18 Temmuz 2013 Perşembe

Kedi ve Köpeklerde Alerji


Alerjinin oluşmasında birincil derecede rol oynayan genetik yapı ve çevre ortak bir çalışma yaparak vücudun bağışıklık sistemini harekete geçirmektedir. Atopik allerjiler spesifik immunglobulinler tarafından oluşturulan hipersensivite reaksiyonları olarak tanımlanır ve kalıtsaldır.
Bu durumla ilgili olarak kedi ve köpeklerde görülebilen allerjik hastalıklar, atopik olarak da görülebilmektedir. Örneğin allerjik dermatitisler görülebileceği gibi atopik dermatitislerde görülebilmektedir.
Allerjilerin oluşmasında kalıtsal faktörler yanında çevresel faktörlerde oldukça önemli bir rol oynar. Paraziter invazyonların yoğunluğuna bağlı olarak görülen dermatitisleri ve mevsimsel olarak görülebilen saman nezlesi gibi rinitisleri buna örnek olarak verebiliriz.
Kedi ve köpeklerde en sık karşılaşılan allerjik hastalıklara örnek olarak dermatitisleri, gıda allerjilerini, ilaç duyarlılıklarını, astım ve rinitis gibi solunum yolu hastalıklarını gösterebiliriz.
Allerjik dermatitislerin nedenleri çok çeşitlidir. Pire, kene gibi dış parazitler, güneş ışınları, kimyasal maddeler, besinler, ilaçlar, kontak dermatitise neden olabilen metal ve plastik gibi maddeler allerjik deri reaksiyonlarına neden olabilir. Bunun sonucunda da hafif bir kızarıklık, kaşıntı ve tüy dökülmesiyle başlayan semptomlar etkene bağlı olarak farklılıklar gösterebilir. Yaygın veya bölgesel olarak görülebilen bu belirtilerin yanında vezikül, pustül ve eritem gibi lezyonlar da gözlenebilir.
Kedi ve köpeklerde allerjik reaksiyonlara neden olan ve hayati önem taşıyan bir etkende arı sokması, yılan ve akrep ısırmasıdır. Örneğin bir veya daha fazla sayıda arının sokması durumunda zehirin yaptığı toksik etkiye bağlı olarak veya özellikle dilde oluşan arı sokmalarında lokal şişkinlikler nedeniyle solunumun engellenmesi sonucu ani ölümler şekillenebilir.
Gıda allerjileri çoğu zaman deride hipersensivite reaksiyonlarının görülmesiyle belirir. Ancak sindirim sisteminde de ishal ve kusma gibi reaksiyonların şekillenmesine de neden olabilir.
Allerjik nedenlere bağlı olarak genellikle bahar aylarında sıkça görülen allerjik rhinitis olgularında sürekli bir burun akıntısı ve hapşırma gibi belirtiler yanında göz yaşı akıntısı ve solunum güçlüğü de görülebilir. Allerjik nedenlere bağlı olarak görülen astım olguları kedi ve köpeklerde sık karşılaşılan bir durum olmamakla birlikte spesifik belirtisi solunum güçlüğüdür.
Petlerde allerjilerin oluşumunda kalıtım kadar beslenmenin de önemi büyüktür. Alınan gıdaların vücutta parçalanması sonucu oluşan maddelere karşı organizmanın antijen oluşturması ve bu nedenle de allerjik reaksiyonların görülmesi mümkündür. Bu konuyla ilgili olarak köpeklerin özellikle de Irısh Setterlerin glutene olan duyarlılığı iyi bir örnektir.
Gıda alerjisine yatkınlığı olan kedi veya köpeğin beslenmesinin düzenlenmesi gerekir. Bu amaçla protein kaynağı olarak kuzu eti, karbonhidrat kaynağı olarakda pirinç kullanılan mamalar veya yağ asitlerince zenginleştirilmiş özel diyet mamaların kullanılması zorunludur. Ayrıca allerjiye neden olan etkenin laboratuvar testleri sonucunda mümkünse tespiti yapılmalı, allerjik etken veya etkenler uzaklaştırılmalıdır.
Alerjinin tespit edilmesin de pet sahiplerinden gıda ve yaşam ortamı konusunda alınan detaylı bilgiye ihtiyaç duyulur. Teşhis konulduktan sonraki dönemde de en büyük görev hasta sahibine düşmektedir. Alerjiye neden olan etkenlerin uzaklaştırılması ve alerjik gıdaların verilmemesi petinizin rahat bir yaşam sürebilmesi için yegane çözümdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder