. Asfeksi tehlikesi varsa trachetomi yapılır.
Lokal tedavilerde %0.1 lik rivanol kullanılır. Ateş varsa, septisemi için parenteral sulfonamid+penicilin kombinasyonu 10000 iu/kg Ca IM uygulanır. Ağır olaylarda oksitetrasiklin 10 mg/kg ile başlanır, sonradan sülfonamide dönülür. Kronik olgularsa ile, atlarda nonspesifik protein uygulaması yapılır.
Yutak Felci(Paralysis Pharynx)
N.glossofaringius felci, nadiren idiopatik ve S.S.S hastalıkları ile şekillenebilir. Tam veya kısmi olabilir. Santral paralizde, yutma kabiliyeti yoktur. Perifer paralizde ise yutar ama yem özofagusta birikir.
Etiyoloji
Primer; idiopatik nedenlilerdir. N.glossopharingeus harabiyeti, alt çene kırıklarında, tümör,vb basınç olaylarında gözlenir. Toksik yem alımı sonrasında da (çürümüş, mantar toksini, şalgam,vs.) şekillenebilir.
Sekonder; Spesifik ve Sp.olmayan beyin hastalıklarında(kuduz, yalancı kuduz, meningitis, meningeal tümörler-apseler, travma-kanamalar), Zehirlenmeler( botilismus, kronik kurşun zehirlenmesi, mikotoksinler), Metabolizma Hastalıkları (hipokalsemik doğum felci, ketozisin sinirsel formu, transport tetani, ahır tetanisi).
Semptomlar
Genelde yavaş gelişir. Önce yumuşak ve sulu gıdalar, ileri safhada da su, hatta salya bile yutulamaz hale gelir. Psödosalivasyon görülür. Deil etkilenir, çiğneme kaslarında felç şekillenir, dolayısıyla çiğneme şekli değişir. Geviş getirme yavaştur, verilen yem acele alınır, öksürük ve dispne ile ağız-burundan atılır. Hırıltılı soluma gözlenir. Eksikozis görülene kadar salya akışı vardır. (normalde salya günde 150-180 lt) Verim düşer, zayıflama görülür ve sallanma hareketleri görülür. Yanlış yutmaya bağlı olarak aspirasyon pnömonisi şekillenebilir.
Tanı - Ayırıcı Tanı
Su ve yem alımında fonksiyon bozukluğu vardır. Stomatitisle seyreden hastalıklar, yutak yangıları, dil yangısı ve felçleri, alt çene kırıkları, diş hastalıkları ve özofagus tıkanmaları ile karıştırılabilir.
Tedavi
S.S.S hastalıkları ve botilusmusdan kaynaklanan felçlerde tedavi anlamsızdır. Primer neden ortadan kaldırılmalıdır. Aspirasyon pnömonisinden sakınılmalıdır. Tümör, apse varsa uzaklaştırılır. Suni besleme yapılabilir (Burun meri sondası ile ). Taze rumen içeriği verilebilir, sulu lapalar, 50-100g sodyum propionat verilebilir. Rumen içeriği ön mide sıcaklığında, yemli ve sulu kısımdan alınarak verilmelidir. Parenteral olarak %5-10 dekstroz solusyonu, %0.9 luk izotonik tuz solusyonu verilmelidir. Sinir uyarıları için küçük dozda kalsiyum boroglukonat (iv) verilebilir. Hipokalsemiklerde öncesinde kafein uygulanmalıdır. B vit komplex, özellikle de B1 vit. uygulanmalıdır. Asıl hastalığun tedavisi de mutlaka yapılmalıdır.
ÖN MİDE HASTALIKLARI (indigesyonlar)
Rumen mikroflora ve faunasının yapısı ve aktivitesine bağlı olaylar ön midededir. Dengeli, yeterli rasyon ve tükürük önemlidir. Ostium retikuloomasi geçişi önemlidir. Gaita da sindirilmemiş gıdaların varlığı ön midede disfonksiyon olduğunu aklımıza getirmelidir. Isı sabit tutulmalıdır.(38-42 derece)
Proventrikuler indigesyon: ön mide sindirim bozukluğu anlamındadır.
İndigesyonda: inapatenz (iştah azalması) ve anoreksi görülür. Ruminasyon düşer yada olmaz, rumen hareket frekansı ve intersitesinde bozukluk, timpani, diare, obstipasyon, kolik ve intoksikasyon belirtileri olabilir.
Ön mide hastalıkları tablo (S.S)
Alimenter ( beslenmeyle alakalı): Basit ön mide disfonksiyonları, rumen asidoz ve alkalozu, kokuşma, timpani, buzağı indigesyonu.
Hareket geçiş bozuklukları: Batmamış yabancı cisim, houflaund, omasum konstipasyonu, eventrasyo diaphragmatica, ön mide içeriğinin kusulması.
Mukoza hastalıkları: RPT, travmatik olmayan ruminitis ve retikulitis, parakeratozis, tümör ve enfeksiyoz granulomlar.
Alimenter Ön Mide Disfonksiyonları (proventriculum simplex)
Ön midelerdeki mikroflora ve faunanın mikrobiel dengesinin ve biokimyasal verimliliğinin bozulmasıyla karakterize indigesyonlardır.
Ön midelerdeki total biokimyasal aktivite düşer.
Etioloji:
Ani rasyon değişiklikleri, Rasyon kuru maddesinin %15 inden fazlasının değişimi, Protein ve kolay hazmedilebilir karbonhidrat miktarının aniden yükselmesi, Kaba lif bakımından yüksek rasyonlardan kolay hazmolabilir KH ı yüksek rasyona geçişlerde, Mera ve yeşil yemden slaja geçişlerde, Ahır besisinden albümince yüksek yeme geçişlerde, Farklı komponentleri olan rasyondan tek yönlü rasyona geçişlerde şekillenebilmektedir. Şeker pancarının aniden fazla verilmesi ve Buzağıda sütten bitkisel yeme ani geçiş yapılması durumunda da gözlenir.
Rasyonun dengeli olmaması: Rasyonda yeterli miktarda kolay fermente olabilir protein ve KH bulunmayışı bunların yanısıra rasyonun selüloz ve benzeri güç sindirilenlerden zengin oluşu, Kolay hazmolabilir kh fazlalığı, rasyonda mineral madde ve iz element noksanlığı(p s co cu mn). Özellikle Co eksikliği rumen bakterilerinin sayı ve çeşitleri üzerine olumsuz etkili olduğundan B12 vit. sentezi aksar. (Önemli)
Kötü kaliteli yem verilmesi: Düşük kaliteli slaj verilmesi. (kaba lif yüksek, kuru madde düşük)
Tek yönlü besleme
Kimyasal maddeler: antibiyotik, sülfanamid ve dezenfektan gibi antimikrobiyal etkili maddelerin tedavi amacıyla oral yolla verilmesi.
Psişik etkiler: hayvanların yerlerinin sık sık değiştirilmesi, sıra kavgası, gürültü huzursuzluk, ahır ısısı, yemleme.
Hayvanların uzun süre aç bırakılması: (3 günden fazla) aç kalan hayvanlara yavaşça yem verilmeli , kolay fermente olabilen KH verilmemeli rumen asidoz tehlikesine dikkat edilmelidir.
Yem alımının azalması: kalitesiz yem verilmesi,
Genel durum bozukluğuna yol açabilecek hastalıklar
Ön mide ve abomazum fonksiyon bozuklukları (hiperozmolarite ph yer değişikliği).
Diğer organ hastalıkları(ağız boşluğu bağırsak kc özofagus) ve ateşli genel hastalıklar sonucu sekonder olarak ön mide disfonksiyonları ortaya çıkar.
Patogenez :
Rumen florasının spesifik ortamı vardır. Rasyon geçişlerinde süre uzatılması bu yüzdendir. Rumendeki flora, 350 den fazla bakteri türünden oluşur ve mililitrede rumen içeriğindeki sayıları 108- 1011 arasındadır. Bakteriler görevlerine göre, sakkarolitik, amilolitik, selülolitik, laktat sentezleyenler, laktat değerlendirenler, proteolitik dezaminasyon yapanlar, vitamin sentezleyenler olarak isimlendirilir. Belirli türlerin çoğalması belirli yem alınımıyla olur. Rumen mikroflorasının spesifik oluşu daima verilen rasyon tipine adaptasyonun ifadesidir. Yani ruminantlarda yedirilen rasyonun tipine uygun mikroflora mevcuttur.
Ör: Selülozca zengin yemler verildiğinde seluloz parçalayanlar ( bakteriodes succinogenes, ruminococcus flave faciens ), Kolay fermente olan KH içeriği yüksek rasyonda amilolitik ve sakkarolitik mikroorganizmalar artarlar.
İnfusorialar bakteri sayısını dengelerler. Protozoonlar pH ve ozmolarite değişikliklerine duyarlıdır. Salya sekresyonu azalırsa (ruminant salyası NaHCO3 ve Na2hpo4 ça zengin olduğundan) pH’sı 8,2-8,4 ve yüksek tampon kapasitesi vardır. Normalde 12 - 14 litre/kg kuru madde olmalıdır. 10 lt altına düşerse tampon kabiliyeti azalır ve üreaz aktivitesi azalır.
Rumen duvarındaki sinir sistemini paralize eder. Hayvanın iştahı, ruminasyon, sindirim hareketleri, sindirim salgıları ve verimleri olumsuz etkilenir.
Sonuç olarak mikrobiyel protein sentezi azalır, rumendeki mikroorganizma sayısı azalır.
Semptomlar:
Hafif olaylarda: Verim depresyonu, hafif iştahsızlık, rumen hareket frekansı ve intensitesinde azalma, bazen ishal ve timpani göze çarpar. Genel durum, solunum ve nabız pek bozulmamıştır.
İlerlemiş olaylarda: Yemi reddetme, geviş getirmeme ve timpani ile seyreden rumen hareketlerinin frekansı belirgin olarak azalır (5 dk 1 2), intensite azalır. Süt hayvanlarda, süt verimi ve yağ miktarı, besi hayvanlarında da canlı ağırlık artışı azalır. Süt ineklerinde subklinik ketozis bulunur.
Kronik olaylarda: Sık sık nüksedici timpani gözlenebilir. Timpani genelde yem alınımından 3- 5 saat sonra oluşur. Sindirim yetersizliğine bağlı olarak içeriğin omazuma sevki gecikir. Yavaş yavaş rumende dolgunluk ve ventrale sarkma gözlenir. Rumenin dolgun görünüşüne rağmen hayvanda açlık hissi vardır. Yabancı cisim yeme eğilimindedir (pika). İştah olmasına rağmen şiddetli zayıflama, kaba ve mat kıllar yanında, anemi, hipoproteinemi, Kc fonksiyon bozuklukları ve enfeksiyonlara karşı savunma gücü zayıflaması görülür.
Rumen sıvısı muayene bulguları:
pH’nın normal olduğu, toplam asiditenin azaldığı, uçucu yağ asidi konsantrasyonunun düştüğü veya m.o oranında değişiklik olduğu saptanır. Rumen sıvısı gri kahve renktedir. Çok sıvıdır. İçindeki ot saman liflidir. Rumen sıvısında sedimentasyon hızlıdır. Flotasyon yavaş olup infusoria sayısı çok azdır.
Tanı ayırıcı tanı: (S.S)
Sürüde süt ve süt yağı miktarında azalma, CA kaybı ve ketoziste artış varsa bu hastalıktan şüphelenilir.
Besleme şartlarının bilinmesi, yem analizleri, rasyon terkibi ve diğer klinik bulgular teşhise yardımcı olur.
Rumen sıvısı muayene sonuçları ve metabolik bulgular değerlendirilmelidir.
Hasta hayvanlar oral antimikrobik ilaçlardan sonra iyileşmezse bu hastalıktan şüphelenilir.
Diğer primer alimenter gıda indigesyonlarından; klinik semptom ve rumen sıvısı muayene bulguları ile ayırt edilir. Hofflund’dan ayırmak için atropin testi yapılır.
Sindirim sistemi parazitozlarından da sürekli sindirim bozukluğu ve zayıflama görülsede gaita testiyle ayrılır.
Sağaltım:
Diyet ve rasyon değişiklikleri önemlidir.
Hafif olaylarda; rasyonda hazmolabilir KH ve protein, diğer olaylarda da; 2 gün süreyle, kaba yem kısmen veya tamamen verilmez. İyi kaliteli kuru ot ve kolay sindirilebilir KH verilir.
Kuru maya, bira veya ekmek mayası (100-500gr) verilebilir.
Bozulmuş rumen içeriğinin transportunu hızlandırmak için SODYUM SÜLFAT 1gr/kg CA (rumen sondası yada özofagus refleksi oluşturarak) verilir.
Sindirim kanalındaki toksik ve irritan maddelerin bağlanması için absorbanların verilmesi gereklidir.(humin asit 100 500 gr/hayvan)
Rumen içeriğinin yumuşatılması için keten tohumu maserasyonu (20-30 lt suya 1 kg keten tohumu) örtücü etki sağlaması için parafin likit (500-1000ml) verilir.
Rumen flora stimulasyonu için taze rumen içeriği (0,5-5 lt) 2saatten önce alınmış olmamalı ani rasyon değişikliklerinde daha önce o rasyona adapte olmuş hayvanların rumen içeriği alınıp verilebilir veya rumen stimulanı(vetarumax)
Abomazum hareketleri ve sekresyonu uyarılması için acid hydrocloric dilatum 15-30 damla
Rumen hareketlerinin uyarılması için 10 15 dk süre ile rumene masaj günde 3 4 kez elektrovibratörle.
Subkutan insulin(yetişkin sığıra 100 200 IU
Parenteral kalsiyum uygulamaları (b1 vit, tonik ve restoratif ilaçlar, kc koruyucu ve safra söktürücü preparatlar her zaman için yararlı olur.
RUMEN ASİDOZU
Akut Rumen Asidozu
Ruminantlar tarafından kolay fermente olabilir karbonhidratça zengin yemlerinaniden ve aşırı miktarda alınmasından sonra ortaya çıkan rumen içeriği phsının normalin altına düşmesiyle karakterize alimenter bir indigesyondur.
Akut rumen asidozu ön midelerde laktik asit sentezinin artışı nedeniyle tüm organizmayı etkileyen rumendeki mikrobiyel fermentasyon bozukluğunu gösterir. Halk arasında tohlama yada hamurlama diye adlandırılır.
Etioloji:
Kolay hazmolabilir kh ça yüksek yemlerin verilmesi(hububat taneleri un ekmek kepek şeker panc patates elma üzüm melas şekerli su)
Enerjice düşük selulozca yüksek rasyondan, enerjice yüksek kaba lifçe düşük rasyona geçiş.
Uzun süre yada kısa süre aç kalan hayvana enerjice yüksek yem verilmesi.
Öğütülmüş tahıllardan fazlaca verilmesi
Ruminantlarda kg canlı ağırlığa 20 gr glikoz verildiğinde deneysel rumen asidozu oluşturulabilir
Koyunlar sığırlara göre daha dayanıklı
Rumen ph değeri düştüğü için metanagen bakteriler ve protozoonların hızla azalması ve laktat sentezleyenlerin çoğalması sonucu fazla miktarda laktik asit sentezlenir. Laktik asit konsantrasyonunun artışı (koyunda 1000mg/ml)laktat değerlendiren mikroorganizmaların kapasitesini aşar
Rumen ph değerinin düşüşü rumen ozmolaritesini arttırır, laktat değerlendiren mo artışını azaltır.
Uçucu yağ asitlerinin rumen duvarından hızla rezorbe edilmesine rağmen laktik asit çok yavaş rezorbe olur.
Ph değeri 5 altına indiğinde protozoa ve infusorialar yok olurlar.
Protozoonların bulunması tampon(denge ) sistemi için önemlidir.
Organizma tampon sistem yardımıyla ortamı normalleştirmeye çalışır.önce salya sekresyonu ve aktivitesi artar. Bu yeterli olmazsa kan ve diğer vücut sıvılarından rumene doğru yoğun sıvı elektrolit akışı başlar. Bu arada salya sekresyonu azalır. Salya phsı düşer.
Rumende sıvı miktarı artar (rumen içeriği sulanır). Rumen iyice dolgunlaşır.
Bu olaylar sıvı alımının azalmasıyla komplike olarak kan sıvısı ve diğer vücut sıvılarının azalmasına neden olur. bğtğn vğcutta dehidrasyon( ileri derecede eksikkozis) şekillenir. Hematokrit değer yükselir. Deri elastikiyeti azalır. Bulbus oculi orbita çukuruna düşer. Oligoüri oluşur.
Flora ve faunanın dengesi bozulur. Rumende anormal metabolizma artıkları ortaya çıkar.
Rumende oluşan toksik maddeler: (S.S)
D-laktik asit, histamin tyramin, tryptamin, etanol, bakteriyel endotoksinler ve metanol patolojik rol oynar.
Laktat emilasyonu (böbrekler) sınırlanır ve laktat değişiminin ( KC) teşviki aşırı yük getirir.
Kan pH değeri 7,25 ten küçük olur. En alt sınır 7 dir. 7’nin altında ölüm olur.
İntrasellüler asidoz diğer metabolik değişiklikleri (enerji metabolizması, sellüler solunum ve mineral madde metabolizmasını ) etkiler.
Asitlerin ve muhtemelen histamin ve benzerlerinin lokal tahriş edici etkilerine bağlı önce mide bağırsak kanalında erozyon ülser oluşur. Ruminasyon durur.
Rumen mukozasındaki erozyonlardan özellikle nekroz (fusobacterium necrophorum) ve irin bakterileri vücuda nüfuz ederek metastaz yoluyla KC de apselere yol açarlar.
Sonuçta hayvanlar kalp, dolaşım ve parankimatöz organların yetmezliği ve intoksikasyon sonucu ölür.
NOT: hayvanlar 6 -8 saat geviş getirir. Ortalama 180 litre salya üretirler.
Abomazumda pH: 2,2-2,5
Fermentasyonla günde : 500-1000 lt gaz üretilir.
Sığırda kostaabdominal solunum var.
Ağız retikulorumen arası yem geçişi 24-48 saattir.
Omasum abomazum arası geçiş ise 1- 3 saat.
10-20 saat ince bağırsaklara gelir ; pankreas ve karaciğerden gelen enzimler buraya gelir. protein KH ve yağların enzimatik sindirimleri gerçekleşir. Mineral, a.a, glikoz, yağ asidi ve bir miktar su emilir.
Kalın bağırsaktan da su emilir, gaita şekillenir, emilmemiş ürünlerin bir kısmı emilir.
Semptom:
Klinik bulgular, alınan yem, yem alımından geçen süre önemlidir.
Hafif Form: Geçici iştahsızlık vardır, basit ön mide disfonksiyonu, rumen hareketleri ve gevişte azalma gözlenir.
Süt miktar ve yağında azalma, gaita gri yumuşak ve hafif ishal tablosu görülür.
Genel durum hafif bozuk genelde subklinik yada kronik seyreder.
Yetişkin ruminant ve besi hayvanlarında ağırlık artışı durur.
Buzağı ve kuzu doğumlarında abort görülebilir.
Asotenemi ve tetani ile seyreden hastalıklarda artış, hafif topallık , genelde CCN ortaya çıkar.
Orta Dereceli Form: semptomlar 12 24 saat sonra
Yem kesilir, su içmez ve süt verimi azalır. Huzursuzluk, boş çiğneme, diş gıcırdatma, inleme, kas titremeleri, sancı ve kısa süre içinde apati gözlenir.( çevreye ilgi azalması)
Durgunluk, uyuşukluk, ilgisizlik ve devamlı yatma gözlenir.
Vücut sıcaklığı başta normaldir ve sonradan düşer. Merme kurudur ve konjuktivalar da kuru ve hiperemiktir. Hastalık başlangıcında solunum frekansı yükselir. Sonra ise bradypne ve dispne olur.
Kalp ve dolaşım sisteminde taşikardi ( 90-100 dk’da), aritmi, ekstra sistol, nabız düzensiz ve zayıftır. Dehidrasyon semptomları belirgindir.
Hastalığın 2. Gününde gaita yumuşak, yapışkan, keskin kokulu, köpüklü ve içinde sindirilmemiş gıda maddeleri bulunur. Kısa süre sonra ishal başlar. Ancak rumen hareketleri kısa süre sonra durduğu için birkaç saat sonra ishal kesilir.
Karın hacmi artmış ve ventrale sarkmıştır. (rumen sıvıyla dolduğu için)
Rektal yolla ve açlık çukurluğundan yapılan rumen palpasyonunda içeriğin başta sert ve hamurumsu, ileri de ise bulamaç kıvamlı olduğu görülür.
Rumen hareketleri durmuştur ve bazen de akut primer timpani görülür.
Hastalık 24 -72 saatte öldürür.
Şiddetli Form: Semptomlar 6-12 saatte başlar.
Şiddetli ishal, intoksikasyon, dehidrasyon vardır ve 12. saatte yatalak hale gelir ve komaya girer.
İleri derecede kalp dolaşım yetersizliği şekillenir, vücut ısısı normal değildir.
Tedavi edilmezse 12-24 saatte ölüm şekillenir.
Komplikasyonlar (S.S)
Laminitis, ruminitis ve KC de apse oluşumu, abomazo enteritis, CCN , mastitislerin sık ortaya çıkışı, kalp kası ve böbrekte parankimatöz dejenerasyonlar, bazen abort (hipoksiden dolayı).
Laminitisten çoğu zaman başta artan histamin sentezi sorumludur.
Ruminitiste özellikle normalde rumen içeriğinde bulunan fusobakteriler, v. Porta yoluyla KC e ulaşır. Burada apse oluşturur.
Akut rumen asidozu sütte hücre miktarını arttırır. Akut mastit oluşumunu artırır.
Tanı- Ayırıcı Tanı :
Anamnez, klinik semptomlar, rumen içeriği, kan, idrar ve gaita ile tanı konabilir.
pH’nın 4,5 a düşmesi patognomoniktir. Rumen içeriği boza görünümlü (kirli beyaz) renktedir.
Flotasyon çok yavaş olur. Sedimentasyon şekillenmez. Mikrobiyel aktivite azalmıştır. Gram pozitif kok ve çubuklar artmıştır. İnfusoralar yoktur.
pH değeri alkali rezervi azalır. Hematokrit yükselir.
İdrar pH’sı asidik (6dan düşük) , postmortem 5. güne kadar rumen içeriği muayene edilebilir.
Karışabilir: Ön mide disfonksiyonları, hipokalsemi, intoksikasyon, sancıyla seyreden hastalıklar, klostridyal enfeksiyonlar ve akut primer timpani ile.
Prognoz: Erken tedavi önemlidir, hayvan yatar vaziyette ise toparlanması zordur. İlk tedaviden sonra 12 saat boyunca kalkmazsa kesime sevkedilir.
Sağaltım: (S.S)
Kausal (nedene yönelik) ve semptomatik (nedenin oluşturduğu) tedavi uygulanır. Laktik asit fermentasyonu sınırlandırılır ve rumen içeriği nötralize edilir. Sıvı elektrolit dengesi düzenlenir. Asit baz dengesi sağlanır. Ön mide ve bağırsak hareketleri normal duruma getirilir. Kalp dolaşım sistemi desteklenir. Kc koruması ön planda olmalıdr. Ağır olaylarda rumenotomi son çaredir. Yeni olguda, rumenin sert gıdalarla dolu olduğunda ve de hayvan ayaktaysa rumenotomiyle boşaltılır. 2-3 kova ılık suyla yıkanıp boşaltılır. 5-10 litre taze rumen içeriği, 1 kg kıyılmış ot ve 100 gr iz element konur ve kapatılır. Eğer hayvan geç dönemde geldiyse tedavi oldukça güçtür. Sürülerde rumen sondayla boşaltılır. Vakumlu suyla 10-20 lt su verilip boşaltılır. Rumen içeriğinin berraklaşmasına bakılır.
Toksik maddelerin uzaklaştırılması için (S.S) : Bir miktar sodyum sülfat veya magnezyum sülfat solüsyonu ( %10-20 lik solüsyon halinde 0,6 gr sodyum sülfat, magnezyum sülfat /kg canlı ağırlık) ile sindirim kanalının yıkanması önemlidir. Bozuk rumen içeriği uzaklaştırılınca, rumen içeriği nötralizasyonu için tampon maddeyi ağızdan vermeliyiz. CaCO3 1. ve 2. günlerde birer kg, sonraki 3. gün 200-300 gr uygulanır. NaHCO3 300-400 gr (timpani yapabilir), MgO 100-300 gr, Bentonit 150-200 gr kulllanılır. Hazır preparat rumen içeriği de pH’sı normale dönünceye kadar 24 saatte bir verilir. Koyunlarda içme suyuna katılabilir. Aşırı laktik asit fermentasyonunu önlemek için 5-8 gr tetrasiklin veya 5-10 milyon IU penisilin oral verilir. Bira mayası ve ekmek mayası 0,5 kg (laktik asit metabolizmasını düzenler) verilir. Antibiyotikten sonra 2-5 lt rumen sıvısı verilmelidir. Taze rumen içeriği yoksa, rumen stimulanı kullanılabilir. Mukoza korumak için: Keten tohumu maserasyonu ve toksik maddelerin fikzasyonu ve sindirim kanalından uzaklaştırılması amacıyla 100 gr humin asit, 500 gr bentonit burun meri sondasıyla verilir. Metabolik asidozisin düzeltilmesi için hipertonik sodyum bikarbonat solusyonu (%5lik -8,4lük NaHCO3 yavaş iv.) ancak bu yolla kan pH’sı 7,25 olana kadar düzeltilmelidir. Asit baz dengesi laboratuvar sonuçları varsa hesaplanır. Verilecek bikarbonat hesabı: Gerekli bikarbonat (mmol) = baz açığı* 0,3 *kg ca baz açığı= 24 -plazma bikarbonat solusyonu. Gerekli bikarbonat miktarını hesaplamak mümkün değilse = 0,1-0,2 gr/kg canlı ağırlık sodyum bikarbonat hesaplanarak yaklaşık %25-30 u hipertonik (%5- 8,4 lük) solusyon halinde, geri kalanı da izotonik(%1,35) solusyon halinde verilir. Titreme başladığında bunlara son verili, izotoniğe geçilir. Aynı amaçla NaHCO3 solusyonu (%8,4lük) intraabdominal infusyon olarak veya Na2HPO4 infusyonu da yapılabilir. İzotonik veya hipotonik solusyonla rehidrasyon için fizyolojik NaCl solusyonu sığıra 2-4 lt verilir
kalp ve dolaşım stabilizasyonu için (S.S): Sığıra 1,5-2 mg straphantin , 500-1000 ml % 20 lik glikoz solusyonu içinde yavaş, Koyuna 0,25-0,5 mg straphantin , 250-300 ml %20lik sol içinde yavaş iv damla halinde uygulanmalıdır.
Karaciğeri korumak için (S.S): %20-50lik glikoz solusyonu içinde methionin (sığır 100 300 ml koyun 25 50), Glikoz solusyonu (sığır %20 50 lik 500 1000ml koyun 100 250ml), lizin %20lik (100 400 ml), albumin %50 lik (100 200 ml)uygulanır. CCN önlemek ve rumen kontraksiyonlarını düzenlemek için vit B1 (6 8mg/kg), B komplex(5 20 ml) verilir. Kalsiyum (kas tonusunu artırmak için), IM antihistaminik (topallık için), İshal varsa da sürgüt kullanılmaz. Hayvanlar yürütüldüklerinde barsak hareketleri artar. Bozulmuş içerik atılır. Hayvanlara ilk gün birşey yedirilmemelidir. Ertesi gün kaba lifli yemler yedirilir. Korunmada yeni rasyona geçiş önemlidir.
Dehidrasyon
Sıvı Kaybının arttığı durumlar: ishal, rumen asidozu, abomasum dislokasyonu & torsiyonu, barsak tıkanması gibi internal kayıplar, poliüri, aşırı terleme, II.derece yanıklar.
Su Alımının azaldığı ve engellendiği durumlar: susuzluk, stomatitisler, özofagus tıkanmaları, yutak felci, trismus (çene kitlenmesi), toksemi, osteum retiküloomasi tıkanması, kısmen omasum konstipasyonu.
Dehidrasyon ile ; (S.S)
Yağ, protin ve KH katabolizması artar, Asidoz ve orta derecede üre artışı gözlenir. Hemokonsantrasyon sonucu dolaşım yetmezliği ön plana çıkar. Kaslarda zayıflık ve hipotermi şekillenir. Böbrekte işemiyi takiben oligoüri ve metabolik asitlerin atılmaması ile asidozis şekillenir.
Semptomlar (S.S)
%4-6 : hafif depresyon, idrar azalır, süt verimi azalır.
%7-8: göz orbita çukuruna çöker (++), deri elastikiyeti kaybolur (2-4sn), depresyon, hayvan ayaktadır, nabız dolgunluğu azalmıştır, merme de kuruma görülür ve idrar daha çok azalmıştır.
%9-10: göz orbita çukuruna çökmüştür (+++), deri elastikiyeti kaybolur (6-10sn), zayıf nabız, ekstremiteler soğuk, sternoabdominal yatma gözlenir. Buzağı emme refleksi zayıflar.
%11-14: Göz orbita çukurluğuna ciddi şekilde çökmüştür (+++). Deri elastikiyeti şiddetli biçimde kaybolmuştur (20-45 sn), nabız çok güç hissedilir. Lateral yatma pozisyonu vardır ve koma halindedir. Buza emme refleksi kaybolmuştur.
Lab. Bulguları
Hematokrit %40-60 ‘ın üzerindedir. (Hematokrit; kanın şekilli elemanlarının toplam kan hacmine oranıdır.) Total Protein ve üre artmıştır.
Prognoz
% 10 a kadar tedavi şansı yüksek, yukarısında zordur. Ayrıca CRT > 4 ise tedavi de zordur.
Tedavi
Temiz su verilir. Su alımı yoksa %5 dekstroz + izotonk NaCl sol. iv. Verilir. İshal durumunda Laktatlı Ringer, %5 dekstroz verilir. Şiddetli olgularda %1.4-5 lik sodyumbikarbonat sol. iv. verilmelidir. Buzada da eşit oranda %1 sodyumbikarbonat + izotonik NaCl ve %5 lik dekstroz sol.iv. verilir.
Verilmesi Gereken Pratik Sıvı Miktarı (S.S)
Canlı Ağırlık Kaybı;
%4-6 ise; 20-25 ml/kg
%7-8 ise; 30-50 ml/kg
%9-10 ise; 50-80 ml/kg
%11-14 ise; 80-120 ml/kg (Sıvı takviyelerinde Akciğer ödemine dikkat edilmelidir.
Verilecek Sıvı Miktarının Hesaplanması
Toplam Verilen Sıvı Miktarı= Kaybolan sıvı Miktarı + Günlük Gereksinim
Örneğin; 50 kg C.A kuzuda, %10 dehidrasyon varsa;
Kaybolan sıvı miktarı: 10x10x50=5000 ml dir.
İdare Sıvı: 40x50/gün= 2000. Yani 5000+2000=7000 ml’dir.
Hematokrite Göre (S.S)
Verilecek Sıvı=Normal hematokritx100xCA
Hematokritte %1 lik artış için 10ml/kg sıvı verilmelidir.
Sıvı Verilme Hızı
Genelde 15ml/kg/saat, Şiddetli olgularda 25 ml/kg/saat’e çıkarılabilir. (1ml=16 damlaya denktir.)
¼ ü 1-2 saatte, sonraki ¼ ü 6 saatte, geri kalan ½ si 16 saatte verilmelidir.
Rumen Alkalozu
pH yükselmesi ile şekillenir. Protein veya NPN verilmesi (üre benzeri) etkili olmaktadır. E.coli, Psödomonaslar ve Proteus spp miktarları alkalozis şekillendiğinde artar.
Semptomlar
Klinik bulgular tipik değildir, iştah azalır, rumen atonisi şekillenir, ara sıra timpani olabilir. Hafif parezis, kas zayıflığı, inkoordinasyon görülebilir. Şiddetli olgularda kas titremeleri ve eksitasyon (uyarılma) şekillenebilir.
Laboratuvar Bulguları
Rumen içeriğinde pH> 7.2 ,koyu kahverenkte, amonyak kokusu belirgin bir şekildedir. Ayrıca infusorya miktarları da azalır.
Ayırıcı Tanı (S.S)
Rumen kokuşması ile karışabilir. pH’nin 8 den yüksek olması, pis koku duyulmaması ve rengin siyah olmaması ile rumen putrifikasyonundan ayrılır. Rumen sıvısı muayenesi, basit gıda indigesyonu ve rumen asidozundan ayrılır.
Komplikasyonlar
Metabolik alkaloz yapabilir, rumende kokuşmaya neden olabilir ve tırnak bozuklukları gelişebilir.
Sağaltım
Rasyonda melas-hububat bigi kolay fermente edilebilen karbonhidratları artırmalıyız. 1 lt sirke+3 lt su karıştırılarak içirilmelidir. Şiddetli olgularda dekstroz efüzyonları, 1-2gr B1 vitamini takviyesi ile uygulanmalıdır.
Koruma
Üreli rasyona alıştırma evresi önemlidir, dikkat etmeliyiz. Üre miktarı en çok %1.5 olmalıdır.
Rumen Kokuşması
Alkalozisin bir komplikasyonu ve bozuk-çürümüş yemlerin verilmesi ile ortaya çıkabilir. E.coli, Psödomonas, Proteus spp. gibi bakteriler hızla ürerler. (S.S olabilir etkenler)
Semptomlar
İstah azalır, rumen hareketleri azalır, titreme, tonik-klonik kasılmalar ve paresis şekillenebilir. Tekrarlayan timpanilere ve ishale neden olabilirler. Bazen topallık ve deri ekzantemlerş de şekillenebilir.
Laboratuvar Bulguları
Rumen ph>7.5-8 ve rumen de çürümüş saman bulunur. Yeşil-siyahımtrak renktedir ve pis kokuludur. İnfusorya miktarı azdır.
Ayırıcı Tanı
Genel durumun daha bozuk olması ve rumen sıvısı özellikleri ile rumen alkalozundan ayrılır. Diğer ön mide hastalıkları ve mikotoksikozisden de ayrılmalıdır.
Tedavi
Rumen sıvısı boşaltılır, Kolay sindirilebilen, KH ca zengin yem verilir. ½ lt pekmez veya mekas verilebilir. Per os geniş spektrumlu antibiyotikler (sefalosporin, oksitetrasiklin )uygulanmalıdır. 500cc hidrojen peroksit, 20 cc %10 luk bakır sülfat ile 50 gr askorbik asit su ile karıştırılarak verilir. 100-150 gr Sodyum propiyonat ve kalsiyum propriyonat verilmelidir. Dekstroz ile birlikte B1 vit, 1-2gr parenteral verilmelidir. Parenteral Ca da verilebilir.
Primer Timpani
Kolay fermente edilebilen gıdaların aşırı miktarda alınması ile şekillenir. Yonca, tırfıl, baklagil, çiçeklenme evresindeki yeşil otlar, patates ve konsantre yemler bunlara örnektir. Tane yemlerden sonra bol su içilmesi, yemi parçalama, ezme, ıslatma gibi işlemlerde timpani oluşumuna neden olurlar. Yeşil ota geçiş döneminde veya meraya çıkışlarda sık rastlanılır. İlkbahar ve yağışlı dönem sonrasında gözlenir. Akut veya perakut olabilir, Yıllık risk merada otlayan hayvanlarda %2.5 dur.
Patogenez
Tükrük salgısı (160-180lt normalde) 30-50 lt ye düşer ve salyadaki mukopretinler görevini yapamaz hale gelir. (Görevi köpük giderici olması) Ructus engellenir ve rumen içi basınç artar. Rumende oluşan CO2 in absorbsiyonu sonrası Hidrojen sülfat gibi toksik gazlar açığa çıkarlar.
Primer timpanilerde sondalama ile gaz çıkışı olmaz!
Semptom
Karın hacmi artmıştır, perküsyonda davul sesi duyulur. İnspiratorik solunum güçlüğü şekillenir. Rumen oskültasyonunda; köpük patlama sesleri, uğultu, gök gürültüsü ve çınlama sesleri duyulur. Sonda kolay uygulanır. (Belki az miktarda köpüklü gaz çıkabilir) Abdominal ağrı vardır. Ayak değiştirme hareketleri sıktır. Taşikardi ve Projektil kusma vardır.(Aniden gelişen kusma).
Laboratuvar Bulguları
Rumen sıvısı köpüklü ve hafif asidiktir. (pH 5.5-6).
Tanı ve Ayırıcı Tanı
Timpanik ses ile tanı konulur. Sekonder timpanilerden, RPT ve vagus indigesyonları ile tetanozdan ayrımları yapılmalıdır.
Prognoz
3-4 saat içinde müdahale şarttır, yoksa asfeksi gelişir ve ölüm şekillenir.
Tedavi
Sebebi ortadan kaldırmalıyız öncelikle. Akciğerdeki basıncı azaltmalıyız, yokuş yukarı yürütebiliriz. 1-2lt su + Rumen viskozitesini azaltıcı-Köpük söndürücüler vermeliyiz. Yağlı deterjanlar, 25-50g poloxlene, ticari silikon preparatları uygulanabilir. Gaz alma sondası ile gaz boşaltılmalıdır. Ağıza gem takarak geğirmeyi teşvikleyebiliriz. Rumenotomi veya trokar uygulamaları da operatif seçeneklerdir. Trokar Komplikasyonları; Yara enfeksiyonu, peritonit, deri altı amfizemine neden olabilir. Gazı bağlamak için; karbomedisinalis, kalsiyum preparatları ve kireç suyu (1-3lt) uygulanabilir. Antifermentatif ilaçlarda kullanılmalıdır. Köpük söndürücüler; mete (%2.5 polimerize silikon emülsiyonu). Acil Durumlarda; Bitkisel yağlar (0.5lt)ve parafin likit (0.5-1lt) uygulanabilir. 3 lt taze sağılmış süt verilmesi de yararlı olabilir. Gaz emiciler ve fermentasyonu önleyici antiseptikler; Karbomedisinalis (100-150gr), 1 gün aç bırakma, gem takılması.
Reticulo Peritonitis Travmatica
Etioloji:
Tel, çivi, iğne gibi maddelerin retikulum, periton ve diafragmaya batması sonucu yangı ve yapışmalar şekillenir. Sığırın; obur olması, dil ve yanak papillalarının yönü, açlık ve pika gibi sebepleri etkilidir. İleri gebelik, güç doğum ve tenesmus olasılığını arttırır. Dişide düvelikten itibaren, tek yönlü beslenenlerde sık görülür.
Patogenez:
Atoni, yani rumen fonksiyon azalması ve yangı şekillenir (retikulitis simplex basit yangı). En temel bulgu süt verimi düşer. Retikulumdaki flora batan yöne geçer. Adhezyonlar olur ve Fibrin kordonu oluşur. Kontraksiyonlarla, cismin 2 ucu kesikse ilerleme devam eder. Kronik timpani olur. Temel bulgu ağrıdır.
(S.S) Perikardit kalpte patolojik ses oluşur. Yalancı perikarditte ise ses normaldir.
Semptom:
Akut lokal peritonit: Ani başlar, süt verimi düşer, harekette isteksizdir, genelde ayaktadır, yatıp kalkarken inler, kamburluk ve karında çekiklik, hafif ateş (39,1 40) vardır. Kalp (75 90) ve solunum frekansı artar, yüzeysel trokal solunum yapar, ruminasyon da azalma şekillenir.
Kronik lokal peritonit: Adımlarını seçerek atar. Süt verimi düşer. Durgundur, dalgalı hafif ateş vardır. Ruminasyon, ürinasyon, defekasyon, inleme ve kuru katı dışkı vardır.
Tanı-Ayırıcı Tanı
Akutta; lökositozis, notrofili ve fizyolojik sola kayma vardır. Sedimentasyon hızı artar. Total protein ve fibrinojen artar. Abdominosentez sıvısı yangılıdır. Ağrı deneylerinin 3 ‘ü pozitif olmalıdır: sopa deneyi, sırttan sıkma ve diafram hizasına perkusyon çekiciyle vurma. Yokuş aşağı yürütme, dar alanda döndürme tanıya yardımcıdır. Karıştığı hastalıklar; Perikarditis travmatica, abomasum deplasmanı, abomasum ülseri, rumen asidozu ve pyelonefrit.
Komplikasyon; Kronik lokal peritonit, vagus indigesyonu, diafram fıtkı, akut diffuz peritonit, perikarditis travmatica. Tedavide; İleri gebelerde platform tedavisi uyg. Geniş spektrumlu antibiotik (penisilin, aminoglikozoid) mıknatıs yuttur, rumenotomi, rumenotomide yapışmaların ayrılması ve kronikleşmeden yapılması gerekir.
Koruma:
Dengeli ve yeterli besleme yapılmalı, çöplük vb yerlerde otlatılmamalı, yalnızca ipli balya kullanmalı, riskli yerlerde de 16-18 aylık dönemde mıknatıs yutturulmalıdır.
Omasum Hastalıkları
İçerik sertleşmesi ve omasumda kısmen büyüme gözlenir. Primer; yem ve beslenme hatalarından, Sekunder ise; ateşli hastalık, hepatit, CGB ve sığır vebasından kaynaklanır. Metabolizma hastalıklarında da şekillenebilir. Ketozis, hipokalsemi gibi. Botulismusda da karın iç organlarında yer değiştirme şekillenir.
Semptom:
Defekasyon az yada yoktur. İnleme ve tenesmus şekillenir. Hayvan sağ tarafına yatmaz, sancı belirtileri var.
(S.S)Omasum oskültasyonu: sağ 7-9 costal aralıktan, dirsek eklemi hizasından yapılır. Perkusyon ve palpasyon ağrı vardır. 15-18 cm iğne batırılır ve hareket gözlenir.
Omasum kontraksiyonları: Normalde 2 ses vardır. 1.Ses çıtırtı ve sürtünme, 2.Ses ise omasum yapraklarından gelir. 5 dk 7-8 kez duyulur.
Tedavi :
Sondayla, su 300-500gr, NaSO4(ekmek mayası), MgSO4 (bira mayası) verilir. Parafin likit, zeytin yağı, çiçek yağı oral yolla verilir. Pancar posası, çayır otu slajı ve yumuşak rasyon verilir. Keten tohumu maserasyonu verlebilir. Ön mideleri uyarmak için; prostigmin ve neostigmin, İçeriği fermente etmek için; 0,5-1 kg ekmek mayası 100-200gr bira mayası verilir. 5-10 lt taze rumen içeriği verilir. Parenteral Kalsiyum, Glukokortikoid, Vit B1 2-4 gr uygulanır. Son çare operasyona gidilir.
ABOMASİTİS
Buzağılarda, süt emme döneminde soğuk, bozuk süt içilmesiyle oluşur. Buza da sütten yeme geçişte, erginlerde de bozuk küflü gıdaların yenmesiyle ve barsak parazitleriyle oluşur. İştahsızlık, ağrı, inleme, durgunluk, intoksikasyon belirtileri ve mukozada solgunluk ile zayıflama görülür.
Tanısı zordur. Buzağılarda süt içme sonrasında timpani ve sancı görülür. Sonda sırasında kusma belirtisi varsa gözlenir. Ergin sığırda sağ 7-10 kosta arasında derin perkusyon ve palpasyonda ağrı gözlenir.
Tedavi:
Yem değişikliği yapılır, asidite nötralize edilir, bağırsak büzüştürücüler kullanılır ve elektrolit sıvı sağaltımı yapılmalıdır.
ABOMAZUM ÜLSERLERİ
Abomazum mukozasının zımbayla delinmiş tarzda görünmesidir. Hafif kanamalıdır. Dışkıda hafif kan görülür.
Tedavide; yem değişikliği yapılır, konsantre yem ve silajı azaltılır, 1 hafta kuru ot ve mide büzüştürücü antasit kullanılır. Laparotomi de uygulanabilir. Tedavi zordur, kollaps varsa kesime gönderilir.
VAGUS İNDİGESYONU
Nervus vagus kollarında bozukluk vardır. Ön mide ve abomasum paralizi görülür ve burada sıvı, gaz toplanır. Karında şişlik vardır.
Neden :
Rpt, yangı, aktinobasilloz neden olabilir. Fonksiyon bozuklukları oluşur, ructus engellenir ve gaz birikimi gözlenir. Spazm, gaz sağaltımında kullanılan ilaçlar etkisizdir. Elma-armut görünümü oluşur.
ABOMAZUM DEPLASMANLARI
Abomazum deplasmanları; karın boşluğu tabanında bulunan abomazumun, gaz yada sıvıyla dolarak, sola yukarı veya sağa yukarı yer değiştirmesiyle oluşur. Sola deplasman daha sık görülür.
Abomazum sağ 10-11. kosta alt ucu hizasındadır. Sağa yer değiştirme ve torsiyon tehlikelidir, çünkü içerik geçişi olmaz ve kısa sürede ölüm görülür. Diğerlerinde kısmen geçiş vardır. Hastalık mart ve nisan ayında sık görülür. %16’sı doğumdan 3 hafta öncesi sağa, %65’i doğumdan 4 hafta sonra sola şekildedir.
Sola deplasmanda abomazum sol karın duvarı ile rumen arasında , sağa deplasmanlarda ise mezenterium ile sağ karın duvarı arasında yer alır.
Temel neden; beslenme, gebelik, zayıflama , ani sıçrama ve mekanik nedenlerdir. Genetik faktörler de etkilidir. Atoni, ani atlamalar, nakil, rumen hacim ve ağırlığında azalma, ketozis, hipokalsemi, güç doğum, rpt, perfore ülserler, septik metritis, mastitis, asidozis-alkolozis sonucu histamin salınımı, doğum sonrası karın hacminde ani azalma da nedenlerdendir. (Normalde abomazum hareketleri dk da 1,1 - 2,2 adet )
UYA artma ve gaz birikimi ( co2 metan ve azot) atoni yapar.
Sola deplasmanda semptomlar: iştahsızlık, dehidrasyon, dışkılamada azalma, rumen hareketlerinde azalma, süt veriminde düşme ve asetonemi şekillenir. Ping sesi-çalkantı sesi vardır , rektal muayenede abomasum palpe edilemez, rumen mediale kaymıştır ve omentum major gergindir. İnspeksiyonda; sol açlık çukurluğunda çökme gözlenir. Palpasyonda; iki organ arasında çökme vadır. Oskultasyonda; tınlama ve çınlama vardır. Oskultoperkusyon: %25 bradikardi vardır.
Sağ+ torsiyon semptomlar: Klinik lab bulguları, ping sesi-çalkantı sesi, karaciğer perkusyon sahasında kaybolma, rektal muayene ve usg bulguları.
Sağa semptomlar: Nabız artışı, mukoza renk değişimi, deri ısısında düşme vardır. Dışkı azdır ve cam macunu kıvamındadır. Anoreksi şekillenmiştir ve süt verimi düşer. Beden ısısı, nabız ve solunum artar. Kc perkusyon sahası kaybolur.
Torsiyon semptomlar: Nabız artışı şekillenmiştir 120-160. Depresyon, şiddetli sancı, dehidratasyon vardır. Rektalle palpe edilir. %70-90 ketonüri, sütte %75-80 azalma vardır. Hiperglisemi (epinefrin ve kortikosteroidlerin serbest kalmasıyla) şekillenir. 8-13.kostalar arası pink sesi gelir.
(S.S)Liptak testinde pH 1-4 arası ise abomazum, 5 üstü ise rumen sıvısıdır.
(S.S)Solun karıştığı hastalıklar: Ruminal kollaps, rumen dilatasyonu ve pnömoperitoneum’dur.
(S.S)Sağın karıştığı hastalıklar: Sekum dilatasyonu-torsiyonu, kolon dilatasyonu ve pnömoperitoneum’dur.
Sağaltım:
Hayvanı yuvarlamak: Sola deplasmanda, hayvan sağa yatırılıp soldan kaldırılır. Zorunlu egzersiz: Koşturma, engebeli arazide traktörle gezdirme. Operatif sağaltım, medikal sağaltım.
Medikal sağaltım: Metabolik alkaloz için Na, K, Cl, Ca verilir. 108 gr KCl, 80 gr NH4Cl, 20 lt distile su iv 24 saatte veya 2 lt serum fizyolojik uygulanır. 1 lt %1,1 KCl, 1 lt %5 dekstroz iv, 6 saat sonra tekrar verilir. Post op oral 50-100 gr NaCl, 50 ge KCl 50-100 NH4Cl uygulanır. Ca , neostigmin , kortikosteroid, Vit B12 verilmelidir.
Laboratuvar Bulguları:
Solda %50 değişiklik olmazken, % 40 hiperbazemi, %10 hipobazemi ve hiperglisemi vardır.
ATLARDA KOLİK (SANCI)
Kısa sürede müdahale edilmelidir, Sancıya ait bulgular; huzursuzluk, ayak değiştirme, karnı tepikleme, yatma-kalkma,vs. Sancı atlarda önemlidir. Anatomik yapı, gastrointestinal kanal ruminantlara göre farklıdır. Kanalda yer yer genişlemeler ve daralmalar mevcuttur. Daha geniş bir yer tutarlar. En basit beslenme hatası bile sancı yapabilir. Ayrıca üşüme, terliyken soğuk su içme gibi etkenlerde sancıya neden olur.
Tipik bulgular; sürekli yer değiştirme, yatma kalkma pozisyonu alma’dır. Barsak peristalsisi ve karın bölgesindeki oskültasyonlar önemlidir. Gaz seslerinde ve geçişlerde koliğe bağlı artış meydana gelir.
Kolik; Atlarda abdominal ağrıyı belirtir, Hastalık değil, abdominal ağrıyı belirten semptomlar topluluğudur.
Başlıca Sancı Nedenleri
Gerilme, basit obstrüksüyon ve blokaj, kan akımının tamamen veya kısmen kesilmesi, enteritis, kolitis, gastritis, peritonitis, idiopatik.
Gerilme; gastrointestinal sistem boyunca düzenli akış sağlanamaz, gaz koliği (mide ve sekumda), Spazmotik kolik (barsak kontraksiyonları artar), Tromboembolik kolik(trombozdan kopan emboliler kranial mezenterik veya ileosekal arterleri tıkar ve dolaşım engellenir).
Basit Obt. ve Blokaj; Geçişin zorlaştığı olgulardır. İçerik akışı engellenir. Yavaş seyreder. Besin ya da parazite bağlıdır. Enterolitler, struvitler, kum, yabancı cisimler, intraabdominal apseler, adhezyonlar temel unsurlardır.
Kan akımının engellenmesi; barsak durum değişiklikleri, torsiyon, volvolus, invaginasyon, rotasyon, fleksiyon,vs. MeBlokaj; Geçişin zorlaştığı olgulardır. İçerik akışı engellenir. Yavaş seyreder. Besin ya da parazite bağlıdır. Enterolitler, struvitler, kum, yabancı cisimler, intraabdominal apseler, adhezyonlar temel unsurlardır.
Kan akımının engellenmesi; barsak durum değişiklikleri, torsiyon, volvolus, invaginasyon, rotasyon, fleksiyon,vs. Mezenteriyumun gevşek oluşu, kalın barsakın büyük bir bölümünün serbest oluşu patolojik değişikliklere zemin hazırlar. Tümörlerde neden olabilir.
Enteritis, kolitis,gastritis, peritonitis; Salmonella diyareleri, anterior enteritis, proximal jejunitis, clostridial diayeler, gastrik ülserler.
Sancı Belirtileri (S.S)
Yeri eşeleme, karına bakma, köpek oturuşu, terleme, iştah azalması, kendi etrafında dönme, yuvarlanma, idrar yapmaksızın penisin sarkıtılması, gergin şekilde durma.
Sancı Predispozisyonu
Anatomi; mide küçüktür, kusamazlar, incebarsak mezenteriumu uzundur ve sekum çok büyüktür. Kolon yer yer dirseklenir ve daralır.
Cinsiyet; ince barsak inguinal fıtkı (aygır), Kolon torsiyonu (gebelik sonrası kısrak), vesica ürinerya rupturu (erkek tay).
Yaş; parazitler, gastrointestinal ülserler.
Geçmiş; Kolik geçiren atlarda ve koliğe bağlı cerrahi operasyon geçirenlerde risk daha yüksektir.
İdareye Bağlı Faktörler
Beslenme; Yem miktar ve içeriğin aniden değişikliği risk faktörüdür. Tane yem arttıkça sancı riski de artar.
Mekan; Günün büyük bir bölümünü boks’ta geçirenlerde risk daha fazladır.
Egzersiz; Çalıştırma programının ani değişikliği de önemlidir. Ayrıca fazla egzersizde predispoze etki yapar.
Su ihtiyacı; Her zaman atın önünde taze ve temiz su bulundurulmalıdır. Su ve yem egzersizden hemen önce ve sonra verilmemelidir.
Transport; Atlar üzerinde oluşturduğu strese bağlı olarak sancı şekillenebilir.
Sancı Muayenesi
Vücut ısısı artar, solunum ve kalp atım sayısı artar, CRT uzar, Müköz membranlar porselen beyazı renk alır. Oskültasyon da; gastrointestinal sistem sağlı solllu dinlenir, ses değişimleri vardır. Rektal muayenede; iç organlar da gerilmeler ve yer değiştirmeler belirlenebilir. Nazogastrik sondalama; mide içeriği hakkında bilgi verir. Abdominosentez; sıvı alımı önemlidir, normalde sıvı saman renktedir, kırmızı-kanlı ise sancı vardır. Ayrıca USG, radyografi de teşhiste önemlidir. Gastroskopi ile mide ülserlerine bakılır. Laboratuvar testleri; Hematokrit e bakılır. Total Protein e bakılır.
Atlarda sancı ile seyreden hastalıklar
1 mide dilatasyonu( akut, akut sekonder, kronik)
2 konstipaston (ib, kolon, kln parvum, kör b,rktm)
3 bağırsak tıkanmaları
4kum sancısı
5 timpani
6 spastik kolik
7 bağırsaklarda patolojik değişiklikler
8 trombo embolik sancı
9 gasteroentrolitislerden ileri gelen sancı
Sancının patogenezi
- Visceral karın sancıları : sempatik parasempatik sinirlere bağlı(aralıklıdır).
- Peritoneal karın sancıları: lokalize ve devamlıdır.
*Lokalizasyonuna göre
- hakiki sancı : sancıyı doğuran olay sindirim kanalıdır.
- yalancı sancı : sancıyı doğuran olay sindirim kanalından değildir. Örn: üriner sistem , kc, doğum sancısı.
Kolik Tanı ve Tedavi
Kesin teşhis için:
- Anamnez:
-Klinik ve fiziki muayene bulguları: ( beden ısısı, kalp ve solunum frekansı, nazogastrik sonda, mukozaların kontrolü,abdomen kontrolü, rektal palpasyon)
-Yardımcı bulgular: (abdominal sıvı analizi, kan testleri, biokimya profili, ultrason, radyografi, dışkı muayenesi)
Kalp frekansı – mukoz membran -> cerrahi kolik
Hematokrit ölçümü: Medikal kolik vakalarında tedavinin etkinliğini değerlendirmede önemlidir.
Hematokrit değeri yaş rakım cinsiyete göre değişir ama total protein değeri değişmez ve o yüzden daha önemlidir.
Sancılı atta muayene parametreleri
Beden ısısı
Kalp ve solunum frekansı
Nezogastrik sonda (içerik değerlendirilmesi, karın hacmi arttığından dolayı hayvan rahatlar)
Mukoza kontrolü (dolaşım sirkulasyonuyla ilgili)
Abdomen kontrolü
Abdominal sıvı analizi
Rektal muayene
Rutin kan testleri
Ultrasonografi radyografi
Dışkı muayenesi
Beden ısısı: gastrointestinal kökenli sancıların sistemik etkili olup olmadığının belirlenmesinde faydalıdır.
-Akut strongulasyon (sıkışmaya bağlı dolaşım bozukluğu) veya obstruksiyon vakalarında beden ısısı genelde yükselmez.
-Strongulasyon è endotoksemièateşe neden olurlar.
-Proksimal enterit, kolitis, peritonitiste vücut ısısı artar.
-Kardiovasküler veya hipovolemik şoklu hayvanlarda genel olarak hipotermik
-Diğer muayene parametreleriyle birlikte değerlendirildiğinde yedaviye doğru başlamada önemlidir.
Kalp ve solunum frekansı:
-Ağrı, hipovolemi, endotoksemiè kalp frekansı artar.
-Kalp frekansının periyodik kontrolü kardiovaskuler bir sorunu ve tedavinin etkinliğinde önemli.
-Yüksek kalp frekansı varlığı her zaman cerrahi işlen gerektirmez. Enteritis ve timpanide kalp frekansı artar.
-Ağrı ateş veya metabolik asidozisin respiratorik kompenzasyonu nedeniyle solunum frekansı artar.
-Ağrı ve diafram fıtkı, mide veya kolon dilatasyonu gibi abdominal gerginliğe bağlı frekans artar, yüzeysel solunum gözlenir.
-Sekum konstipasyonu meteorismusta artar. Nazogastrik Sonda
Kalp ve solunum frekansı artmış huzursuz ve özellikle baş bölgesinde terleme varsa acilen uygulanır.
-Sondalama öncesi atları detomidin klorür (domesodan) yada burphanol (butomidan) ile sedasyona al.
-İçerik sondadan gelmezse sifonaj yapılmalı ve sonda ucu mideden aşağıda tutulmalıdır.
-Sonda ile 60ml lidokain verilirse kardiada gevşeme yapar ve rahat geçiş olur.
-Sonda ile alınan sıvının rengi kokusu ph sı önemlidir.
-Proximal enteritte reflu sıvısı pis kokulu turuncu kırmızı kahve renktedir.
-Strangulasyonluda kokuşma pis koku vardır ve sarı kahve renktedir.
-Ph>5 ince bağırsak içeriği mideye reflu olmuştur.
-İçeriğin boşaltılması ile genelde sancı hafifler, ancak strangulasyonlu, obstruksiyonlu veya büyük kolon yer değiştirmelerinde kalıcı olabilir.
Mukoza
Ağız mukoza nemliliği ve crt, sancı esnasında gelişen dehidrasyon ve doku perfuzyon azalması hakkında bilgi verir. Normalde ağız mukozası pembe renkli ve nemlidir.
-Syanotik gri mavi olması, crt>4 sn azalan periferal perfuzyon
-Mukoz membran tuğla kırmızısı, morèendotoksemi, anterior enterit, enterokolit
Şok èSancı fasılası arası, bitkinlik, perifer soğuk. Mukoza mavi kırmızı, gri kırmızı ,crt artmış , kalp atışı artar, zayıf nabız, laminit.
Abdomen kontrolü
Gasterointestinal seslerin karın boşluğunda dikkatli olarak oskultasyonu yapılır ve değerlendirilir.
Sağ, sol, dorsal, ventral ayrılır ve 30-60 sn dinlenir. Seslerin sıklığı ve kalitesine bakılır.
Sol dorsal è ince bağırsak
Sol ventralè büyük kolon
Sağ dorsalèsekum
Sağ ventralèsekum kolon
Sancılı atta abdominal sesler azalır.
*Enterokolitli, proksimal enteritli spazmolitik sancıda hipermotilite
Sol bölgede pink sesi kolonla, sağ bölgede pink sesi sekumla alakalıdır.
-Büyük kolon veya sekum genişlemesi nedeniyle paralumbal bölgede şişkinlik.
-Belirgin abdomen genişlemesi : Enterokolit, büyük kolon volvulusu, kolon tıkanıklığı, abdominal bölgede gaz birikimi.
-Bağırsak sesleri çok azalmış kalkmış,analjezik yada diğer tedavilerde sorun kalkmazsa cerrahi müdahale yapılır.
Abdominal sıvı analizleri
Sancıya neden olan lezyon tipi şiddetli gastrointestinal yırtılma olup olmadığı peritonitis gibi durumlar belirlenip prognoz belirlenir.
Normal abdomen sıvısı renksiz açık sarı kokusuz berraktır. Total protein konsantrasyonu<2,5gr/dl. Total lökosit<5000
-Abdominal sıvı artışı lenfatik veya venöz obstruksiyona bağlı ve artış oranı vaskuler obstruksiyon derecesine bağlıdır.
-Abdomende sıvı artışına rağmen hücre sayısında artış saptanmamasıèbasit obstruksiyon
-Proksimal enteritisli atta èabdominal sıvıda protein artar.
-Strongulasyon yoksa ve infeksiyonluysa èçekirdekli hücre sayısı artar.
-Bakteri oluşu barsak rupturu, primer peritonit veya enterosentezi işaret eder.
Rektal palpasyon
Ayırıcı teşhiste ve tedavi planlanmasında önemlidir. Karın bölgesi son 1/3 ündeki yapılar kontrol edilir.
-Dalak son kısmı, nefrosplenik bant, sol böbrek, pelvik fleksura, sol ventral ve dorsal kolon, sekum idrar kesesi, uterus, ovaryum, kranial mezenterik arter ve inguinal halka yer alır.
-Bu yapılar büyüklük, palpasyona karşı duyarlılık ve yer değiştirme bakımından kontrol edilmelidir.
-Büyük kolon genelde pelvisin giriş kısmı aşağısı ve sol ventralde.
-Ağrı kesici sedatif è xylazine
-Spazm çözücü èmetamizol
-Elle bastırıldığında gerginlik varsa è strongulasyon
-Barsak duvarı kalınlaşmışsa èstrongulasyon, proximal enterit
Rutin kan testleri
Hemokonsantrasyonun belirlenmesinde serum total protein değeri bilinmesi hematokritten daha güvenilirdir.
-Serum proteini hematokrit değer gibi ırk cinsiyet ve kondüsyona bağlı değişmez.
-Tam kan sayımı, fibrinpjen konsantrasyonu, serum biokimyası, venöz kan gazları önemlidir.
-Yangısal enfeksiyoz hastalıklar, dehidrasyon, toksemi önemlidir
-Uzun süreli strongulasyon, bağırsak nekrozu ve peritonitis oluşan atta lökopeni şekillenir ve kötü bir işarettir.
-Formül lökositte genelde lenfopeni, eozinopeni görülür.
-Serum alkalen fosfataz artmışsaèhasar görmüş bağırsaktan veya lökositten salınması
-Bilirubin artmışsa èaçlık hemoliz veya hepatopati
Ultrason radyografi
İç organlarda değerlendirme yapılır. Kalınlık ölçülebilir. Sancılı tayda radyografi önemlidir. Mekonyuma bakılabilir.
Dışkı muayenesi
-Kan parazit kum varlığı incelenir.
-Az gaitayla kanèküçük kolon pekliği
-Taze pıhtılı kanèrektum kolonda yırtılma
-Kuru dışkı yumağının etrafında sarı beyaz renkli katı mukusèkolonik geçidin uzadığının belirtisi, büyük kolon pekliğinde yaygın.
-Yumuşak kötü kokulu dışkıèenterokolitis.
Ağrının Kontrolü
-Ağrı kesiciler: NSAI, alfa2 adrenerjik antagonistleri, opiatlar
-Sedatifler: Kloralhidrat, acepromazin
Ağrı kesiciler
NSAI
-Flunixin meglumin (finadyne): 1,1 mg/kg iv im. Septik şokta daha etkin. Kolik tiplendirmesini zorlaştırır. Kısa süreli nüks varsa durum ciddidir. Endotoksik şoka karşı da etkilidir.
-%50 lik metamizol (novalgin, dipiron)
20-50 mg/kg, 10ml/100kg iv im. Ağrı kesici, düz kas gevşetici. Spazm çözücülerle kullanılırsa daha etkilidir. İv daha etkindir.
-Ketoprofen
2,2 mg/kg iv. Kolik vakalarında geniş kullanımı yoktur. Flunixine benzer etkilidir.
-Phenylbutazon
Kas, iskelet sistemine bağlı ağrılarda önemlidir. Kolikte etkisi kötüdür. 2,2 -4,4 mg/kg
Alfa 2 adrenerjik reseptörleri
Diğer ilaçlara cevap alınmadığında uygulanır.
-Xylazine: 0,2-1,1 mg/kg etkisi 20-60 dakika
-Detomidine: 0,02-0,04 mg/kg ksilazine oranla 1000 kat daha güçlüdür. En büyük yan etkisi ileus, hipotansiyon, bradikardidir.
Sulfanamid + trimetoprim è kullanılmaz.
Opiatlar
-Butorphanol: En sık kullanılandır. 0,04-0,2mg/kg iv im. Tıkanıklık varsa kullanılmaz. Hayvanda eksitasyona yol açabilir ve kardiovasküler yan etkileri vardır.
Nsaı ile kullanılırsa viseral analjesi sağlar. Alfa 2 lerle kullanılırsa etkisi azalır.
-Morfin: Eksitasyona sebep olur ve gasterointestinal motiliteyi azaltır.
Sedatifler
-Acepromazine : 0,02 0,04
-Kloralhidrat : 22-60 mg/kg
* S.vulgaris için: tiyobendazol 440kg/kg po 2gün, ivermektin 0,2mg/kg po,
* Anocephala perfoliata için: preziquentel 1 1,5mg/kg
* Cyathostemum için : ivermektin, oksibendazol, piperezin kombine olarak daha etkilidir.
Kum kabızlık
Oral laksatifler. Likit parafin 2-8 l po. Mgso4 250gr po. Naso4 50g/1l su po. Kum sancısında tuzlu sürgüt kullanılmaz.
Timpanik kolik
Barsak florasını baskılamak için neomisin 4 8gr po.
Peritonit enterit
Penisilin g , seftifor, metronidazol
Sıvı tedavisi
Sıklıkla izotonik dehidrasyon.
-Hematokrit %40 45 ise ve serum total protein 75-85g /l ise 20-40 ml / kg iv.
-Hematokrit 45 55 ise ve serum total protein 85 95g/l ise 40 60ml/kg iv.
-Ringer, laktatlı ringer,plasmalyt a, normosole en çok kullanılan izotonik solusyonlardır.
-Hipertonik solusyon şokta önemlidir.
-Normal fizyolojik tuzlu su tedavinin asıl kısmı olmamalıdır.
* Az dereceli 40-60ml/kg (4- 6 l /100kg)
Orta: 60-80 (6-8l)
Yüksek : 80-120 (8-12l)
Sindirim sistemi hastalıkları
Salmonella, Paratifus
- Atlarda kolitis abortus, gençlerde septisemi, omfaloflebitis poliartritisle karakterizedir.
- Ölüm nedeni: bronkopnomoni, dispne, solunum durması dır %17-50 oranında
Semptomatik tedavi: kloramfenikol, alfasilin, nitrofuranlar, po, parenteral sulfanamidler.
- Sığırlarda perakut septisemi, akut kronik enteritisle seyreder.
- Sulu pis kokulu kanlı ishal görülür.
- Dışkıda fibrinimsi şeritler, müköz zarlar vardır.
- Abort görülür.
- Eklemlerde tendinitis artritis topallık
- Ploritis görülür.
Ss. Ayırıcı tanı (ishale sebep olan unsurlar)
Viral diare, kış dizanterisi, sığır vebası, barsak tümörleri, tuberkuloz, paratuberkuloz, pastorella, e coli ( yeni doğan ishallerinin %60 sebebidir), barsak parazitleri.
Tedavi : kloramfenikol 10mg/kg po, gentamisin 5 10mg/kg, neomizin 10mg/kg keten tohumu maserasyonu içinde, anaeptik ve kardiotonikler(dolaşım düzenlemek için), elektrolit sıvılar.
Ss Dehidrasyon tedavisinde sıvının yeterli geldiği nasıl anlaşılır?
Ürinasyon, lakrimasyon, periferal organlarda ısı artışı
Sığırlarda kış dizanterisi
- Şiddetli koyu kahve ishal
- Çok bulaşıcı
- Campylobacter jejuni
- 4 7 gün ishal kolik ve barsak kanaması
- Sütte azalma zayıflama abort
- %1 lik bakır sülfat 50-100cc 2k, kreolin 30 cc po
- Furazolidon, trimethropim, tylozin
- Elektrolit sıvılar
Dana difterisi
- Fusobacterium necrophorum
- Ağız farink larinks te sık
- 1-2 cm nekroz odakları belirgin
- Gri yeşil, etrafı hiperemik, çok pis kokulu, ağrı kanama ülser
- Nekroz odaklarına yağlı pomadlar
- %3 lük oksijenli su, %0.1 potasyum permanganant
- Lugol solusyonu, gliserin iode
- Parenteral antibiotik, a vit, yumuşak gıda
Paratuberkuloz
- Mycobacterium paratuberkuloz
- Kronik enterit, zayıflama, bağırsak duvarında kalınlaşma
- Kuluçka süresi uzun, 2 6 yaşlarda
- İshal çene altı ödem, aylarca devam eder, ishal kesici ilaçlar etkisizdir, nüksler görülür
- Sağaltımı yok, 50 mg/kg streptomisin ile geçici iyileşme
- Koyunlarda rifampisin ve selenyum etkili
Enterotoksemi
- Clostridium perfringens ABCDEF
- Çelertme, ot, yaprak, yumuşak böbrek hastalığı, bağırsak zehirlenmesi
- Koyun ve sığırlarda toksinlerle oluşur
- Perakut seyirli sporadik ve öldürücüdür
- Beyinde dejenerasyon, ödem, mikroskobik nekroz, ölüm
- Besi durumu iyi 6 aylıktan büyüklerde semptomsuz ölüm gözlenir
- Dönme, dispne, opistotonus, nistagmus
- Sancı belirtileri, idrarda glikoz
- Koksidioz hastalık çıkışını hızlandırır
- Kaslarda kaynamış et görünümü, barsaklar gazla dolmuş, böbreklerde yumuşama, perikard sıvı artışı, myokardda ekimotik kanamalar tipiktir
Sağaltımı yoktur, aşılama 21 gün arayla 2kez yapılır. İlki 2cc ikincisi 1 cc
Peritonitis
Etioloji ve Epideimoloji
-Travmatik perforasyon: rpt, septik abdominal cerrahi, düvelerde çiftleşme sırasında veya sadizm ile vajinal perforasyon
-Apse intraabdominal ruptur: rpt, kc, göbek kordonu, perimetrit, pyelonefrit
- Organ rupturu: perfore abomazum ülseri, gasterointestinal kanalda perfore ülser, uterus rupturu
- İatrojenik
Patogenez:
Vazoaktif maddeè vaskuler permeabilite artışıè plazma eksudasyonu
Hipoproteinemi
Fibrinojenè adhezyon
Hipovolemi
Notrofilde çoğalma lökopeni
Bakteriyemi sepsis endotoksemi
Paralitik ileus
Akut subakut lokal peritonit
- İştahsız, yüksek ateş, toksemi, lokal sancı
- Ağrı deneyleri pozitif, abdominal sertlik hassasiyet
- Dıştan, rektalde ağrı
- Solunum sırasında inleme
- Kuru mukuslu kötü kokulu macun gibi dışkı
Perakut diffuz peritonit
- Tam bir iştahsızlık, rumende tam atoni
- Şiddetli toksemi,
- Hipotermi < 37c
- Şiddetli depresyon halsizlik
- Yatar, taşikardi vardır
- Crt>2sn
Kronik peritonit
- Köprü görünümü
- Belde kamburlaşma
- Dalgalı ateş
- Rektalde bağırsak palpasyonunda ağrı
Laboratuar
- Dejeneratif sola kayma lökopeni
- Lökositoz dejeneratif sola kayma
Sağaltım
- Tetrasiklin, iv antibiotik
- 3. Kuşak sefalosporin
- Yoğun iv sıvı tedavi
- İzotonik kristaloid+dekstroz
- Hipertonik sodyum klorür+ dekstran
- NSAI (fluniksin) 1,1mg/kg 12-24 saatte bir
- Şokta kristaloidler yüksek dozda verilir
- Genel durum düzelince oral 30 60 gr potasyum klorür 2k
- Parenteral kalsiyum
- Kronikte peritoneal lavaj, povidon + laktatlı ringerle
Koyun Keçi Ektima
Bulaşıcıdır. Ağız dudak çevresinde papül püstül benzeri yapılar bulunur. En tipik belirti karnabahar görünümü. Yeme içmede güçlük vardır. Direkt indirekt bulaşma vardır.
-labial lezyonlar: koyu renk lezyon, karnabahar görünümü vardır. Lezyonlar kaldırıldığında görüntü dana difterisindeki gibidir.
-pedal form: tırnakta lezyonlar ağıza göre küçüktür. Topallık yapar
-genital form: dişi ve erkek organlarında lezyon. İrinli lezyonlar bulunur. Mobidite %90 mortalite % 5
Karışabilir : koyun çiçeği, sarcoptes, şap, mavi dil.
*Viral hastalıklarda spesifik tedavi yoktur. Semptomatik tedavi uygulanır. Lezyonlu bölgelerde yumuşatıcı pomadlar uygulanır (gliserin iode) , fenollu vazelin kullanılır, genital bölge oksijenli suyla yıkanabilir, yapılması gereken sekonder lezyonu önlemektir. A vitamini kullanılır. Aşılama önemlidir.
ŞAP
Buzağı ve danada myokard dejenerasyonu yapar. Rahat bulaşır. Hayvan pazarları önemlidir. Ağız lezyonu(vezikül) topallık yapar. Destekleyici tedavi yapılmalıdır. Ağız antiseptiği verilmelidir. Sabunlu su kullanılabilir. Ağız tırnak arası yıkanmalıdır. Epitel için a vitamini kullanılabilir. Balık yağı kullanılabilir. Ağrıyı azaltmak için pomadlar kullanılabilir. Geniş spektrumlu antibiotikler verilebilir. Aşılama önemlidir sığır 5cc koyun 2 cc dozunda.
Mavi Dil
Ağız tırnak lezyonları yapar. Sindirim kanalı mukozasında ülserasyonlar vardır. Ayakta korium koronariumda yangı vardır. Tırnakta koyu kırmızı mor renkte band yapısı görülür. Lacrimasyon ve konjuktivitis vardır.
Şap, koyun çiçeği, ülseratif dermatit, ektimayla karışabilir.
Md – Vd
Sindirim kanalı mukozasında lezyonlar yapar. İshal yapar. Dışkı kötü kokuludur. Kan ve mukus içerebilir. Nekrotik eroziv lezyonlar yapar. Lakrimasyon olabilir. Korneal opasite görülebilir. Abort gözlenebilir. Topallık , perineal bölge tırnak arasında lezyonlar görülebilir. Md 6 24 ay arasında, vd genelde yetişkinlerde görülür.
Karışabileceği hastalıklar coriza, parainfluenza 3, şap, paratuberkuloz, molibden ve klorlu naftalin zehirlenmesi.
İshal tedavisi uygulanır, destekleyici tedavi uygulanır, nsaı, glukokortikoidler verilebilir.
Koriza
Kurban bayramı hastalığı da denir. Latent taşıyıcıları koyunlardır. Temasla bulaşabilir. Akut ve öldürücüdür. Eroziv stomatit yapar. Gasteroenterit olgusu, keratokonjuktivit, ensefalit, deri ekzantemi, lenf yollarında büyüme, üst solunum yolu erozyonları yapar.
Perakut formda: semptomsuz pis kokulu ishal görülür. 1 3 günde hayvan ölebilir.
Gasterointestinal formda: fibriler kas titremeleri, 4 9 günde ölüm görülebilir. Ağızda lezyonlar vardır. Pis kokulu ishal bulunur.
Baş göz formu: solunumda fonksiyon bozuklukları vardır. Ağız papillalarında nekroz kızarıklık, mermede kabuklanma nekroz görülür. Corium koronariumda lezyonlar vardır. Nistagmus, ensefalit, lakrimasyon, fotofobi, konjuktivit görülür.
Korizada çevreden merkeze halkalar şeklinde keratit görülür.
A vitaminoziste merkezden çevreyedir.
Deri ilerleyen lezyonlarda ağaç kabuğu gibi görünüm alır.
Sağaltımda yüksek doz antibiotik kullanılır, glikokortikoid, ateş düşürücü, ağrı kesici, elektrolit solusyon, a vitamini uygulanabilir. Kesime sevkedilebilir.
Koksidia
Hemorajik enteritle seyreder. Özellikle tedavide nitrofuranlar, bactrim (30 mg/kg 6 gün). Koksidia ilaçları tek günlük değildir. Parenteral antibiotik, ca, c vit, k vit, a vit takviyesi yapılır. Kanama şiddeti ve atılan kana göre takviye yapılır. %10luk amonyak veya %2lik sodyumla ahır temizlenmelidir.
Karaciğer Apseleri
Buzağı ve erişkinlerde oluşabilir. 2 farklı mekanizması vardır.
Buzağılarda; urachus ve umbilical venler ile şekillenebiir. Kolostrum alamayanlarda sık rastlanır. Gelişme geriliği, poliarthritis, yüksek ateş yapabilir. E.coli genelde izole edilen bakteridir. Urakus ve umbilical venlerde şişlik vardır. Tedavide; Apse sağaltımı yapılır çünkü apse kapsülü antibiyotik girişi engeller, cerrahi müdahale gerektirir. Penicilin uygulanabilir.
Sığırlarda; uzun süreli karbonhidrat ile besleme ile asidozis şekillenir. Subakut ruminal asidozis ile ruminitis, yani rumen duvarında mikroapseler şekillenir. V.porta ile bu apse odaklarından etkenler karaciğere gelirler. En çok Fusobacterium necrophorum (buzada da nekrotik stomatitis yapar, Corynebacter pyogenes, Strephtokok ve Staphilokoklar izole edilmiştir.
Semptomlar
1-Kronik Ağırlık Kaybı
2-Kronik Diyare ve Asitez
3-Akut Respiratorik Distress
4-Hemoptisi (Akciğer de arteriel kanama, yırtılma)
5-Abdominal Gerginlik (vagal disfonksiyona bağlı)
Tedavi
Diyet değiştirilir ve antibiyotik tedavisi yapılır. Penicilin 4-6 hafta uygulanır.
Mikotik Apseler: Sekonder şekillenir. Ruminitis, mastitis, metritis sonucu immun sistem bozukluğunda ve uzun süreli antibiyotik kullanılması sonucu mantarların üremesi artmaktadır. Tedavide; Thiobendazol kullanılır. Anthelmintik ve Antifungal ilaçlar kullanılır ancak prognoz kötüdür.
Hepatik Lipidozis
Yüksek verimli sütçü ineklerde, Pp ilk 3 ayda, negatif enerji dengesi sonucunda şekillenir. Laktasyonun ilk döneminde ortaya çıkar genelde. Kuru dönemde iyi bir besleme ve enerji takviyesi yapılmalıdır. VKS 3.5 olmalıdır. Pik dönemde de VKS en fazla 2.5’a düşmelidir.
NED: Hayvanın laktasyonda süt için harcadığı enerjinin besinle aldığı enerji tarafından karşılanamamasıdır.
Patogenez
İlki hayvanların aşırı yağlandırılmasıdır. İkincisi ise Aşırı yağlı hayvanların, NED ile birden aşırı kilo kaybetmeleri sonucunda; Yağ mobilizasyonu sonucu serbest yağ asitlerinin kanda artması ve Karaciğerde birikmesi, VE Karaciğerde sentezlenen trigliseritlerin yeterli seviyede sekrete edilmemesi ile karaciğerde birikmesidir.
Semptom
Doğumdan önce çok yağlı ve şişman olanların, doğum sonrası aşırı kilo kaybetmesi, iştahsızlık.
Laboratuvar Bulguları
NEFA, Karaciğer enzimleri, Keton cisimcikleri artar, lökositozis görülür. Glikoz, trigliserit, kolesterol, VLDL, Albümin, Mg ve Ca ise azalır. (Trigliserit, Kolesterol ve VLDL azalmışsa KC yağlanmış demektir.)
Teşhis
Biyopsi ile yapılır, Tuber coxae ile olecranon ve diz eklemi üçgeninin ortasından yapılır.
Tedavi
Hipoglisemi kaldırılır öncelikle. Yağ birikimi ve mobilizasyonu engellenmelidir. Biriken yağlar uzaklaştırılmalıdır. Karaciğer de enerji ürettiren proküsör maddeler verilmelidir.
IV glikoz %5-10-20 + insülin (15-200 IU) verilir. Glukoz preküsörleri (Sodyum propriyonat, gliserin, propilen glikol 0.5gr/kg dozda) verilmelidir. Deksamethazon da uygulanmalıdır. Bu 3 uygulama NED’i ortadan kaldırmak için yapılır. Aminoasit ve yağların mobilizasyonu içinde niasin, kolin ve methionin verilir. Vit E, Se takviyesi yapılır ve Boraks da verilmelidir.
Ketozis
Yüksek verimli süt ineklerinde, karbonhidrat ve yağ asitleri metabolizması bozukluğu sonucu glikoz seviyesi düşmesi, karaciğerde glikojen ve diğer glikoz rezervlerinin tükenmesi sonucu şekillenir. Primer ketozis, sekonder ketozis ve nervöz ketozis vardır.
VKS’nin en fazla 1 derece düşmelidir. Kuru dönemde 3,5 olması iyidir. Kuru dönemin ilk 5 haftasında % 70 kaliteli kaba yem, son 3 haftasında da yavaşça yüksek proteinli yeme geçiş yapılmalıdır.
UYA [rumen]: asetik asit(ketojenik), proprionik asit(glikojenik), bütirik asit( ketojenik)
Hayvanları ketojenik diyetle beslersek ketozis artar. Kuru dönemde yüksek oranda silaj da ketozisi artırır.
Glikoz 40mg altındadır, kan keton cisimcikleri 80-1100 seyisesindedir. Rothera ayıracında menekşe moru renk verir.
Tedavi:
IV glikoz (%20 30 50 ) + insulin(80 120 ıu)--5 gün glikoz prekürsörleri (Na proprionat, propilen glikol, gliserin)—dekzametazon (10-20 mg)---taze yeşil ot---iştah artırıcı bileşikler kullanılır.
Sekonder de tedavide ilk olarak primer hastalığı düzeltmek gerekir. Karaciğer desteği sağlanmalı ve metabolazlar verilmelidir.
GEBELİK TOKSEMİSİ
Ketozis yada ikiz kuzu hastalığıdır. Gebeliğin son döneminde, İkiz yada çoklu gebelerde, yavrunun enerji ihtiyacı diyetle karşılanamaz. Gebeliğin son 2-4. Haftasında, genelde de yaşlı koyunlarda şekillenir. Bakım ve beslenme iyi olmadığında, sürüde hastalık varsa insidens artar.
Semptomlar:
Sürü gerisinde kalma, iştahsızlık ve sinirsel semptomlar(titreme, diş gıcırdatma, dönme) ve dehidasyon gözlenir. Laboratuvar bulgusunda ketonemi ve glikoz düşer.
%10-20’lik glikoz, 250-500ml yavaş verilmelidir. Dekzametazon + PGF2a uygulanır. Glikoz prekursörleri verilir. Proplan glikol, B vitamini, iştah açıcı ilaçlar da kullanılır.
DİFFUZ KARACİĞER NEKROZU
Sığırlarda metritis ve mastitis sonucu gram(-) bakterilerin duvarındaki polisakkaritlerin neden olduğu endotoksemik bozukluktur. Dolaşım bozukluğu nedeniyle karaciğerde nekroz şekillenir ve KC yetmezliği olur.
Beden ısısı ve nabız sayısı artar. Laboratuvar da KC enzimleri artmıştır. Serum safra asitleri artar. Kesin teşhis biyopsi ile konulur.
Tedavi destekleyici sağaltım üzerinedir. Antibiyotik, glikoz solüsyonu, Sıvı sağaltımı, methionin (kc destekleme) ve vit B, Ca ve iştah artırıcılar kullanılabilir.
AFLATOKSİKOZİS
Aflatoksinlerin uzun süre yada çok fazlaalınması ile şekillenir. Etken A. Flavus’tur. Akut gözlenir, KC hasarı ve yetmezlik şekillenir. Kronik kilo kaybı vardır. Yemlerin yanlış muhafazasıyla oluşan mantarların toksin üretmesiyle oluşur. Sentrilobuler nekroz şiddetliyse, KC yetmezliği oluşur. Hastalıkta aflatoksinin ne kadar ve ne sürede alındığı önemlidir. Akut seyirde ani ölüm şekillenir. Subakutta; hemoraji görülür. Kronikte; ağırlık kaybı ve süt veriminde düşme görülür. Teşhis; yağ dokusu ve KC dokusunda aflatoksin seviyesi belirlenmesiyle konur.
ENFEKSİYOZ NEKROTİK HEPATİTİS
Clostridium novyi tip b nin neden olduğu toksin ile şekillenir. Koyunlarda KC hastalıklarıyla seyreden hastalıklar (fasciola) nedeniyle, etkenin KC de üremesi şekillenir. 40-42 derece ateş, depresyon, rumen hareketlerinde azalma ve sonraları da hipotermi şekillenir.
Otopsi : Karkas çabuk otolize olur. Deri altı jelatinöz ödem, plöra da kanlı portakal rengi sıvı vardır ve dokuların havayla temasıyla tez tıkanır. KC’de diafragmaya bakan yüzeyde hiperemik alanlarla çevrili nekrotik alanlar görülür. Koruma 1 yaş içinde 21 gün arayla 2 kez aşılama ile sağlanır. Sonra yılda 1 ml uygulanır. 4 ayın altı buzalara ve gebelere aşı uygulanmaz.
BASİLLER HEMOGLOBİNÜRİ
Sığırda yüksek ateş, hemoglobinüri (sarılık, anemi) ile seyreder. Sel ve su baskınlarında hastalık fazla görülür. Bulaşma kuş gibi portör hayvanlarla olur. KC’de nekroz, hemoliz vardır ve şarap renkli köpüklü idrar vardır. İnkubasyon süresi 7-10 gündür. Anemik alanlar önemlidir.
Fasciolozis
F.hepatica ve F.gigantica etkenlerdir. F.hepatica arakonağı Limnea truncatula denen bir su sümüklüsüdür. Gençleri karaciğer parankiminde, yaşlıları ise safra kanallarında yaşarlar. Karaciğer kayıplarına neden olurlar. Kara hastalığa zemin oluşturmaları açısından önemlidirler. Akut veya kronik olabilir. Sığırlarda subakut veya kronik seyrederken, koyunlarda akut seyir izler.
Semptomlarda tabi alınan parazit sayısının önemi büyüktür. İştahsızlık, durgunluk, sürüden geri kalma, submandibular ödem şekillenir. Tanı dışkıda sedimentasyon ile yumurta araması ile konulur. Tedavide; hekzaklorofen, albendezol gibi antiparaziter ilaçlar kullanılır. “Ivomec F” preparatı etkilidir. Aşılama yılda iki kez birer arayla iki doz halinde uygulanır. Rafoksanit hem olgun, hemde gençlere etki eden ilaçtır.
F.gigantica lanset biçimindedir. Safra kesesinde yaşarlar, göç etmedikleri için pek karaciğer hasarı oluşturmazlar. Kara ve su sümüklüleri arakonaklarıdır. Genel anemi ve enterit tablosu oluştururar. Tanı yine dışkıda sedimentasyon ile yumurta aranması ile konur. Tiyabendezol ile tedavi edilirler.
Hidatitozis
Echinococcus granulosus etkendir. Köpek ve carnivorların barsaklarında yaşarlar. Dışkı ile atılan enfekte yumurtalar arakonakçılar tarafından alınır (sığır, koyun, domuz). Yumurtadaki onkosferler barsaklara penetre olarak karaciğer, akciğer ve beyin ile kaslara ulaşır ve hidatik kistler oluştururlar. Tedavi ve korumada; koyun sürüsüne eşlik eden köpeklere düzenli olarak praziquantel preparatları ile 6 hft da bir aşılanmalıdır. Ve bu hayvanların enfekte organ yemeleri önlenmelidir.
Portosistemik Şantlar
Konjenital ve edinseldir. Fötusta normal olarak v.cava caudalis ve v.portayı bağlayan ductus venosus, doğuma yakın bir dönemde kapanır, bağlantı kesilir. Bu bağlantı kalıtsal nedenlerle ortadan kalkmadığında v.porta yolu ile barsaklara gelen toksin, hormon, bakteri, enzim vs gibi maddeler, Karaciğerde işlenmemiş olarak genel dolaşıma geçerler. Karaciğer işlev göremediği için, hasar olmamasına rağmen bir yetmezlik şekillenir. Özellikle amonyak hepatik ensefalopatiye neden olur. Kötü kondisyona, büyüme geriliğine, depresyona, anoreksiye, komaya( epiliptik nöbetler) ve bakar körlüğe neden olurlar. Teşhis; kan amonyak düzeyinin yükselmesi, hipoglisemi, hipokolesterolemi ve hipo albüminemi ile konulur. Tedavisi yoktur, hepatik ensefalopatiler için antibiyotik uygulanır. Kesime gönderilirler.
BUZAĞI-KUZU HASTALIKLARI
Pasif Transfer Yetersizlik
Kolostrum alınmaması, dolayısıyla immun sistemin oluşmaması ile şekillenir. Ig alınamaz. Sığırlarda placentadan geçemediği için kolostrum ile alınmak zorundadır. Kolostral antikorlar kuru dönemde birikirler ve serum düzeyinin 10-12 katı kadar olurlar bu dönemde. Buzalar 2.saatte emerler ve 3.saatte de mekonyumu atarlar. İlk sağımdaki kolostrum en kalitelidir ve 12 saatten sonra kolostrumdaki Ig düzeyi düşmeye başlar, 24 saatten sonra normal süte döner. İlk saatlerde büyük moleküller emilebilirler, barsak geçişleri önemlidir. Kolostrumda protein, laktoz, min (Mg) ve Ig düzeyleri yüksektir.
Buzada mide asidi 2-4 gün sonra aktif hale geçer. Abomasumda aktif değildir bu dönem içerisinde. Kolostrum içerisinde tripsin inhibitörü de bulunur. Ig ler komotripsine dirençlidir, bu yüzden parçalanmazlar. Enterositlerin pinositoz kapasitleri ilk saatlerde yüksektir ve geçiş kolay olur. Ig G özellikle olmak üzere, Ig A ve Ig M önemlidir.
12 saat sonra barsak emilim kapasitesinde azalma şekillenir ve 24 saat sonra emilim minimuma iner.
İlk gün 2 lt kadar içirilmelidir. Buzağı emme ile yeterinde kolostrum alamaz, Kendimiz içirmeliyiz. İlk 6 saatte, Canlı ağırlığının %5 i kadarı verilmelidir.İlk 24 saatte, Canlı ağırlığının %10 u kadar 3 eşit parçada verilmelidir.
Kolostrum 2 lt den fazla verilirse, abomasumdan rumene yada barsaklara kaçabilir. Bu durumda sütteki bakteriler barsaklara gider ve ishale neden olurlar, yada rumene giderek gaz birikimi yapabilirler. Buda kokuşmaya neden olabilir.
Ductus özofagicus önemlidir. (emme refleksi ve kolostrum bileşenleri tarafından oluşturulur). Oluşmaz ise süt rumene kaçabilir, gaz artışı şekillenir. Kolostrum içemeyen buzalarda sonda ile de içirilebilir.
PTY Oluşturan Faktörler
Annenin çok genç veya yaşlı olması, Mastitisler ve Meme ödemleri nedeniyle emmeye izin vermemesi, Aşırı sıcak padoklar, mevsim değişiklileri risk faktörleridir. Ayrıca immunsupresan hastalıklarda PTY’ye neden olurlar.
Teşhis(S.S)
Doğumdan 12 saat sonra sorum Ig konsantrasyonuna bakılmalıdır.
>500mg/dl ise PTY’dır.
500-1000mg/dl ise Kısmi PTY’dir.
>1000mg/dl ise yeterince kolostrum almıştır.
Serum GGT Testi
500 IU üzerinde olmalıdır, altında ise Ig alımında sorun var demektir.
Total Protein
<6 ise Ig alamamış, >6 ise kolostrum almıştır.
Gluteraldehit Tespiti
<10 dk 600-1000mg/dl
Tedavi
Kolostrum ile beslemek gerekir. 12.saatte ancak PTY teşhisi koyulur. Kolostrum oda ısısında 1 gün, +4 derece de 1 hafta, %0.5 formaldehit ilavesi ile 4 hafta tazeliğini koruyabilir. Litreye 5 gr propriyonik asit ve laktik asit ilavesi ile 6 hafta da durabilir. 55 derece de yavaşca çözdürüp, oda ısısında 37-38 derece de verilmelidir.
ZAYIF BUZAĞI SENDROMU
Anne gebe iken beslenme yetersizlikleri ve Selenyum ile Vit E eksikliklerine bağlıdır. Placental yetersizlik, kongenital hipotroidizm, mekonyum aspirasyon sendorumu, fötal hipoksi ve güç doğumlara bağlı da şekillenebilir.
Klinik Bulgular
Zayıf doğumlar, solunum yetmezlikleri, emme refleksinin zayıf olması, depresyon, isteksizlik, güçsüz ve kambur şekil alma gözlenir. Tüyler karaşıktır, hareketsiz ve yatma pozisyonu vardır. İshal, eklemlerde ağrı ve ödem, topallık şekillenir. Yeterince kolostrum alamazlar.
Tedavi
Gerekli önlemler alınmalıdır. Vit E ve Se takviyesi yapılır. Kolostrum verilmelidir, içemeyen hayvanlara sonda ile verilebilir. Korumada; bakım ve beslenme şartlarına dikkat edilmelidir.
SÜT İÇEN RUMEN SENDROMU
5-6 haftalık buzağılarda, rumen timpanisi, kısmi iştahsızlık ve gelişme geriliği ile karakterizedir. Normalde içilen sütün çok iz bir kısmı rumen döner. Bu da buza rumen flora oluşumu için önemlidir. Sulcus özofagicus oluşumunun engellenmesi ile şekillenebilir. Yeni doğanlar da rumen %20 alan kaplar.
Nedenleri
2 lt’den fazla süt içirilmesi, özofagal kanalın kapanmaması, sulcus özofagicus kapanmaması, zorla süt içirme, abomazoruminal refluks ve solunum güçlüğüne bağlı şekillenebilir.
Klinik Görünüm
Gelişim geriliği, zayıf kıl örtüsü, sürekli timpani vardır. Sol açlık çukurluğunda sürekli çalkantı sesi vardır. Rumen sıvısı pis kokuludur, bozuk peynir kokusunda. Süt pıhtıları bulunur, Bazen ishal de şekillenebilir.
Tanı
Rumen ph’sı <5.5 olması, pıhtılar içermesi ve pis kokması ile tanı konur.
Tedavi
Rumen’de şekillenen gaz boşaltılmalıdır. NaCl ile yıkanıp irrigasyonu yapılmalıdır. Tetrasiklinler ve penisilinler; fermentasyonu engellemek için kullanılabilirler. 2 lt’den az süt verilmelidir. Metaklopramid abomasal içeriğin boşaltılması amacıyla kullanılır. Eritromisin kullanılabilir. Abomasitis varsa ranitidin, ishal varsa sıvı-elektrolit sağaltımı yapılmalıdır.
PRİMER RUMİNAL TİMPANİ
Hafi ve orta düzeyde timpani şeklindedir. Kötü kaliteli kaba yemlerle beslenme de şekillenebilir, ayrıca yüksek enerjili konsantre yem verilmesi ile de ruminal pH düşer ve asidozis şekillenir. Ruminal papilla gelişimi engellenir ve sonuçta rumenin gelişimi gecikir, verim kayıplarına neden olur.
Klinik Görünüm
15-30 dk sonra açlık çukurluğundan timpanik sesler alınır. Salivasyon çok belirgindir, Ruminal motilite başta yüksektir, sonra ise atoni şekillenir.
Tedavi
Basit olgularda 3-4 saatte iyileşme görülür. Ciddi olgular da ise sonda uygulanır, Gaz giderici preparatlar ve yağlu sürgütler verilir. Motilite düzenlemek için tiamin B1 vit verilmelidir.
ABOMASİTİS ve ABOMASAL ÜLSER
Sütten kesilen ve kaba yeme geçiş yapanlarda şekillenir. Abomasumda yangı ve ülser, hemoraji, ağrı ve perforasyonlar şekillenir. Kaliteli kaba yem yeterince yağlanamazsa şekillenir.
ABOMASAL TİMPANİ
Süt yerine kullanılan kalitesiz mamalar ve bozuk-soğuk sütler, alımdan 1 saat sonra gaz oluşumuna neden olurlar. Abdominal şişlikler vardır. Yoğun bir gaz oluşur, abomasum motilitesi bozulur, solunum güçlüğü, abdomen-thoraks basıncı ve asfeksi şekillenir.
Tedavi
Sonda ile gaz çıkarılmalıdır. Magnezyum oksit, bozuk fermentasyon ürünlerinin atılması için kullanılır. Eritromisin & metaklopramid abomasal motiliteyi düzenler. Mama içine %37 formalin solusyonu, %0.1 oranında karıştırılırsa gaz oluşumu engellenir.
Buzağı İshalleri
İshalli buzağıda : dehidrasyon, elektrolit asit baz denge bozukluğu, hpioglisemi, hiperkalemi, üremi, hiponatremi oluşur. İlk 4 ü sonucu ölüm şekillenir.
*Neden : kolostrum içirilmemesi, buzağıda mukoza geçirgenliğinin yüksek oluşu, abamazumun yeterince asit üretememesi, çevre ısısına uyum sağlayamama, savunma sisteminin tam gelişmemesidir.
*Fizyopatogenezis:
Sekretorik diare: villusların sıvı sekrete etme kapasitesi artar (salmonella e coli). Enterotoksinler CAMP ve CGMP artar. Sıvı ve elektrolit bağırsak lumenine geçer. Diyare şekillenir. İshal sulu ve alkalidir. Açlığa rağmen sıvı volümü fazladır.
Ozmotik (malabsorpsiyon) diare: barsaktaki içeriğin emilmemesi ile sıvı çekilmesi şekillenir. Villus atrofisidir. Viral ve paraziter hastalıklarda görülür. Dışkı volümü azdır. Daha kıvamlıdır.
*Etkenleri : e coli, salmonella, cl perfringens, coronavirus, rotavirus, vd md, koksidioz, kriptosporidioz, askarid, üşütme, taşıma stresi, bağırsak yetersizliği, beslenme hataları, elverişsiz bakım.
* Ecoli <5 gün,
Salmonella koksidioz>15 gün
Rota korona cl perf 5-15 gün
Kripto 5-30 gün
*Beslenmeye bağlı ishaller: 2 lt den fazla süt verilmesi, soğuk süt(37c altı), bozuk süt, süt ikame yemine ani geçiş, yüksek ısıda denature edilmiş süt, süt tozu ile besleme, kötü kaliteli mamalar.
*Klinik:
Aşırı sütè durgunluk, iştahsızlık, abdominal genişleme, ishal
Kötü kaliteli yem èkronik ishal, kilo kaybı, düzensiz kıl, halsizlik
Bu ikisinde ölüm nadir.
E coli, salmonella, metabolik asidozla ölüm olabilir.
*Tedavi:
Sıvı elektrolit: oral sıvı( %8 e kadar olanlara uygulanır. Dekstroz glisin), iv sıvı ( dengeli elektrolit, nacl, isolyte)
Antibiotik: ceftiofur, florfenikol, sulfonamid, gentamycin, enrofloksasin
Nsaı
İmmunoterapi: buzağı septisemi serumu, anne kanı nakli, kolostrum serumları
Diyet
*Koruma
Gebelikte: dengeli rasyon, kliteli slaj, yeşil ot, vit min desteği.
Doğumuna 3 ay kalak gebe inekleri ahıra sokma.
Kuruya çıkar ve kurudayken 2 3 kez 21 gün arayla aşı( rota korona e coli).
Doğumda steril şartlar sağlanmalı.
Göbek kordonunu antiseptikle temizle.
Hijyenik box bol altlık kullan.
İlk 2 saatte ca %5 i kolostrum ver.
Septisemi serumu ver (e coli).
Oral antibiotik ver (spektam jel).
Süt taze ve vücut sıcaklığında olmalı.
Emzirme kaplarını temizle.
Kolibasilloz
Koliseptisemik form: e coli, Enterotoksemik, Enterik Form bulunur.
Koliseptisemi
E coli suşlarının kana geçmesi sonucu şekillenir. Akut seyreder. Çoğunlukla yetersiz kolostral absorpsiyon olan 3 günlük buzağılarda oluşur. 24 96 saatte ölüm olur. Klinik semptomlar belirsizdir. Ateş iştahsızlık halsizlik görülür. E coli enfeksiyonunun bu formu enterotoksin ve k99 gibi adhezyon faktör pilusları bulunan suşları ( enteropatojenik e coli, enterotoksemik e coli) tarafından oluşturulur.akut seyirlide mortalite yüksektir.
Dışkı beyaz gridir. Kuyruk arka kısmı dışkıyla bulaşıktır.
Enterik form
Kolibasillozisin subakut formudur. Fakültatif enteropatojenik e colinin bağırsak lumeninde aşırı üreme ve toksin sentezlemeksizin barsak ……..
Salmonellozis
S dublin, s typhimirium, s newport etkenler.
Portor hayvanların dışkı ile atılan etkenleri ahır mera su ve aletlerle yayılır. Sindirimle alınır.
Septisemik formda durgunluk, şiddetli depresyon, dehidrasyon, yüksek ateş görülür. Solunum distresi, pnomoni, ikter, meningoensefalit, plora ve periton boşluğunda fibrin içeren bazen hemorajik sıvı gözlenir.
Enterik formda 1 3 haftalık buzağılarda gözlenir. Sulu mukuslu hemorajik pis kokulu dışkı görülür. Abdominal ağrı olabilir.
· E colide beyaz salmonellada mukuslu ishal görülür
Enterotoksemi
C perfringens tip c ve tip d. Hemoraji, süt emen buzağılarda nekrotik enterit, genel toksemi görülür. Tip c bağırsak epiteli villuslarına yapışarak çoğalır.
Hastalık çıkmasına yardımcı faktörler: aşırı süt verme, oral antibiotik tedavisi, kötü hijyenik şart ve soğuk havadır.
Rotavirus
Aniden başlayan diare, sulu veya pasta kıvamında sarı veya beyaz renklidir. Ağır vakalarda ve sekunder bakteriyel enfeksiyonlarda dehidrasyon görülür ve mortalite oranı yüksektir. Hafif olaylarda 24 48 saatte ölüm görülür.
Coronavirus
Buzağıların ince bağırsak ve kolonlarında yüksek mortaliteyle seyreden diare görülür. Yangıya yol açar. Bitkinlik iştahsızlık sarı renkli inatçı diare görülür. Diare 2 3 gün devam eder. Şiddetli dehidrasyon görülür. Kuru dönemde 21 gün aralıklarla aşılama yapılmalıdır.
Koksidiozis
3 haftalıktan sonraki buzağılarda görülür. Başta sulu olan ishal hızla hemorajiğe döner. Genel durum bozulur ve hayvanlarda tenesmus görülür. Şiddetli vakalarda pnomoni malnutrisyon nörolojik belirtilere sebep olur.
Tedavide: amprollium sulfometazine furonolidan ve kanama için k vitamini ve epitel için de a vitamini verilir.
Kriptosporidiozis
Enterit ve diareyle karakterizedir. Çoğu zaman e coli rota korona salmonellayla beraber seyreder. Kış aylarında rastlanır. Mukoza beyaza yakın görülür. Tüm sürüyü etkiler. İshal dengesiz yürüyüş gelişim geriliği kıllarda karışıklık gözlenir. Beyaz sarı mukuslu pis kokulu ishal görülür.
Tanı: giemza boyama yapılır. Carbol fuschin, modifiye ziehl nielsen boyası.
Tedavide lasalocid na(5mg/kg 3 gün oral)
Halafginon, decoquirate.
Giardia
Giardia duedonalis etken. Ağırlık kaybı ve kronik diare yapar. Taze dışkıda preparat hazırlanır. Metranidazol ve tiabendazol tedavide kullanılır.
Askaridiozis
Neoscaris vitulorum. Buzağı ince bağırsaklarında yaşar. Enfektif larvalar kolostrumla buzağılara geçebilir. Vücuttaki göç 3 haftada tamamlanır. Doğumdan 3 hafta sonra buzağı bağırsaklarında erişkin larva görülebilr.
Tedavide fenbendazole 5ml, ivermektin 200mg/kg
Kuzu hastalıkları
Tek yavru 5.5-7 kg, ikiz yavru 5-6 kg, üçüz yavrular ise doğduğunda 4 kg dan büyük olmalıdır. Yeni doğanların ağırlıkları ilk 24 saat içinde değişmez. Doğum ağırlığı 1 kg yada daha az ise yaşama şansı çok düşüktür.
Kuzu açlığı ( starvation )
Yeni doğan kuzular ilk 36 saatte ısı regulasyonunu düzenleyemezler. Özellikle soğuk havada iyi koşullar sağlanamayan ahırlarda çoklu kuzu doğumlarında kuzular ısı üretimi için vücut yağlarını kullanırlar.
12-48 saatte kolostrum olmaması
Mastit hipogalaksi, çoklu doğum kolostrum yetmemesi, kuzunun anasını tanımaması, beyaz kas enzootik ataksi gibi hastalıklar yol açar.
Hipotermi
Normalde 39 40 c. 38 altında olmamalıdır. 37 39 arası hafif ve orta olarak değerlendirilir. 37 altı tehlikelidir.
Uzuların ıslak kalması immature doğum düşük çevre ısısı hipoglisemi yol açar.
Hpiotermi hipoglisemi kompleksi, yetersiz kolostrum, çoklu doğum (şiddetli açlık hipotermisi), hipotermi, yağ nekrozu
Tedavide: sıcak ortama al kurut, 5 saatten küçük kuzulara 2 saat aralıklarla 39 c de kolostrum içir. 5 saatten büyük şiddetli hipotermi varsa ve 37 altındaysa %20lik dekstroz 10ml/kg dozda ip 39 c de verilir.
Kuzu arka ayakları kaldırılır. Göbek kordonu kauda lateralinden enj bölgesi dezenfekte edilir. 45 derece açı ile yavaşça enjekte edilir.
Glikoz seviyesi <50 mg è %5 10luk dekstroz iv 10 ml/kg dozda verilir. Kolostrum verilir.
Koruma: doğum sonrası kurulama. Barınak 18 25 derece olmalı. 0 12 c soğuk, <0 çok soğuk olarak değerlendirilir.
Kuzunun anneyi bulup bulamaması takip edilir. Kolostrum alıp alamadığı takip edilir. Annede mastit meme ödemi hpogalaksi kontrol edilmelidir.
Kuzu ishali
Kolibasilloz, cl perf, ……
Kolibasilloz sulu ağız sendromu yapar.
Enterotoksemi
Cl perf besili 2 haftadan küçük kuzularda beta ve epsilon toksin etkilidir. Klinik süre bikaç saati geçmez.
Cl perf tip b 1 2 haftalık kuzularda hastalık yapar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder