29 Kasım 2012 Perşembe
Antibiyotiklerin Etki Mekanizması
Bütün bakterilerde yavaş gelişme, hızlı gelişme ve dinlenme dönemlerinden oluşan üç çoğalma devresi vardır. Antibiyotikler bakterilerin hızlı ve yavaş gelişme dönemlerinde etki gösterirler. Bu etkileşim ya bakterilerin öldürülmesi (bakterisid etki) veya bakterilerin gelişimi ve üremesinin durdurulması (bakteriostatik etki) şeklinde olur. Örneğin penisilinler, aminoglikozidler, sefalosporinler, vankomisin, florokinolonlar ve basitrasin bakterisid etkiye, tetrasiklinler, makrolidler ve sülfonamidler bakteriostatik etkiye sahiptirler.
Antibiyotikler, etki spektrumlarına göre ise dar ve geniş spektrumlu antibiyotikler olarak da sınıflandırılırlar. Bu sınıflandırmaya göre doğal penisilinler, izoniazid, nistatin ve polimiksin dar spektruma, sentetik ve semisentetik penisilinler, tetrasiklinler ve sülfonamidler ise geniş spektruma sahip antibiyotiklerdir. Bunlardan geniş spektrumlu antibiyotikler saha şartlarında çalışan veteriner hekimler tarafından daha çok tercih edilmesine rağmen bu grup antibiyotiklerin süper enfeksiyonlar gibi istenmeyen etkilere neden olabileceği de unutulmamalıdır.
Antibiyotikler
1. Hücre duvarı sentezini engelleyerek;
2. Sitoplazmik zarın geçirgenliğini değiştirerek;
3. Nükleik asit sentezini önleyerek;
4. Ara metabolizmayı bozarak;
5. Protein sentezini engelleyerek bakteri hücresi üzerinde etkilerini gösterirler.
Penisilinler, sefalosporinler ve basitrasin hücre duvarının sentezini engelleyerek etki gösteren antibiyotiklere örnek olarak gösterilebilir. Bu antibiyotikler bakteri çeperi için zorunlu olan mukopeptid sentezini inhibe ederler.
Polipeptidler (polimiksin, kolistin), basitrasin, antiseptik ve dezenfektanlar bakteri membranında permiabilite değişikliği ve yıkımlamaya neden olarak antibakteriyel etkilerini gösterirler.
Ara metabolizmanın bozulmasına neden olan ilaçlar; bakteriler için gerekli bazı maddelerin (folik asit
gibi) sentezini engellerler. Bu grup ilaçlara örnek olarak sülfonamidler, kinolonlar, sülfonlar, trimetoprim, paminosalisalik asit ve izoniazid gösterilebilir.
Protein sentezinin engellenmesine yol açan ilaçlar bakterilerde ribozomlarla birleşerek mRNA ile yönetilen protein sentezini bozarlar. Memeli hücrelerinin ribozomları 80s, bakteri hücrelerininki ise 70s özellikte olduğundan, memelilerde protein sentezini engellemezler. Bu sınıfta yer alan antibiyotiklere tetrasiklinler, makrolidler, aminoglikozidler ve linkozamidler örnek olarak gösterilebilirler.
Gebelikte antibiyotik kullanımı
Antibiyotiklerin kullanımını zorunlu kılan durumlarda hayvanın gebeliği hekim açısından önemli bir sorun teşkil edebilir. Özellikle fötusu ilgilendiren bu durumda antibiyotik seçiminde dikkatli olmak gerekir. Penisilinler, sefalosporinler ve makrolidler (eritromisin estolat hariç) gibi sık kullanılan antibakteriyel ilaçların gebeler tarafından kullanılması sakıncalı değildir.
Gebelik sırasında bakterilerin nükleik asit veya protein sentezini bozan antibiyotikler mümkün olduğunca kullanılmamalıdır. Bu grup antibiyotikler olarak; aminoglikozitler, eritromisin, tetrasiklinler, kloramfenikol, linkozamidler, rifamisin ve florokinolonlar sayılabilir.
Tetrasiklinler yavrunun süt dişleri ve kemiklerinde renklenme, gelişme ve şekil bozukluklarına yol açabileceği için, gebeliğin dördüncü ayından sonra kullanılmalıdır. Tikarsilin, sülfobromometazin, aminoglikozitler ve tetrasiklinler teratojenik etkiye sahip olduklarından gebe hayvanlarda kullanılmamalıdır.
Kloramfenikol erken dönemde fötusun ölümüne yol açar, nitrofurantoin fötuste hemolize neden olur. Amoksisilin, ampisilin, sefaleksin, sefaloridin, sefalotin, klindamisin, doksisiklin, eritromisin, gentamisin, kanamisin, linkomisin, neomisin, penisilin ve sülfonamidler gebelik süresince kullanımı sakıncalı olmayan antibiyotiklerdir.
Çeşitli Organ Hastalıklarında Tercih Edilebilecek Antibiyotikler
*Akciğer
Penisilin-G, Ampisilin, Tetrasiklinler, Eritromisin-Spiramisin, Florokinolonlar
*Kemik
Metisilin, Sefalozin, Pristinamisin, Linkomisin-Klindamisin
*İntestinal mukozadan absorbe edilmeyen ve mide sıvısında parçalanmayan
Kanamisin, Neomisin, Paranomisin, Kolistin, Polimiksin B, Vankomisin
*Kan-beyin bariyerini aşabilen
-Kolayca aşabilenler: Fluorokinolonlar, 3. kuşak Sefalosporinler, Kloramfenikol, Ko-trimoksazol
-Yüksek dozlarda aşabilenler: Penisilinler, Ampisilin, Gentamisin
*İdrardan aktif şekilde elimine edilen
Ampisilin, Sefalosporinler, Aminosidler, Kolistin, Polimiksin B, Sülfometoksozol+Trimetoprim, Kinolonlar
*Safradan aktif şekilde elimine edilen
Ampisilin, Tetrasiklinler, Tiamfenikoller, Makrolidler, Linkomisin
*İntraselüler penetrasyon
Tetrasiklinler, Makrolidler, Etambutol, Kloramfenikol, Rifamisinler,
Fluorokinolonlar, Klindamisin, Trimetoprim
27 Kasım 2012 Salı
İdrar Testleri
İDRAR BAKISI
24 saatte 20-40 ml/kg idrar çıkar.
Oliguri= < 7 ml/kg/24 saat
Anuri= < 2 ml/kg/24 saat
PRERENAL KAYNAKLI
BÖBREK YETMEZLİĞİ
|
RENAL KAYNAKLI
BÖBREK YETMEZLİĞİ
|
Dehidrasyon, Şok
Hemoraji
Kronik kalp yetmezliği
Hipoadrenokortisizm
Hipoalbuminemi
|
İnterstisyel nefrit (Leptospirozis)
Tübüler nekroz (Nefrotoksinler)
İskemi
Bakteriyel, paraziter ve viral parenşim harabiyeti
|
DANSİTE
Köpek 1030<
Kedi 1035<
|
DANSİTE
Köpek <1030
Kedi <1035
*Çünkü idrarı
konsantre edebilme yeteneği kaybolur
|
İdrar
berraktır. Yalnızca atlarda, pelvis renalisten salgılanan mukus ve kalsiyum
karbonat nedeniyle yoğun ve bulanıktır.
İDRAR pH
Köpek- 6.5 (5.5-7)
Kedi- 6-6.5 (5.5-7)
At- 7-9
BİLİRUBİN: Karaciğerde glukuronik asitle
birleşirse, bilirubin glukuronat haline gelir, yani konjuge bilirubin oluşur,
bu da idrarla atılabilir.
Köpek +1
Kedi 0
ÜROBİLİNOJEN: Kolonda konjuge bilirubin
bakterilerce glukuronidaz enzimi ile serbest hale geçer.
╔ Ürobilinojen
SERBEST
BİLİRUBİN ╠ Mezobilirubinojen
(Ürobilinojen)
╚ Sterkobilinojen
Bir kısım
ürobilinojen hepatik dolaşımla karaciğere, ordan safra yoluyla barsaklara
geçer.
**** Kedi ve köpekte 8-17
mmol/l düzeyindedir
PLAZMA BİLİRUBİN
Yaşam süresi dolan eritrositler
mononükleer fagositoz sistemi, özellikle dalak tarafından, bir kısmı da
miyoglobin, sitokrom ve immatür eritrositlerin kemik iliğinde yıkımlanması
sonucu imha edilir.
↓
Yıkımlanan eritrositten hemoglobin ayrılır.
∏
serbest bilirubine dönüşür ← hem
globulin
(suda değil yağda çözünür, idrarla
atılamaz)
↓
Plazma albumine bağlanır
↓
Karaciğere gider
↓
Albuminle bağları yıkımlanır
↓
Bilirubin + Glukuronik asit
↓
Bağlı
bilirubin (Suda çözünür)
İdrarla atılır Barsakta bakteriler tarafından
ürobilinojene dönüştürülür
↓
%10-15’i reabsorbe olup portal dolaşıma girer
↓
Kalanı
sterkobilindir-DIŞKIYA RENGİNİ VERİR
SERUM BİYOKİMYASAL ANALİZ
SERUM BİYOKİMYASAL ANALİZ
ALT (GPT)
·
Köpek ve kedide karaciğer için spesifik.
·
Karaciğer dışında 1 kalp ve 1
böbrekte de bulunur.
4
10
·
Yarılanma süresi 3 saat- 3 gün
·
Referans aralık 10-80 IU/L
AST (GOT)
·
İskelet kası, kalp kası, karaciğer ve birçok
organdan salgılanır.
·
Eritrositte de var, bu yüzden hemolizli kanda
yüksek ölçülür.
·
Referans aralık 10-80 IU/L
CK
BUN
SORBİTOL DEHİDROGENAZ
TOTAL PROTEİN
SAP (AP, ALP)
·
Safra kanalı, hepatosit, sonra kemik, barsak,
böbrak, plasenta ve akciğer de bulunur FAKAT;
·
Karaciğer ve kemik dışındaki dokularda yarılanma
ömrü 3 dakika, bu yüzden sadece karaciğer ve kemik dokunun yansıması olarak
kabul edilir.
·
Kolestazisin en duyarlı indikatörüdür.
·
Hücre harabiyetinden çok sentez sonucu kanda
bulunur.
·
Kedide hepatik SAP yarılanma ömrü 6 saatken,
köpekte 3 gün.
·
6 ayın altındaki hayvanlarda osteoblast
aktivite yüksek olduğundan SAP normalin 6 katı kadar yüksek bulunabilir,
normaldir.
Köpek- 20-150 IU/L
Kedi- 10-80 IU/L
At- 143-395 IU/L
GGT (Gama Glutamil Transferaz)
·
Böbrek tübüllerinde yüksek miktarda üretilir ama
idrarla atılır, kana yansımaz. 24 saatlik toplanan idrarda ölçülen GGT böbrek
yetmezliğinin en erken indikatörüdür.
·
Karaciğer ve safra kanalında bulunur.
·
Referans aralık köpekte 10-10 IU/L iken kedide normal düzeyi 0 dır.
·
Yarılanma
süresi SAP’tan uzun olduğundan, kedilerde karaciğer hastalığının tanısında çok
önemli.
·
Karaciğer hastalıkları, kolestazis,
glukokortikoidler ve antikonvülzanlar GGT seviyesinde artışa neden olurlar.
LDH (Laktat Dehidrogenaz)
·
İskelet kası, kalp, karaciğer, eritrosit,
böbrek, pankreas, kemik ve akciğerde bulunur.
·
DİKKAT: Plazmaya
oranla eritrositte 150 kat fazla bulunduğundan, hemolizle serum seviyesi
yükselir.
·
Yarılanma CPK’dan uzun olduğundan, diagnostik
üstünlüğü var.
LİPAZ
·
Pankreas ve mide mukozasından salgılanır.
·
DİKKAT:
Lipaz artmadıysa pankreatit değildir!
Köpek- 25-700 IU/L
Kedi- 25-350 IU/L
At- IU/L
AMİLAZ
KOLESTEROL (100-300 mg/dl)
· Başlıca lipid
· Tüm steroid hormonların kaynağı (Cinsiyet +
glukokortikoid gibi)
· Karaciğer, safra asitlerini kolesterolden
sentezler
· Hücre plazma membranının önemli bir bileşiği
· Gıdalardan elde edilmesinin yanı sıra karaciğer
tarafından da sentezlenir.
· Safra ile atılır
YÜKSEK KOLESTEROL DÜŞÜK KOLESTEROL
* Yağlı yemekler
* Düşük yağ diyeti
* Hipotiroidizm
* Hipertiroidizm
* Diabet *
Malabsorbsiyon
* Pankreatit
* EPI
* Hiperadrenokortisizm *
Hipoadrenokortisizm
* Steroidler *
Protein kayıplı enteropatiler
* Travma
* Karaciğer hastalıkları
* Karaciğer hastalıkları *
Antikonvulzan ilaçlar
* Safra kesesi tıkanıklığı
* Nefrotik sendrom
* Hiperlipidemi
TRİGLİSERİDLER
KAYNAK
1-
İntestinal mukoza hücrelerinde
şekillenen trigliseridler
Gıdayla alınan uzun zincirli trigliserid bileşikleri, intestinal lenf kanalları
tarafından alınır, kana şilomikronlar olarak geçer.
2-
Karaciğerde şekillenen trigliseridler
Kana LDL olarak taşınır.
Lipaz, şilomikron ve LDL’deki trigliseridleri yıkımlar.
Serbest yağ asitleri Gliserol
↓
Yağ hücreleri
tarafından alınır
*****Heparin lipaz aktivitesini arttırır. Heparin yapıldıktan 15 dakika
sonra plazma bulanıklığı açılmıyorsa, lipaza ilişkin sorun mevcuttur.
SODYUM (140-155
mmol/l)
Ekstraselüler
POTASYUM (3.6-5.8 mmol/l)
İntraselüler
(Sadece %2’si ekstraselüler)
Aldesteron, böbreklerden atılımını,
İnsülin ise hücre içine alımını sağlar.
KLOR (100-120 mmol/l)
↑
YÜKSELDİĞİ DURUMLAR: Metabolik asidoz , AmCl sağaltımı, hipernatremiEkstraselüler
↓ DÜŞTÜĞÜ
DURUMLAR: Metabolik alkaloz, Diüretik sağaltımı
KALSİYUM (2-3 mmol/l)
FOSFOR (2-5 mg/dl)
Et,
süt, Kemik, dişlerde bulunur.
Enerji
transferi ve asit-baz dengesinde rolü var.
Kan Testleri
TAM KAN SAYIMI (CBC)
1-HEMATOKRİT (HcT, PCV)
Kan hücrelerinin plazmaya
oranıdır.
***Lökosit ve
Trombositleri içermez
Köpek- % 37-55
Kedi- % 30-45
At- % 32-52
*Yavrularda
Düşüktür- %24-34, kedilerde 6 aylık, köpekte 12 aylık yaştan sonra normal
sınırlara ulaşır.
Poodle,
Alman Kurdu, Boxer, Şivava, Dalmaçyalı gibi sinirli yapılı ırklarda splenik
kontraksiyon sonucu HcT sürekli normalin üst sınırında veya daha da yüksektir.
YÜKSEK HcT DÜŞÜK HcT
***DEHİDRASYON
***ANEMİ
* Korku, Heyecan
*
Gebelik
* Egzersiz * Trankilizanlar
* Şok
* Anestezi
* Gerçek Polisitemi
* Hemoliz
* Hipertiroidizm *
Kemik İliği Supresyonu
* Anabolik steroidler
* Yükseklik
2-ERİTROSİT-ALYUVAR
(RBC)
Yaşam süresi;
KÖPEK: 110-122 gün (≈3 ay)
KEDİ: 68 gün (≈2 ay)
AT: 140-150 gün (≈5 ay)
Köpek- 5.5-8.5 milyon/mm3
Kedi- 5-10
milyon/mm3
At- 6-12
milyon/mm3
Sığır-
Koyun-
Köpeklerde 1 yaş,
kedilerde 3-4 aylıktan önce 3-4 milyon arasındadır. Belirtilen dönemden sonra
normale döner.
YÜKSEK RBC DÜŞÜK RBC
***DEHİDRASYON
***ANEMİ
* Korku, Heyecan * Gebelik
* Egzersiz * Trankilizanlar
* Şok
* Anestezi
* Gerçek Polisitemi
* Anabolik steroidler
3-HEMOGLOBİN
KONSANTRASYONU (Hb)
Köpek- 12-18 g/dl
Kedi- 8-15
g/dl
At- 11-19
g/dl
Sığır-
Koyun-
YÜKSEK Hb HATA DÜŞÜK Hb
***DEHİDRASYON
*Evoparasyon ***ANEMİ
* Korku, Heyecan *Heinz- body cisimcikleri * Gebelik
* Egzersiz *Lipemi * Trankilizanlar
* Şok
* Anestezi
* Gerçek Polisitemi *
Hemoliz
* Anabolik steroidler
Kedilerde 6 aylık, köpeklerde 1 yaştan sonra normal referans sınırlara
ulaşır.
Hb= HCT
X 100
3
Hb=
Eritrosit sayısı X 2 Köpek
Hb=
Eritrosit sayısı X 1.6 Kedi
RBC=
HCT X 100
6
METHEMOGLOBİNEMİ ; Demirin
oksidasyonu ile ortaya çıkar. (Oksidantlar: Ketamin, Parasetamol, Sodyum
klorat, Çiğ soğan, Benzokain…)
4-HEMATOLOJİK
İNDEKS (MCV, MCHC, MCH)
MCV
Eritrosit büyüklüğü ve hacmini ifade eder.
MCV (fl) = HCT X 10
RBC
Köpek- 60-77
Kedi- 40-55
At- 34-58
Sığır-
·
Doğumda
yüksektir, sonra düşer.
YÜKSEK MCV DÜŞÜK MCV
*Retikulositosis (Rej. anemi) * Demir aksikliği
* Makrositer tablo (Büyük
immature, rej. anemi) *
Piridoksin
* Büyük olgun eritrositler (Rej.
Anemi) * Kedilerde Hemobartenelloz * Çekirdekli eritrositler (Rej. Anem, ve
neoplastik Boz.) * Yaş, ırk
MCHC
( Ortalama Hb Konsantrasyonu)
Eritrositteki ortalama Hb
konsantrasyonunu ifade eder.
MCHC = Hb X 100
HCT
Normal Değer :
NORMOKROMİK
Düşük Değer : HİPOKROMİK
YÜKSEK MCHC DÜŞÜK MCHC
*Kapasitenin üstünde olmaz HATA(Hemoliz, * Retikülositler
lipemi, Heinz Body cis.)
*Çekirdekli alyuvarlar *
* Demir eksikliği
* Piridoksin
* Protein eksikliği
* Yaş,
MCH
Alyuvardaki Hb içeriğini ifade eder.
MCH = Hb X 10
RBC
HEMATOLOJİK İNDEKSE GÖRE ANEMİLERİN SINIFLANDIRILMASI
MCV
|
MCHC
Normal
|
MCHC
Düşük
|
Normal
|
Normositik,
normokromik
|
Normositik, hipokromik
|
Yüksek
|
Makrositik,
normokromik
|
Makrositik,
hipokromik
|
Düşük
|
Mikrositik,
normokromik
|
Mikrositik,
hipokromik
|
RBC Dağılım Değişikliği:
Alyuvar hacim değişim, Çok sayıda normalden farklı büyüklükte alyuvar varlığı
sonucu ortaya çıkar. Çok sayıda büyük alyuvar sağa kayma ve makrositoz, çok
sayıda küçük alyuvar sola kayma ve mikrositoz tablosunu ortaya çıkarır.
Howell- Jolly cisimcikleri: Bunlar
çekirdek kalıntılarıdır.
Heinz cisimcikleri; Alyuvar
içindeki yuvarlak inklüzyonlar- okside hemoglobin. Kedilerde %10’a kadar
normaldir.
Sferositler: Otoimmun
hemolitik anemide görülür. Küçük ve kırmızı yapılardır.
Rulo formasyonu. Alyuvarların düz
bir zincir şeklinde görülmesidir. Kedi, köpek ve atlarda normal durumlarda
gözlenir.
Sedim: Alyuvarların belli
zaman diliminde mm olarak çökme hızı. Yüksek fibrinojen albumin globulin,
romatizmal durumlarda hızlıdır.
TOTAL LÖKOSİT (WBC)
LENFOSİT
AGRANULOSİT MONOSİT
LÖKOSİT
GRANULOSİT NÖTROFİL
BAZOFİL
EOZİNOFİL
Köpek- 6-17 x 103/µl
Kedi- 5.5-19.5 x 103/µl
At- 4.3-14 x 103/µl
Sığır-
YÜKSEK WBC
DÜŞÜK WBC
*Bakteriyel enfeksiyon * Viral hastalıklar
* Steroidler
*Şiddetli bakteriyel enfeksiyon
*Lenfosarkom, lösemi *Anaflaksi
* FIP
* Toksik ve kimyasal maddeler
*
Şiddetli yangı
* Kemik iliği neoplazileri
* Köpeklerde gebelik ve doğum *SLE
* Kedilerde
hipertiroidizm
*Akut toxoplazma
*Leishmania
*
Üremi gibi endojen toksikasyonlar
PANLÖKOPENİ
Kedi
gençlik hastalığı
FeLV
Parvovirus
Leishmaniasis
Akut
toxoplasmosis
Şidetli
akut salmonellosis
|
Eozinofil: Küçük bir oranı kanda,
büyük kısmı, deri, akciğer, gastrointestinal sistem, uterus konnektif dokuda
bulunur.
Bazofil: Histamin, serotonin,
heparin gibi mediatörlerin salınmasıyla alerjik reaksiyon ortaya çıkar.
LENFOSİTLER
T
B
Kemik
iliğinden köken alır. Emb. Dönemde
kemik iliği, sonra timus
Lenf nodülleri Lenf
nodülleri
Dalak
Dalak
Sindirim
ve solunum yolu submukozası Peyer plakları
Antikor yapımı
YÜKSEK LENFOSİT DÜŞÜK LENFOSİT
* Uzun süreli antijenik
stimulasyon *
Steroidler
* Lösemi, lenfosarkom *
Viral hastalıkların başlangıç dönemi
* Korku, Heyecan
* Yoğun bakteriyel enfeksiyon
* Egzersiz * Lenf
kaybı
* Hipoadrenokortisizm *
İmmunsupresif kemoterapi
* Gençlerde yüksek
seyreder *
Radyasyon
* Generalize demodikozis
* Kronik böbrek yetmezliği
MONOSİTLER
-
Kemik
iliğinde üretilir.
-
Dokularda
ve vücut boşluklarında makrofaja dönüşmeden, kanda kısa bir süre dolaşıma
katılır.
-
Kan
monosit/doku makrofaj oranı= 1/400
-
Özellikle
hücre içi granulamatöz yanıt oluşturan mantar, protozoan ve virüslerin yanı
sıra yabancı cisim, doku artıkları ve nonfonksiyonel hücreleri fagosite eder.
TROMBOSİTLER
Kemik
iliğinde üretilir.
Köpek- 200-500 x 103/µl
Kedi- 300-700 x 103/µl
At- 100-600 x 103/µl
*** 50,000 in
altında spontan kanamalar görülebilir.
YÜKSEK TROMBOSİT DÜŞÜK TROMBOSİT
* Heyecan, egzersiz,
gebelik * İlaç, üremi,
kimyasal ve toksin gibi nedenlerle
* Kanama sonrası trombosit
üretiminde düşüş
* Travma, kırıklar,
operasyon * Ehrlichiosis,
FeLV
* Köpeklerde splenektomi
sonrası * Tiazid diüretikler
* Akut kronik enfeksiyonlar,
yangı * Kedilerde kloramfenikol
* Malignant neoplaziler * Trombosit yıkım ve
kullanımının artışı ( DIC,
enfeksiyon, immuntrombositopeni, SLE, anaflaksi,
kanama,
splenomegali)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)