GENEL TOKSİKOLOJİ
ÄToksikolojinin Bölümleri
ÄZehir ve Zehirlenme
ÄZehirlerin Sınıflandırılması
ÄZehirlenme Tipleri
ÄZehirlerin Etkileri
ÄZehirlenme ve Zehirlilik
Denemeleri
ÄDoz-etki İlişkisi
ÄZehirliliği Etkileyen
Faktörler
ÄToksikokinetik
ÄZehirlerin Etki Şekilleri
ÄZehirlenmelerde Sağaltım
Toksikolojinin Bölümleri
¯Klinik Toksikoloji
¯Forensik Toksikoloji
¯Analitik Toksikoloji
¯Biyokimyasal Toksikoloji
¯Ekonomik Toksikoloji
¯Çevresel Toksikoloji
¯İmmunotoksikoloji
¯Psikotoksikoloji
Zehir ve Zehirlenme
TCanlının görevlerini bozarak
zararlı olan maddeler zehir olarak nitelendirilir.
THer madde zehir olarak işlev
görebilir.
TNaCl, Su.
TBir zehirin etkisi ile
fizyolojik faaliyetlerin bozulması ise zehirlenme olarak tanımlanır.
ZEHİRLERİN SINIFLANDIRILMASI
o
Kaynaklarına göre
o
Kimyasal yapılarına göre
o
Fiziksel özelliklerine göre
o
Farmakolojik/Toksikolojik özelliklerine göre
o
Analitik özelliklerine göre
Kaynaklarına Göre
à
Bitkisel
à
Hayvansal
à
Mineral
à
Sentetik
à
Enerjetik
(Radyasyon vb.)
Kimyasal Yapılarına Göre
à
İnorganik
(metaller)
à
Organo-metalik (alkil-civa)
à
Organik
Fiziksel özelliklerine Göre
à
Gazlar (H2S)
à
Buharlar
(Karbon sülfür)
à
Aerosoller (Pestisitler)
à
Katı
tanecikler
à
Patlayıcı, parlayıcı ve çözücüler
Farmakolojik/Toksikolojik Özelliklerine Göre
(Etkiledikleri organ/doku/sisteme göre)
(Etkiledikleri organ/doku/sisteme göre)
à
MSS
uyaranlar: kafein, atropin, kokain, nikotin.
à
MSS
deprese edenler: Alkoller, anestezikler, narkotik analjezikler (morfin).
à
Periferik
etkili sinir zehirleri: Kürar
à
Protoplazma
zehirleri: Asit, alkali, amonyak
à
Kas
zehirleri: Nitrit, papaverin, dijital
à
Kan ve
kan yapıcı organ zehirleri: CAP, CO, saponin.
Zehirlenme Tipleri
Klinik olarak dört alt bölümde incelenir:
o Perakut:
dk-2 gün
o Akut:
3-14 gün
o Subakut:
2-4 hafta
o Kronik:
4 hafta>
Zehirlerin Etkileri
o Yalın
Zehirli Etkiler
o Özel
Zehirli Etkiler
o Allerjik
Tepkimeler
A. Yalın Zehirli Etkiler
Farmakolojik etkilerinin şiddetlenmiş şeklidir.
§ Görevsel/Fonksiyonel
(toksikodinamik)
vÖngörülen etkilerin abartılmış
şekli (Doz fazlalığında olduğu gibi)
§ Biyokimyasal
vKan ve dokulardaki
biyokimyasal değerlerde görülen değişiklikler (SGOT, SGPT düzeyindeki artış: KC
hasarı)
§ Yapısal
vDoku ve hücrelerde oluşan
tahribat
üKendisi veya metaboliti
yapabilir
üEn çok karaciğer ve böbrekte
oluşur
B. Özel Zehirli Etkiler
Zehir veya metabolitinin DNA’ya etkisi ile oluşur.
§ Karsinojenik
Etki
§ Mutajenik
Etki
§ Teratojenik
Etki
Karsinojenik Etki
FDNA’daki yapısal bozukluk
sonucu, hücrelerin yeteri kadar farklılaşamadan kontrolsüz çoğalmasıdır.
FPAH
(Benzopiren,Benzantrasen,Benzfenatren,
Dibenzantrasen) aflatoksin, nitrozaminler.
FBaşlama Dönemi (Initiation)
FIrreversibl ve kısa sürelidir.
FGelişme Dönemi
FReversibl ve uzun sürelidir.
FTam (complete) karsinojenler
Mutajenik (Genotoksik) Etki
ªDNA da meydana gelen kalıcı
değişiklikler.
ªHasar büyük ise hücrede
görevsel bozukluklar oluşur.
ªGametlerdeki mutajenite sonucu
kısırlık vb.
Teratojenik Etki
à
Maddelerin plasenta yolu ile yavruya geçerek
şekil bozuklukları ve noksanlıklar oluşturması.
vTilodamid, fenitoin,
benzimidazoller.
à
En kritik dönem gebeliğin ilk 1/3 aşamasıdır
(özellikle 1. ay).
vdoza bağımsız,
vinsidens %10-15,
vallerjik zemin,
C. Allerjik Tepkimeler
ØÖnceden maruziyet gereklidir.
ØMaddenin kendisi veya
metaboliti antijenik özellik kazanır (hapten)
Øİkinci karşılaşmada
antijen-antikor reaksiyonu şekillenir.
Tip I (Anaflaktik) Tepkime
vIgE aracılık eder.
vMast hücreleri ve bazofil
lökosit yüzeyindeki IgE’ler haptenle birleşirler ve DEGRANULASYON oluşur.
vSonuçta; PG,LT, histamin gibi
yangısal mediatörler salgılanırlar.
Tip II (Sitolitik) Tepkime
üIgG ve IgM
aracılık eder.
üZehirli madde
veya mateboliti kan hücrelerine veya damar endoteline yapışır.
üBurada bir
protein ile birleşerek antijenik yapı oluşur, ve bunlara karşı antikor
şekillenir.
üAntijen-antikor
reaksiyonu sonucunda ise:
üKomplement
sistem aracılığı
üFagositoz kan hücrelerinde
yıkımlanma
üEndotellerde
tahribat purpura,
makula papuller döküntü,
vaskulitis
zPenisilin:
ÄHemolitik anemi
zMetildopa:
ÄOtoimmun hemolitik anemi
zSülfonamid/kloramfenikol:
ÄGranülositopeni
zAspirin/Tiazid/Fenilbutazon:
ÄTrombositopenik purpura
Tip III (Arthus) Tepkimeler
ØIgG rol oynar.
ØYoğun antijenik madde alımı
sonrasında antijen-antikor kompleksi damar endotelinde çöker.
ØHücreler için yıkımlayıcı etki
oluşur (serum hastalığı), başlıca semptomlar:
üÜrtikerli deri döküntüleri
üLenfadenopati ve ateş
üEklem yangısı
ØSülfonamidler, penisilinler,
iyodürler, antiepileptik ilaçlar serum hastalığına neden olabilir.
Tip IV Tepkimeler
(gecikmiş aşırı duyarlılık)
(gecikmiş aşırı duyarlılık)
PMakrofajlar ve T-lenfositler
aracılık eder.
PDuyarlı hücreler antijen ile
karşılaştıklarında lenfokin salgılar, bunun sonucunda:
ØLokal yangı oluşur,
ØPMNL ve MN infiltrasyon şekillenir.
PTemas Dermatit:
ØAntihistaminikler
ØPABA türevleri
PTuberkilin Testi
İdiyosinkratik Tepkimeler
à
Genetik noksanlık veya farklılık sonucu bir
maddeye karşı gösterilen duyarlılık.
à
KC’de N-asetiltransferaz noksanlığı:
lYetersiz asetilasyon
à
Glukuroniltransferaz noksanlığı:
lGlukuronik asit ile birleşip
atılamama
à
Sitokrom P-450 noksanlığı
à
Methemoglobin redüktaz noksanlığı
à
Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz noksanlığı:
lAlyuvarlarda parçalanma.
Zehirler Arası
Etkileşmeler
TToksikodinamik Etkileşmeler
TSinerjistik
TAntagonistik
TFarmakokinetik
TFizyolojik
TKimyasal
TToksikokinetik Etkileşmeler
TAbsorbsiyon
TBiyotransformasyon
TDağılım
Tİtrah
Zehirlenme ve
Zehirlilik Denemeleri
ØAna madde veya metaboliti
dikkate alınır.
ØDenemelerde Rat ve diğer
memeliler kullanılır.
Øİnsanlar, kullanılan canlılara
göre 10 kat dayanıklıdır.
En yüksek etkisiz doz
En küçük etkili doz
lDoz-Yoğunluk-Etki
ilişkisi Belli bir etki oluşturan
doz
Zehirli doz
Öldürücü doz
Maddenin Kullanım Amacı ve
Maruziyet Süresi Dikkate Alınarak
Maruziyet Süresi Dikkate Alınarak
o Akut
Zehirlilik Denemeleri
o Sub-akut
Zehirlilik Denemeleri
o Kronik
Zehirlilik Denemeleri
o Karsinojenite/Teratojenite/Kalıntı
Denemeleri
1. Akut Zehirlilik Denemeleri
üÖD50 (LD50)
tayini:
üEn az iki türde, iki farklı
uygulama yolu ile yapılır.
üBüyükbaş hayvanlarda ciddi
zehirlenme etkisi belirene kadar doz arttırılır, ortalama değer olarak elde
edilir.
üLokal/parenteral uygulamalarda
lokal etkinin belirlenmesi:
üDeri, göz vb. bölgelerdeki
etkiler incelenir.
2. Sub-akut Zehirlilik Denemeleri
ÄRatlarda ve köpeklerde, 3
farklı dozda günlük uygulamalarla 3 ay boyunca yapılır.
ÄBiyokimyasal, performans ve
histopatolojik bulgular değerlendirilir.
3. Kronik Zehirlilik Denemeleri
ÄSüresi dışında sub-akut
denemelere benzer.
ÄRatlarda 1-2 yıl, köpeklerde 6
ay, üçüncü bir türde 6 ay boyunca uygulama yapılır.
ÄKarsinojenik ve mutajenik
etkiler incelenir.
4. Karsinojenite/Teratojenite/Kalıntı Denemeleri
ÄHayat boyu uygulama yapılır
(ratlarda 2-2.5 yıl).
ÄTeratojenite: Annede toksik
olmayan iki farklı doz, tavşan ve ratlarda gebeliğin ilk 1/3’ünde uygulanır.
ÄKalıntı: En az üç nesil
uygulama yapılır.
Doz-Etki İlişkisi
üMaddelerin dozunun
arttırılması Etki Şiddetinin ve Süresinin artmasına yol açar.
ü2 kat doz, 1.6 kat etki
ü4 kat doz, 2.3 kat etki
ü Benzer etkileşim etki süresi
içinde geçerlidir.
à
Kademeli Doz-Etki İlişkisi
à
Kuvantal Doz-Etki İlişkisi
A. Kademeli Doz-Etki
İlişkisi
¯Etkinin şiddeti işgal edilen
reseptör sayısı ile orantılıdır.
¯Elde edilen grafik hiperbolik
tarzdadır.
¯Bu grafik logaritmik olarak
değerlendirildiğinde Sigmoid bir eğri oluşur.
¯Bu eğrinin orta kısmı (%16-84)
düz tarzdadır, ve bu kısım ÖD50’nin eğimini göstermek için
kullanılır.
B. Kuvantal Doz-Etki
İlişkisi
ØHEP yada HİÇ prensibi olarak
bilinir.
ØKimyasal bir maddenin belli
bir dozu etkiyi ya oluşturur yada oluşturmaz.
ØPik etkinin oluştuğu tek bir
doz vardır.
Zehirliliği Etkileyen
Faktörler
§ Maruz
Kalma ile İlgili Faktörler
§ Zehirle
İlgili Faktörler
§ Canlı
ile İlgili Faktörler
A. Maruz Kalma ile
İlgili Faktörler
§ Maruz
Kalma Yolu
üSolunum, GİS, deri, parenteral
yol vb.
üYangılı-hasarlı deri
üTaşıt maddenin özelliği
§ Tek
veya Tekrarlanarak Maruz Kalma
üBölünmüş dozlarda alım kronik
etki açısından daha etkilidir.
üKüçük miktarlarda sürekli
alım, o maddeye karşı direnç oluşumuna yol açabilir (Arsenikofat).
§ Veriliş
Zamanı
'BT’ye giren enzim sistemleri,
uyku ve beslenmeye bağlı gün içi (Sirkadyen) ritim gösterir.
'Uyku ilaçları gün içinde
sakinleşme, gece ise uyku hali oluşturur.
'Ratlar gece beslenir, midenin
doluluğu emilimi geciktirir.
B. Zehirle İlgili
Faktörler
§ Doz
þZehir-İlaç farkının esas ayrım
noktasıdır.
þZehirlilik etki noktasındaki miktar
ile ilişkilidir.
þZehirli Doz: Toksikasyon
yapan, ancak ölüm oluşturmayan doz seviyesidir.
þÖldürücü Doz:
þEn küçük (ÖD50)/medyan
öldürücü doz
þEn büyük (ÖD100)/fatal
doz.
§ Zehirli
Madde Etkisinin Seçiciliği
ÄBiyotransformasyon ve canlının
fiziko-kimyası ile ilişkilidir.
ÄMalation böceklerde daha
toksiktir
Ä(insanlarda
BT’si hızlıdır).
ÄBöceklerde birim ağırlık için
yüzey alanı daha büyüktür.
ÄCCl4, karaciğer
için daha zehirlidir.
ÄDDT, zayıf hayvanlarda daha
zehirlidir (kilolu bireylerde yağ dokuda birikir).
§ Farmasötik
Şekil ve Taşıt Madde
üMaddenin katı veya sıvı
formülasyonda olması,
üSıvı formdaki maddeler GİS ten
çabuk emilir.
üHayvansal yağlarla hazırlanan
çözeltiler, mineral yağlara göre daha toksiktir.
üKullanılan taşıt maddenin
miktarı veya aktif maddenin yoğunluğu emilimi etkiler.
§ Zehirin
Fiziksel ve Kimyasal Özelliği
TKimyasal Özellik:
TSarı ve beyaz fosfor
zehirlidir, ancak kırmızı fosfor zehirsizdir.
THazırlanış şekli
TÇözücüsü
TSolvasyon durumu
TPartikül büyüklüğü
TDeğerliliği
TSayısal olarak küçük değerlikli
olanlar daha zehirlidir (As: -3, +3, +5).
Tİzomer Şekli (D izomer daha
aktiftir).
C. Canlı ile İlgili
Faktörler
§ Tür
ÄDDT böcek kutikulasından
emilir ancak memelilerde deriden ve GİS’ten emilmez.
ÄZehirler tek midelilerde daha
çabuk emilir.
ÄAncak metalik zehirler
ruminantlarda daha toksiktir.
ÄTavşanlar oral olarak alınan
atropine dayanıklıdır (KC’de atropinaz bulunur).
ÄAt ve ratlar eğrelti otuna
daha duyarlıdırlar.
ÄEğrelti otunda bulunan
tiaminaz, tiamini yıkımlar.
ÄSığırlar tiamini GİS’de
sentezlerler ancak atların eksojen alması gerekir.
TOKSİKOKİNETİK
1. Emilim/Absorbsiyon
ØEtkinin görülebilmesi için:
ØEtki yerine, eşik düzeyin
üzerinde birikim,
ØUygulama yerinden absorbsiyon
(emilme)
ØKan dolaşımı ile diğer
bölgelere dağılması gerekir.
ØZehirler, etki bölgelerine
biyolojik membranlardan geçerek ulaşırlar.
ØLipid/su partisyon katsayısı
büyük ve non-iyonize olan maddeler kolay
geçiş yaparlar.
Basit (pasif) Difüzyon
Fizik kurallara göre olur
- (Fick kanunu-birinci derece kinetiği)
- Geçişin yön ve hızını, konsantrasyon farkı belirler.
- Lipid/su p.k. büyük olan ve non-iyonize ilaçlar daha rahat geçer.
Aktif (etkin) Transport
üKonsantrasyon ve
elektrokimyasal engele rağmen enerji harcanarak yapılır.
üMoleküllerin taşınmasında
“carrier”/taşıyıcılar (kompetisyon) rol oynar.
üİlaç yoğunluğu belli bir eşik
değeri geçtiğinde taşıma mekanizması doyurulur (Sıfır derede kinetiği).
üDinitrofenol, florür ve
florizin ATP sentezini engeller.
Kolaylaştırılmış Difüzyon
ÄGeçiş yönü konsantrasyon
farkına göre olur ancak taşıyıcılar rol oynar.
ÄDoygunluk söz konusudur,
enerji harcanmaz.
ÄGlukozun GİS’ten emilimi ve
alyuvarlara/MSS’ye girişi.
Pinositoz (Endositoz)
o Yüksek
molekül ağırlıklı/kolloidal maddeler.
Reseptör Aracılı Endositoz
{Bazı maddeler (insülin gibi
peptid hormonlar, antikorlar gibi doğal makro moleküller) kendilerine özgü
reseptör ile birlikte hücre içine alınırlar.
{Fagositoz
Zehirlerin GİS’ten
Emilimi
{Midenin doluluğu emilimi
geciktirir, mide boşken emilim artar.
{ANTU, boş mideyi irrite eder,
kusma oluşur, emilimi dolu midede gerçekleşir.
{GİS emilimi yeni doğanlarda
yüksektir.
{İshal ve konstipasyonda emilim
azalır.
{Zayıf asidik maddeler mideden,
{Zayıf bazikler ise barsaktan
iyi emilir.
2. Dağılım
{Oral-Emilim-Karaciğer-Dağılım
{Parenteral-Sistemik
dolaşım-Dağılım
{Maddelerin dağılımları
biyolojik membranlardan geçebilme ve organlara olan ilgilerine göre değişim
gösterebilir.
{Kalp glikozitleri, kalp
kasında plazmaya göre 30 kat fazla birikir.
{OCİ, poliklorobifeniller yağ
dokuda birikir.
{Zehirler genelde plazmada
dağılır ve plazma proteinlerine bağlanır.
{Albümin: Asidik grup taşıyan
bağlanır (sülfonamidler, penisilin, aspirin, bilurubin vb).
{Alfa-1-glikoprotein: Bazik
maddeler bağlanır.
SSS’ye Geçiş
ÄSSS, kitlesine göre en fazla
kanlanan organdır.
ÄTüm vücuda göre kitlesi %2,
kanlanma oranı%16 /dk.
ÄBeyin kapillerlerinin
permeabiliteleri farklıdır
ÄKan-beyin bariyeri.
Kan-Beyin Bariyerini Oluşturan Faktörler
1. Kapillar
endotelleri arasında porus bulunmaz.
2. Endotelin
altındaki bazal membran deliksizdir.
3. Beyin kapillerleri,
tek sıra astrosit hücrelerden oluşan bir glia tabakası bulunur.
lAstrositler ayrıca bazı enzimler içerir (MAO).
4. Beyin kapiller
endotelinde pinositoz etkinliği düşüktür.
lYeni doğanlarda gelişmemiştir.
Sekestrasyon ve Dokuda Depolanma
üSekestrasyon; hücre içi/dışı
yapılara sıkıca bağlanıp depolanma olgusudur.
üİlaçlar, sekestrasyon
sonucunda dokular arasında eşit olmayan bir tarzda dağılır.
üSonuçta terapotik/yan tesir
uzar.
üRezervuar büyük ve çabuk
oluşuyorsa terapötik etkinlik uzar.
TAkridin türevleri ve atebrin;
karaciğer ve kas gibi çekirdekten zengin organlarda,
TKısa/çabuk etkili
barbütüratlar (tiopental); SSS ve adipoz doku gibi lipidden zengin yapılarda,
TArsenik ve griseofulvin
keratinize dokularda (tedavi etkinliğini arttırır),
TOCI (DDT, aldrin, dieldrin)
vücut yağlarında,
TTetrasiklinler, Ca
içeriği zengin dokularda toplanırlar.
Redistrüpsiyon
TAşırı liposolübl ilaçlar
(genel anestezik, tiopental),IV kullanımda:
TÖnce bol kanlanan organlarda
(kalp, karaciğer, beyin, böbrek)
TSonra, daha geniş hacmi olan
adipoz dokularda toplanır.
TKurşun; önce karaciğer, böbrek
ve alyuvarlarda sonra kemikte toplanır.
İyon Tuzağı Fenomeni
TPasif difüzyona elverişli
membran ile ayrılmış iki kompartmanda, bir ilacın denge halindeki
konsantrasyonu, pH farkı varsa eşit değildir.
TBazik maddeler, parenteral
uygulamalarda dahi, mide sıvısında toplanır.
TAsit nitelikli madde
toksikasyonlarında idrar bazikleştirilir (sistemik bazikleştirici: bikarbonat).
Dağılım Hacmi
TBelirli bir
yol ile (IV) verilen ilacın,
TPlazmada
bulunan miktarına eşit konsantrasyonda dağılması mümkün olan ilaç hacmidir.
TVd = A/C
(doz/konsantrasyon)
TVd’nin
büyüklüğü:
TSekestrasyon
TTüm vücuda dağılım
TYarılanma ömrü ve etki
süresinin uzun olması anlamına gelir.
3. BİYOTRANSFORMASYON
TMaddelerin vücuda girdikleri
andan itibaren enzimlerin etkisi ile uğradıkları kimyasal değişiklikler.
TDaha az etkili/etkisiz
bileşikler oluşur (detoksikasyon).
TBiyotranformasyon sonucunda
biyoaktivasyonda oluşabilir
Tkodein/metilmorfin – morfin,
Tdifenoksilat – difenoksin).
TKloroform-fosgen
TFazla toksik
bileşiklerde oluşabilir
Tletal sentez
Tmetil alkol – formaldehit –
formik asit.
TEtkisiz bir
madde etkili bir hale gelebilir
T(ön ilaç, pro-drog, inaktif
prekürsör).
TAflatoksin-epoksi türevi
TMalation-paration
TMalaokson-paraokson
{Biyotransformasyon
sonucu maddelerin metabolitleri (aktif/inaktif) oluşur.
{Biyotransformasyon
sonucu maddelerin etkinlikleri ve toksikokinetik özellikleri değişir:
{Daha fazla iyonize olabilen
gruplar oluşur.
{Liposolübiliteleri azalır.
{Daha polar hale gelirler.
{Suda çözünürlükleri artar.
{İtrahları kolaylaşır.
{Metabolitlerin yarılanma ömrü
kısalır.
{Sanal dağılım hacmi azalır
TKedilerde
UDP-glukuronil transferaz enzimi yoktur.
TKöpeklerde
asetil transferaz etkinliği düşüktür.
TKloromfenikol,
simetidin, Cd, Hg, CCl4 gibi maddeler Mikrozomal enzim etkinliğini
azaltır.
TDeney
hayvanlarında ME etkinliği çok yüksektir.
TYaşlılarda ve
gençlerde ME etkinliği çok düşüktür.
4. ATILIM
lİlaçlar (akti/Metabolit)
öncelikle böbreklerden, karaciğerden ve akciğerden atılırlar.
lBöbreklerden İtrah
A. Glomeruler
Filtrasyon
TÇok hızlı bir şekilde meydana
gelen pasif diffüzyon olayıdır.
TSadece serbest ilaç
molekülleri glomerüler filtrasyona uğrar.
TAlbumin, filtrata geçmediği
için bağlı ilaç filtrasyona uğramaz.
TLipofilik olmayan (lipid/su
p.k küçük) ve non-iyonize molekül oranı
düşük olan ilaçlar tubul boşluğunda kalarak idrarla atılırlar
TGlomeruler kan akım hızı ile
doğru, plazma proteinlerine bağlanma düzeyi ile ters orantılıdır.
B-Tubuler Salgılanma
TAktif
transport olayıdır, ve proksimal tubullerde meydana gelir.
TBağlı ilaç
fraksiyonları da tubuler salgılanmaya uğrar.
TPropenesid;
penisilinler, sefalosporinler, tiazidler vb. asidik ilaçların itrahını azaltır.
TATP sentezini
engelleyen maddeler (2-4 dinitrofenol) tubuler salgılanmayı engeller.
C- Tubuler
Reabsorbsiyon
Tİlaçların
itrahını azaltmaya çalışan bir olaydır.
TPeritubuler
kan damarlarındaki ilaç konsantrasyonu tubul lümenindeki filtrat içerisindeki
konsantrasyonundan yüksektir.
TKonsantrasyon farkı nedeniyle,
peritübüler kapillere doğru pasif diffüzyon ile oluşur.
Tİdrarın
asitleştirilmesi, asit nitelikli maddelerin reabsorbsiyonu artırır, itrahını
ise azaltır.
Tİdrarın
bazikleştirilmesi, asit nitelikli maddelerin reabsorbsiyonu azaltır , itrahını
ise artırır.
Tİdrar pH’sı;
Tinsan ve etçillerde asidik
(5.5 – 7.5 / 5.5 - 7.0)
Totçullarda baziktir (ruminant 7-8 ; at 7.0)
Diğer Atılma Yolları
o Süt
içine itrah.
o Süt
plazmaya göre daha asidiktir (pH 6,35-7,65)
o Plazmadan
süte geçiş pasif diffüzyon ile olur.
o Bazik
maddeler için en önemli itrah yoludur.
ZEHİRLERİN ETKİ
ŞEKİLLERİ
à
Etki, zehirin fiziksel/kimyasal nonspesifik bir
özelliğine bağlı olabilir
{Dağlayıcı asit ve alkali
maddeler.
{Uçucu genel anesteziklerin
MSS’ye geçişi.
à
Enzimlerin aktivasyonu/inhibisyonu.
TOFİ, AkE etkinliğini önler.
TKalp glikozitleri, kalp
kasında Na,K ATPaz’ı inhibe eder.
à
Zehir, antimetabolit olabilir.
TVarfarin vb. oral antikoagulanlarÞVit. K
à
Hücre zarındaki Aktif Transport sistemlerinin inhibisyonu/aktivasyonu.
TTiyosiyanat ve perklorat
tiroid bezine İyot alımını önler.
à
Eksitabl hücrelerde transmembranal iyon
kanallarının açılması/kapanması
ØNa veya Ca
kanallarının açılması®eksitasyon
ØK veya Cl
kanallarının açılması®inhibisyon
ØTetradoksin, Na kanallarını
engeller.
ØStriknin, glisin-glisin
reseptörü-klor kanallarını engeller.
à
İnaktif durumda olan bir maddenin aktif hale
getirilmesi veya açığa çıkarılması veya tersi.
¯Efedrin, amfetamin adrenerjik
uçlarda depolardaki noradrenalini açığa çıkarırlar.
¯Kürar morfin, atropin,
venomlar, mast hücrelerini etkileyerek otokoidleri açığa çıkarır.
à
Şelasyon
ØMetaller, enzimlerin –SH
gruplarını bağlar.
à
Metabolizmaya Etki
ØAflatoksin ve okratoksin,
şeker ve yağ metabolizmasını önler.
ØYağlar karaciğerde toplanır,
glikoz metabolizması bozulur.
à
Hormonal etki
ÄZearelenon ve Genistein,
östrojen benzeri etki oluşturur.
Ä Aktif Oksijen grupları
oluşturma
ÄParaquat, paraokson (O-,
ClO, H2O2)
Zehirlenmelerin
sebepleri
à
Doğal kaynaklı Zehirler
à
İnsan Faaliyetleri Sonucu Oluşan Zehirler
A. Doğal Kaynaklı
Zehirler
§ Zehirli
Bitkiler
o Hayvanların
aç kalması
o Sürekli
ahırda tutularak kuru yemle beslenmeleri
o Yöreye
yeni getirilen hayvanlar
o Tütün
o Yüksük
otları
o Zakkum
o Baldıran Alkoloidler, glikozitler,
saponin, solanin
o Acı
çiğdem
o Karamuk
o Atropa
belladona
§ Madenler
ØFlor ihtiva
eden topraklar ve sular
ØSelenyum
biriktiren bitkiler
ØBakır ve
Molibden içeren bitkiler
B. İnsan Faaliyetleri Sonucu Oluşan Zehirler
§ Endüstriyel
Kirlenme:
§ Pestisitler:
üİnsektisitler
üFungusitler
üYabani ot ilaçlar
§ Zehirli
Maddeler:
üMetal bileşimli boyalar
üMotor yağları
üDeterjanlar
§ İlaçlar:
üHatalı ve dikkatsiz
uygulamalar, doz aşımı halleri
§ Besin
ve Su:
üUygun depolanmayan yemlerde
mikotoksinler oluşur
üİçme kullanma suları nitrat ve
sanayi atıkları ile kontamine olabilir.
§ Kimyasal
Savaş maddeleri
üSinir gazları (sarin, tabun,
somon), fosgen, hardal gazı.
Zehirlenmelerde TANI
TOlayla İlgili Soruşturma
TKlinik Belirtiler
TPatolojik Bulgular
TLaboratuar Analizleri
Olayla ilgili Soruşturma
ÄHayvanın barınağı ve gezindiği
yerler,
ÄYem ve su,
ÄUygulanan ilaçlar,
ÄÇevre koşulları,
Klinik Belirtiler
TBazı tipik/patognomik
belirtiler dışında genel nitelikler yansıtır.
TAnemi:Cu, Pb, Cd, Mo, Tl,
aflatoksinler.
TÇırpınmalar: Cu, Pb, P, tuz,
Cn, nitrat-nitrit, Striknin, Etilen glikol, Kafein, OCİ, OFİ.
TFelç: Cu, Se, CO, Cn, Nikotin,
P, OFİ, tuz.
TKan işeme: Cu, Pb, Tanen,
Kumarin.
TKanın kırmızı-pembe renk
alması: Cn, CO.
TKas seyirmesi: Tuz, fenol,
atropin, OCİ, OFİ.
TKörlük: Arsanilik asit,
benzoik asit, Pb, Hg, Mo, Se, tuz, aflatoksin, ergot, metil alkol.
TPeklik: opioitler, tuz, tanen,
ergot, Pb.
TMyosis: OFİ, karbamat
insektisitler, karbamil kolin.
TMydriasis: Atropin, striknin,
yılan zehiri, barbitüratlar.
TSarılık: As, Cu, P,
aflatoksinler, CCl4, Fenotiazin.
TTopallık: Kumarin ve
türevleri, F, Se, Mo.
Patolojik Bulgular
ªOlayı tanıtacak ölçüde özel
değildirler.
ªOtopside hiçbir lezyonun
görülmemesi bile pek çok toksik maddeyi ihtimal dışı bırakması açısından önemli
bir bulgudur.
ªDeri ve mukozadaki renk
değişimleri dikkate alınır:
ªSarılık→karaciğer
hasarı:Fosfor
ªPembe-kırmızı renk→Cn, Co
ªKahverengi→klorat,
nitrat-nitrit.
ªKarın boşluğu, ve mide-barsak
içeriği kontrol edilir:
ªBakır tuzlar→yeşilimsi-mavi
ªPikrik asit ve Nitrik
asit→sarı
ªSülfürik asit→koyu siyah
ªKrom bileşikleri→sarı-yeşil.
ªMidede yenilen bitki ve bitki
parçacıkları gözlemlenmeye çalışılır.
ªAsit ve alkaliler, ağır
metaller, saponin, fenoller→GİS’te şiddetli irkilti ve yangı
ªKaraciğer ve Böbrek kontrol
edilir:
ªKC→Ağır metaller, P,
aflatoksin, katran, parafin tanen, pamuk tohumu.
ªBöbrek→Sülfonamidler, tanen,
okzalat, okratoksin,
ªÇizgili Kaslarda:
ªKumarin→Şiddetli kanamalar
ªPb→Sarılık
à
Otopsi bulguları, histopatolojik bulgular ile
desteklenmelidir.
Laboratuar Analizleri
üGerekli durumlarda
üYem ve su örnekleri
üMide-barsak içeriği
üKusmuk
üKan
üİdrar
üOrgan ve doku örnekleri alınarak
incelenir.
üMarazi maddelerde hekimin
kuşkulandığı maddeler açısından analizler yapılır.
ØÖzellikle kuşkulanılan bir
zehir yok ise:
TGönderilen numuneler 5-6 kısma
bölünür.
TBunlardan bir tanesi ŞAHİT
olarak alı konur.
Tİlkel muayene (renk, koku, pH vb.)
TUçucu zehirler
TUçucu olmayan zehirler
TDiyaliz veya iyon değiştirici
reçine ile ayrılabilen zehirler
TÖzel ayırma teknikleri
gerektiren zehirler
TMineral maddeler açısından
değerlendirilir.
Marazi madde Alma ve Gönderme
ªKadavranın kokuşması çoğu
zehirin tespiti için kullanılacak metodu engellemez ancak örneklere katılacak
prezevatif maddeler bazı zehirlerin tespitini engelleyebilir.
ªÖrnekler mümkün olduğunca
herhangi bir madde katılmadan gönderilmelidir.
En sık tercih edilen koruyucu maddeler:
üSoğuk zincir
ü% 96 Etil alkol Etil alkol, Metil alkol, CO, Cn,Fenol
HARİÇ
ü% 4 Formaldehit
üCn→% 1.4’lük süblime çözeltisi
üKanda mHb→ Fosfat tampon (pH
6.6)
üKullanılan koruyucu madde
tutanak da belirtilmelidir.
ÄAnaliz için alınan numuneler
(doku, organ, içerik):
ÄAyrı ayrı
kaplara konularak ağızları kapatılır.
ÄEtiketlenir
ÄMühürlenir
ÄDurum Raporu
ÄZehirlenmenin özgeçmişi
ÄBitki florası
ÄSanayi tesisleri
ÄHayvana uygulanan ilaçlar
ÄOtopsi bulguları
ÄZehirlenmenin tipi
ÄÖlen hayvan sayısı
ÄSağaltım için yapılan
uygulamalar
ÄAdli bir
durum var ise tutanak eklenir
ÄSoğuk
zincirde gönderilir
à
Marazi madde almak için kullanılacak kaplar:
§ Önce
iyice yıkanmalı
§ Sonra,
H2SO4+bikromat çözeltisinden geçirilmelidir
5 gr Potasyum bikromat+5 ml su+
ad 100 ml H2SO4
§ Doku,
organ, tükürük, mide-barsak içeriği→250 gr
§ Kan,
serum→50-100 ml
ZEHİRLENMELERDE
SAĞALTIM
Temel sağaltım stratejisi dört alt başlıkta incelenir
TAbsorbsiyonun engellenmesi
TSistemik antidot uygulaması
TAtılımın hızlandırılması
TFizyolojik fonksiyonların
sürekliliğinin sağlanması
ABSORBSİYONUN
ENGELLENMESİ
ÄDeriye
bulaşmalarda bol su ile yıkama,
ÄKusabilen
canlılarda kusturma,
ÄApomorfin, İpeka, CuSO4,
ZnSO4, Tuz,
ÄMidenin
yıkanması,
ÄTutucu
maddeler (universal antidot),
ÄSürgütler,
ÄTuzlu sürgütler: OFİ
ÄYağlı sürgütler: Suda çözünen
maddeler ile oluşan zehirlenmelerde.
SİSTEMİK ANTİDOT
UYGULAMASI
Çözünmeyen bileşiklerin oluşturulması amaçlanır.
ATILIMIN
HIZLANDIRILMASI
Böbreklerden itrah arttırılmaya çalışılır.
FİZYOLOJİK
FONKSİYONLARIN SÜREKLİLİĞİNİN SAĞLANMASI
Özel Antidotlar
Sistemik antidotların başlıca etki şekilleri
§ Zehirli
madde ile birleşip etkisiz hale getirmek:
- Arsenik→Dimerkaprol
- Kurşun→Ca-Na2-EDTA
§ Zehirli
maddelerin zehirsiz metabolitlere dönüştürülmesinin hızlandırılması:
o Siyanürün
tiyosiyanata dönüştürülmesi
o Önemli
reseptörler için zehirle yarışmaya girmek:
o Varfarin→Vit.K
o Zehirin
etkisine aracılık eden reseptörleri bloke etmek:
o AkE→Atropin
ANTİDOTLAR
o Fizyolojik
antidotlar
o Farmakolojik
antidotlar
o Kimyasal
antidotlar
1. FİZYOLOJİK
ANTİDOTLAR
§ Farklı
reseptörleri etkileyerek zıt yönde etki oluştururlar.
ØÇırpınma yapıcı maddeler
(Striknin, Klorlu hidrokarbonlar)→Diazepam, ksilazin, barbitüratlar.
ØDamar daraltıcılar→Nitrit,
papaverin vb vazodilatörler.
2. FARMAKOLOJİK
ANTİDOTLAR
ØZehirin
etkilediği reseptöre karşı yarışarak etkinin önlenmesini sağlarlar (Aynı
reseptöre karşı kompetisyon).
ØAkE etkinliğini önleyen ve
muskarinik maddeler→ATROPİN
ØSempatomimetik vazodilatörler
(efedrin, fenilefrin)→a-adrenerjik blokörler (fentolamin).
3. KİMYASAL
ANTİDOTLAR
TZehirli maddeyi,
zehirsiz hale çevirirler.
TZehirli
metabolite dönüştürülmesini önlerler.
TSonuçta
oluşan maddenin atılımını çoğaltırlar.
TMetil
alkol→Antidotu etil alkol’dür.
T(alkol/aldehit dehidrojenazın
afinitesi etil alkole daha yüksektir, böylece metil alkolün formaldehit ve
formik aside dönüşümü yavaşlar.
Bazı Antidotlar, Zehirin Biyotransformasyonunu Hızlandırır
Siyanür+tiyosiyanat
Rodanaz tiyosiyanat
(zehirsizdir)
ÄNa-tiyosülfat reaksiyonu
hızlandırır.
ÄArsenik/Civa→Dimerkaprol
ÄPb, Hg, Cr, Fe→Ca,Na2-EDTA
Atılımın
Hızlandırılması
Kendisi veya metabolitleri idrar ile atılan maddeler için:
Tİdrar pH’sının değiştirilmesi
ve zorunlu diüresiz
TÖzellikle zayıf bazik (pKa
7-10.5)
zayıf asidik (pKa 3-7) ilaçlar için:
TAsitleştiriciler: Amonyum
klorür, askorbik asit, metiyonin, su.
TAlkalileştiriciler: NaHCO3,
Na-laktat.
TDiüretik: Furosemid.
Zehirlenmelerin
Sağaltımında Kullanılan Başlıca Antidotlar
°Analeptikler:
°Kafein
°Niketamid
°Doksapram
°Adsorbanlar:
°Aktif kömür
°Üniversal antidot
°Kaolin
³Antasidler:
³MgO
³MgOH
³ CaCO3
³Kireç Suyu
³Antihistaminikler:
³Difenhidramin
³Dimenhidrinat
³Antazolin
Ø Hipnotik-Sedatif İlaçlar:
ØDiazepam
ØFenobarbital
ØGuaifenezin
ØKsilazin
Ø Glukokortikoidler:
ØKortizon asetat
ØPrednizon ve Prednizolon
ØDeksametazon
ü Diüretikler:
üFurosemid
ü Emetikler:
üApomorfin
ü CuSO4
ü ZnSO4
üNaCl
üİpeka
üKsilazin
²Narkotik
Antagonistler:
²Nalokson
²Nalorfin
²Diprenorfin
²Levallorfan
²Parasempatomimetikler:
²Neostigmin
²Fizostigmin
²Pilokarpin
±Parasempetolitikler:
±Atropin
±Sempatolitikler:
±Adrenalin
±Efedrin
±Sindirim Kanalında Kimyasal Çöktürücüler:
± KMnO4
±İyot
±Tannik asit
ÄSistemik
Alkalileştiriciler
Ä NaHCO3
ÄRinger çözeltisi
ÄTrometamin
ÄSistemik
Asitleştriciler:
ÄAmonyum Klorür
ÄFizyolojik tuzlu su
JDiyaretikler/Sürgütler:
J NaSO4
J MgSO4
JHint yağı
JSıvı parafin
JAntidiaretikler
JBizmut tuzları
JDifenoksilat
û Antispazmolitikler
û Meperidin
û Metantelin
û Diğer İlaçlar
û Askorbik asit
û Digoksin
û Dimerkaprol
û Ca-Na2 EDTA
û Kalsiyum glukonat
û Vit K
û Sodyum Nitrit-Sodyum tiyosulfat
C.
Canlı ile İlgili Faktörler
l Tür
Ä DDT böcek kutikulasından emilir ancak memelilerde deriden ve
GİS’ten emilmez.
Ä Zehirler tek midelilerde daha çabuk emilir.
Ä Ancak
metalik zehirler ruminantlarda daha toksiktir.
Ä Tavşanlar oral olarak alınan atropine dayanıklıdır (KC’de
atropinaz bulunur).
Ä At ve ratlar eğrelti otuna daha duyarlıdırlar.
Ä Eğrelti
otunda bulunan tiaminaz, tiamini yıkımlar.
Ä Sığırlar
tiamini GİS’de sentezlerler ancak atların eksojen alması gerekir.
b.Yaş
Çok
genç ve yaşlılar toksikasyonlara daha duyarlıdır.
Letal sentez/ön-ilaç durumu
var ise durum tersine döner.
PAH (Polisiklik Aromatik
Hidrokarbonlar) ve metoksifluranda olduğu gibi.
b.Vücut
Ağırlığı
ØMadde dağılım
göstereceğinden kilolu canlılarda etki yerindeki düzey azalır.
ØYağlı hayvanlarda DDT daha
az toksiktir.
c.Cinsiyet
Erkeklik
hormonları mikrozomal enzim etkinliğini (indüksiyon)/sentezini arttırırken,
dişilik hormonları azaltır.
Ana
madde/letal sentez
Dişilerde
yağ oranının yüksekliği toksikasyon derecesini etkiler.
Gebelik
ilerledikçe;
Plazma
proteinlerinin düzeyi azalır.
Fötal
dolaşım, dağılım hacmini genişletir/arttırır.
d.Kalıtım
e.Hastalık/Sağlık
Durumu
Absorbsiyon,
Biyotransformasyon ve Atılım organlarındaki fonksiyonlar etkilenir.
Özellikle karaciğer, böbrek
Nefrozda; albümin kaybı
oluşur.
Hipertiroidizm’de kalpte Beta
reseptör sayısı artar.
f.Beslenme
Enerji
ve proteince yetersiz beslenme
Yağlı
besinler (DDT, OCİ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder