Bunlar içerisinde bronkopnomonilerden
supuratif yani lobuler, fibrinöz yani lober pnomoni bakın burada(slayt) yayılış
biçimlerine göre lobuler olanlar daha yama tarzında ve sınırlı farklı renklerde
mozaik benzeri bir yayılım gösterirken; fibrinöz yani lober olanlar öldürücü
olan komplikasyonları daha fazla olan pnomoni türüdür. Supuratif olanlarda
yangının başlangıç bölgesi daha çok bronşiyol-alveol sınırıdır. Bu bölgeden
yayılır. Biliyorsunuz bu bölge küçük partiküllerin ulaşabildiği yerler, viral
partikül veya diğer irritan enfeksiyon ajanların ulaşabildiği yerlerdir. Diğer
neden de bu bölgede savunma sistemlerinin zayıf olmasıdır. Mukosiliyer bu
bölgede daha zayıftır. Diğer bir neden de hafif yangılandığı durumlarda dahi
oluşan eksudat bu bölgenin kronik şekilde alveollere doğru genişlemesi ama
diğer kısımlarda normal olması eksudatın
atılmasını engellediği için enfeksiyon oluşması için bir zemin hazırlar bu
anatomik yapı. Oluşmasında bu hastalığın bronkopnomoniler, supuratif
bronkopnomoniler oluşmalarında bir çok faktör olabilir. Bunların en başlıcaları
çok kalabalık olmaları hayvanların, direk sürü bazında söylersek ruminantlarda,
sığırlarda veya koyunlarda kalabalık bulundurulma en önemli özelliktir.
Diğerleri uzun transportlar. Yani hayvanların nakilleri. Kışın soğuk havada bu
mukosiliyer haraketi zayıflatan faktörler. Bunun dışında immun yetmezlikler.
Bağışıklık sisteminin eksiklikleri. Başka faktörler asidozis, üremi gibi bir
çok faktör sayılabilir. Yani hayvanları enfeksiyona duyarlı hale getiren,
lezyonlar çoğunlukla kraniyo-ventral bölgelerde gözlemlenir. Yani daha çok
bronşların dallanma bölgeleri bu bölgelerdir veya buralarda bronşlar çok
kısadır gibi birçok açıklama getirilmişsede bu bölgelerde neden pnomonilerin
daha çok olduğu tam araştırılmamıştır aslında yani akciğerin kendi anatomik ve
biyolojik yapısından dolayı neden tam bilinmiyor. Onlar tam araştırılmış
değildir.
Etiyoloji
içerisinde bu tip pnomonilerde daha çok bakteriler tabi söz konusu ama
hastalığı başlatmada virusların da önemli rolü var. Virus olayı başlatıp bu
hale getirebilir yada bu fibrinli tarzda lober tarzda olabilir. Etiyoloji
içerisinde bakteri sayarsak daha çok manhaimia dediğimiz eski ismyle p.
haemolytica, multocida, hemofilus somni, actinobacillus veya köpeklerde
bordotella broncoseptica gibi streptokoklar, stafilokoklar gibi bu tip
supuratif yani lobuler bronkopnomonilerin etiyolojisinde yer alır.
Makroskobik
olarak karakteristlik özelliği söylediğimiz gibi koyu kırmızı renkte konsolide alanlarla
karakterizedir. Konsolide terimi daha çok tıp hekimliğinde çok kullanılır. Bu
bir radyolojik bulgudur aslında. İşte ultrason veya diğer teşhiş amaçlı
kullanılan olaylarda konsolide terimi kullanılır ama bizde kullanıyoruz. Daha
çok biz hepatize alanlar şeklinde söylüyoruz. Bunlar yama tarzında değişik
renklerde kimisi koyu kimisi açık olabilir. Bu daha çok atelektazinin
varlığıyla ilişkilidir. Atelektazi dışında kanama olabilir, hiperemi olabilir.
Bazen bronşlardaki apseler renkleri daha açık renkte alanlarla karakterize
olabilir. Bazen bu hepatize alanların uç kısımlarında amfizematöz alanlar
olabilir. Daha şişkin açık renkte. Bu tip görünüm arz eder. Daha çok kraniyo
ventral bölgeleri kapsar. Plöyra düzgün
olabilir, zaman zaman bulanık da olabilir. Bu plöyranın etkilenmesine bağlı ama
plöyra daha çok lober pnomonilerde yani fibrinli pnomonilerde çok etkilenir.
Eksudat içeriği kataralden fibrinliğe kadar gidebilir bronkopnomonilerde.
Kataralle başlar prulent olabilir.
Histolojik
olarak lezyonlar makroskobik vakalara göre bunu ayırmanın en güzel yolu, bunu
suya atarsınız suda batar genellikle eğer amfizemize alanlar hava almış alanlar
varsa batmaz elbette ama genellikle şuradan bir kesit alıp suya atarsanız batar
ama tabi bu pnomoninin atelektaziden ayırt edilmesi gerekir. Genellikle pnomoni
söylemiştik ya hiperemik akciğerlerden yada atelektaziden genellikle
karıştırılır. Lezyonlara enine kesit yaparsak genellikle alacalı mermer
dediğimiz bu evlerde kullanılan renkli mermerler vardır. Ona çok benzer. İşte
mesela bir eksudatla dolu bronş, alveollerdeki değişim renkleri, hiperemik
alanlar, hepatize alanlar birbirine geçmiş şekildedir. Bu nedenle buna alacalı
mermer görünümü diyoruz. Bu özellik fibrinli pnomonilerde daha belirgindir.
Daha güzel görülebilir. Histolojik olarak bronkopnomonilerde lezyonlar bronş
alveol sınırından başlar dedik. Bu bölgede diagramaya hemen takiben lezyon
assendens yada dessendes olarak yani bronş tarafında yada alveol tarafında
hemen hızla ilerler. Lezyonlarda 3 temel alan
seçilebilir. Bu fibrinli pnomonilerde daha belirgin olur. Alveollerin yangısal
hiperemi alanları, interalveol dokunun hiperemisi, ödemi olabilir. Bronş
çevrelerinde büyük damarlar
hiperemiktir. Daha sonra fibrin yada ödem çıkışı söz konusu. Daha sonra da
nötrofiller hızla olay yerine gelir ve burada gri-hepatizasyon bölgesi başlar.
İşte bu nedenlerle bu 3 evrenin oluşması akciğere alacalı mermer görünümü
değişik alanlarda, değişik renklerde olmasına neden olur. Tabi bazen nekroz ve proliferatif lezyonlarda
olabilir ki bu lezyonlar hem nekroz hem proliferatif lezyonlar aslında olayın
viruslar tarafından başlatıldığının en güzel göstergesidir. Özellikle küçük
bronşlarda, bronşiollerde epiteldeki proliferatif lezyonlar, hiperplaztik
lezyonlar ve bazen nekrotik lezyonlar üstüne üstlük inkluzyon görebiliyorsanız
hücreler içerisinde bunlar olayın virüse bağlı olduğunu gösterir. Bu gri
hepatizasyon döneminden sonra bazen ki bu daha çok ruminantlarda olur
rezolusyon biraz gecikir. Çünkü kollateral ventilasyon zayıftır. Burada oluşan
eksudatın atılımı kollateral hava yolu ile olmadığından bu kronikleşir yada
sekerler bırakır. Fibrotik hale gelebilir. Bronşlarda burada gördüğünüz gibi
kronikleştiği supuratif olay apseleşmeye döner. Bronşiektaziler şekillenebilir
içi irinle dolu genişlemiş bronşlar dikkat çeker. Bu daha çok söylediğim gibi
sığırların enfeksiyonlarında görülür. Bronşlar yangılandığı zamanda bronşiolitis
obliterans dediğimiz olaylar yine bu kronik bronkopnomonilerde daha
önceki derslerde bahsettiğimiz olay oluşabilir. Rezolusyon olmadığı zaman bazen
bu apseler göğüs boşluğuna açılabilir. Akciğer
boşluğunda empiyem dediğimiz plöyral apse, irin oluşumlarına neden olur.
Histolojik olarak bakın bronş alveol bölgesinden başlayan yangı, bronşların
hemen çevresinde alveollerin içerisine doğru bir yayılım gösteren irinli bir
enfeksiyon burada da bronşiol epiteli, ödem sıvısı ve bronşların içerisi
nötrofilden zengindir. Atelektazi bu tip yangılardan hemen sonra özellikle
koyunlarda atelektazi çok çabuk şekillenir. Bu hayvanlarda söylemiştik bu durum
predispozedir. Histolojik olarak tip2 epiteller, tip1’ler dökülür hemen
çabucak, yangılanan alveollerdir tip1’ler. Tip2’ler ürer bazen bu tip alanlarda
bu tip bronkopnomonilerde fotalizasyon şeklinde tip2 üremesi görülebilir.
2.
formu bronkopnomonilerin fibrinli pnomoniler yani fibrinöz, söylemiştik fibrözle
karıştırmayın yani bağ doku üremesiyle oluşan hastalıklarla karıştırmayın bu
fibrin, fibrinöz bronkopnomonidir. Bazen sınavlarda da karıştırılıyor bu. Bunun karakteristliği akciğere çok uniform
şekilde hızla yayılarak konsolide olması. Öldürücüdür. Genellikle bu tip
hayvanlara klinikte çok zor rastlanır. Çünkü bu hayvanları ölü bulursunuz
genellikle. Çok çabuk ölürler. Bazen de hatta çok solunum güçlüğüyle hayvan
sahibi bu sığır, koyunları keserler hemen. Sürü sağlığı problemi oluşturur.
Özellikle enzootik ataksi dediğimiz, enzootik pnomoniler içerisinde çok görülen
lezyon tipidir. Onu ileriki derslerde anlatacağız birden fazla etiyolojik
faktörün karıştığı işte virüslar, sonra bakterilerin işin içine girmesiyle
oluşan komplike bir solunum sistemi problemidir. Sürü sağlığı açısından
koyunlarda, kuzularda önemli kayıplara yol açan bir pnomonidir. Hızlı
ilerleyici, öldürücü, fibrinöz yada lober pnomoniyle karakterizedir. Bu
lezyonda da yine dedik lober tutulum söz konusu. Komplikasyonları fazladır.
Öldürücüdür. Büyük makroskobik olarak konsolide alanlarla karakterizedir. Tabi
bu iki lezyonu supuratif olanları ile bunu ayırmak zaman zaman güç olabilir.
Fibrinin fazla olması, hayvanlarda çok zayiat olması ile bu hastalığı teşhis
edebilirsiniz. Genellikle mezbahada çalışanlar çok sayıda supuratif yada bu tip
pnomonilere rastlayabilir, ileriki meslek yaşamlarında. Histopatolojik olarak
lezyonlar yangısal hiperemi ile başlar yine bronş alveol sınırından
başlayabilir ama çok hızlı yayılır. Şiddetli bir fibrin çıkışı söz konusudur bu
hastalıkta. Preperatlarda gördünüz zaten. Bu fibrin çıkışı ile eksudat fibrinöz
deyimi ifadesi buradan gelir aslında. Tabi fibrinin rezolusyonu bazı hayvan
türlerinde güçtür. Böyle septumlarla ayrılmış
akciğerlere sahip gevişenlerde fibrinin rezolusyonu mümkün değildir ve irritan
etki yapan nötrofilleri çeker ortama. Bol miktarda şemotaksise yol açarak
nötrofiller gelir ve nötrofiller geldiği zamanda olay gri hepatizasyon adını
alır. Bazı etiyolojilerde örneğin pastorellalarda bu nötrofiller şekil
değiştirebilirler. Yulaf hücresi dediğimiz (OAT CELL) ki bu bakterilerin
lökotoksinlerinin etkisiyle şekil değiştirir bu nötrofiller. O yüzden bu
hastalığa karakteristlik olarak manhamia pnomonik pasterolloz yada manhemioniz
diye isim verebiliriz yani oradan teşhise gidebiliyoruz. Bu hastalıkta
komplikasyonlar fazladır. Plöyra çok şiddetli etkilenir. Etiyoloji içerisinde
pastorella dışında mikoplasma türleri, sığırlardaki plöyrapnomoni, keçilerde ki
ciğer ağrısı bu tip fibrinli bronkopnomonilerin karakteristlik tipleridir.
Vaskulit olabilir damarlarda. Vaskulite yol açabilir lezyonlar. O nedenle
nekroz çok sık rastlanan bulgulardan, komplikasyon olarak fbrinli plöyralitis,
perikarditis, akciğer göğüs boşluğunda empiyem oluşması, değişik organlarda
toksinlere ilişkin lezyonlar olabilir, kalıcı olarak organize hale gelir.
Karnifikasyon önemli bir lezyondur. Karnifikasyon diyoruz. Fibrinin rezolusyonu
daha çok insanlarda çok görülür. Bu tip fibrinli pnomonilerde fibrin
rezolusyonu yok edilmesi insanlarda tedavi sonucu, insanlardaki kollateral
ventilasyon oldukça iyi gelişmiştir ama sığırlarda karnifikasyon yani etleşme
diğer ismiyle kas yapısı haline dönüşme benzeri ifade ediyoruz. Evet bu konu da
bu kadar yani bronkopnomoniler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder