19 Şubat 2013 Salı

Genel Cerrahi




Yara: travmatik nedenlere bağlı olarak yumuşak doku bütünlüğünün bozulmasıdır.
o keskin sivri cisimler
o küt travmalar
o ateşli silahlar
o Trafik kazaları
o Böcek yılan sokmaları

Yara tipleri
o Kesik yaraları
o Sivri cisim yaraları
o Yırtık yaraları
o Ateşli silah yaralanmaları
o Operasyon yaraları
o Yüzeysel yaralar
o Derin yaralar
o Perfore yaralar

Yaralarda klinik görünüm
o Lokal semptomlar
o Genel semptomlar
o Görevsel semptomlar
o Uzak semptomlar

Prognoz
o Yara büyüklüğü
o Aseptik / septik
o Yüzeysel derin yada perfore oluşuna
o Oluştuğu bölgeye ve nedenine göre değişir.

İyileşme dönemleri
o İnflamasyon / debridement
o Fibroplasi
o Epitelizasyon
o Kontraksiyon
o Skar olgunlaşması

İyileşme tipleri
o Birinci derece iyileşme: hızlı sikatrizasyon, yapışma, iyileşme
o İkinci derece iyileşme: granülasyon oluşumu, irinleşme, iyileşme
o Karışık iyileşme
o Kabuk altı iyileşme
o Anormal granülasyon ile iyileşme

İyileşmeyi etkileyen faktörler
o Ensizyon tipi, travmanın yaygınlığı
o Enfeksiyon varlığı
o Hemostasis
o Akıntı olup / olmaması
o Dikiş materyali ve dikiş tipi
o Yarada organik materyal olması
o Genel durum
o Beslenme durumu
o Kansızlık
o Kardiyovasküler sistem hastalıkları
o Ortamın ısısı
o Başka bir enfeksiyon varlığı

Ulkus
o Doku kaybı ile deri ve müköz membranları kapsayan lezyonlardır.
o Kendiliğinden iyileşmez, doku kayıplı yeni veya eski yaralardır.

Klinik görünüm
o Çoğunlukla kenarları zımba ile delinmiş gibidir.
o Farklı renk ve kıvamda irinleşme vardır.
o Yangı belirtileri olur.
o Kenarları az çok şişmiştir.
o Ulcus callosum: kenarlar bağdokumsu katı
o Ulcus atonicum: uzun süre aynı şekil ve durumda
o Ulcus phagadenicum:hızlı destruksiyon
o Ulcus sinosum: oluşan yıkımlanma kenarların altını oyarak ilerler
o Ulcus serpens: bir tarafta destruktif bozukluklar, diğer tarafta iyileşme var
o Ulcus fungosum: ulkusun boşluğu hızla gelişen bir granülasyon dokusu ile dolar ve bunlar mantar gibi deri yüzeyini aşar.

Ulkus tedavi
o Ana etkenin giderilmesiyle tedavi sağlanabilir.
o Bu amaçla anestezik pomatlar kullanılabilir.
o 1/3000 zolfan, 1/500 – 1/1000 likitin kompresi ve antibakteriyel pomatların kullanılması.
o Atonik ulkuslarda plasenta uygulaması denenebilir.

Fistül
o İçerisinden doğal yada patolojik bir akıntı gelen dar ve boru şeklindeki yaralara denir.
o Doğuştan olanları gelişme sırasındaki bir anomaliden ileri gelir.
o Sonradan oluşanlar patolojiktir. Tam yada Kör
o Akıntıların karakterine göre

İrinli: irinli bir yangı veya mortifiye dokular sonucu
Sekret: salya bezleri, salya kanalları, gözyaşı bezi, meme funikulus spermaticus yaralanmaları sonucu şekillenir.
Ekskret: barsak, rektum, idrar kesesi veya üretranın doğal yollar dışında dışarıyla ilişkisini sağlayan travmalar sonucu oluşur.

Klinik görünüm:
o İrinli fistül: evcil hayvanlarda çok görülür. Kör.
o Dış delik deri epitelizasyonu nedeniyle çok küçük ve kenarları az çok katılaşmıştır. Fistül kanalı dıştan içe doğru uzanır. Derinliği parmak stile oluklu sonda ve S şeklindeki sondalarla muayene edilir.
o Kanal sayısının arttığını veya farklı fistüllerin aynı kanala açılıp açılmadığını anlamak için fistül içine renkli sıvılar enjekte edilmeli
o Sekret ve ekskret fistülleri tam fistüllerdir ve açıldıkları organların içeriklerini dışarıya boşaltırlar.

Tedavi
o Öncelikle fistül içeriğinin boşaltılıp dezenfekte edilmesi ve asıl etkenin ortadan kaldırılması gerekir.
o Eskimiş fistüllerde epitel tabakasıyla örtülmüşse koterize edilerek veya irkiltici maddelerin enjeksiyonu ile yıkımlanmalıdır.
o Semptomatik fistüllerde neden olan yabancı cisim veya nekrotik odağın çıkarılması zorunlu olur.

Apse
o Yangının enfekte olmasıyla oluşur. İrinin herhangi bir yerde birikerek şişkin bir kitle oluşturmasıdır.

Nedenleri
o Lokal nedenler: travmalar, deri, doku enfekte yaraları
o Sistemik nedenler: kan ve lenf dolaşımındaki bakteri ve parazitler
o Mikrobiyal nedenler:
o Paraziter nedenler
o Yabancı maddeler

Akut apse
Olgunlaşmamış bir apsede dalgalı irin kitlesi ve bunu saran kapsül olmak üzere iki kısım vardır. Olgun apseler bazen dış ortama açılarak fistülleşirler.
Kronik apse

Klinik Görünüm
o Pigmentsiz yerlerde kızarıklık
o Sıcaklık artışı
o İçerisinde irin bulunan ağrılı bir şişkinlik
o Fonksiyon kaybı
o Deride gerilme
o Kıllarda dikleşme
o İştahsızlık
o Halsizlik
o Beden ısısında artış
o Kilo kaybı

Ayırıcı tanı
o Kist: yavaş gelişir, her yeri aynı şekilde fluktuasyon gösterir.
o Hematom: travmatiktir, aniden şekillenir, krepitasyon, sıcaklık ve ağrı yoktur, deri elastik değil
o Fıtık: yangı belirtileri yok, reddedilme özelliği var.

Tedavi
o Olgunlaşmamış apseler için; sıcak su, antiseptik banyo ve kompresler ve olgunlaştırcı pomatlar kullanılır.
o Olgunlaşmış apselerde;
o derinin kılları kesilirek dezenfekte edilir,
o en alt kısmından açılarak drenaj yapılır.
o Ölü dokular kürete edilerek çıkarılır.
o Ilık su ve antiseptik ile yıkanır.
o Geniş spektrumlu antibiyotik ve ağrı kesiciler verilir.

Kronik apse:
o Akut apseye neden olan etkenler tamamen ortadan kalkmadıysa kronik apse ortaya çıkar.
o Subakut kronik yangıların etkisiyle yavaş yavaş gelişirler ve yangı belirtileri daha hafif görülür.

Nedenler
o Sıcak apseye ek olarak
o Tekrar eden irkilti ve travmalar
o Basınçlar
o İyileşmeyen yaralar
o Nüks eden piyojen enfeksiyonlar
o Paraziter irritasyonlar
o Enfekte yabancı cisimler cerrahi pratiğinde kronik apse oluşumunun en sık nedenidir.

Klinik görünüm
o Katı soğuk apse
 irin miktarı az çeper kalın
 Kıvamları sert
 İrkilti etkisiyle sıcak apseye dönüşebilir.
o Yumuşak soğuk apse
 İrin çok çeper ince
 Yumuşak
 Kistlerin irinleşmesinden oluşurlar
 Fluktuasyon
 Hafif derecede ağrı ve sıcaklık
 Alt tarafında öden vardır.

Ayırıcı Tanı
o Katı olan apseler tümörle
o Yumuşak olan apseler kistlerle karışabilir
o Deneysel punksiyonla tanı konur

Tedavi
o Katı apselerde cerrahi aperasyon
o Yumuşak apselerde, sıcak apselerde olduğu gibi açılır
o Postoperatif genişspektrumlu antibiyotik kullanılır.

Gangren:
o Dokuların lokal olarak ölümüdür. Yavaş gelişimine nekrobiyoz denir
o Yumuşak doku ölümüne mortifikasyon, katı dokuların ölümüne nekroz denir.
o Yumuşak dokularda ölen doku artıkları eskar, sert dokulardaki ölen doku artıkları sekester olarak adlandırılır.

Türleri
o Kuru gangren (gangrene sicca)
o Yaş gangren(ganren humida)

Klinik görünüm ve seyri
o Dokuların ölüm dönemi

Kuru gangrende: yumuşak dokularda ölü kısımlar kurur ve sertleşir. Venöz hiperemiden dolayı mavimsi kırmızımsı bir renk görülür. Üzerine vur tahta sesi gelir. Kemik nekrozlarında ise metalik bir ses gelir.
Yaş gangrende: dokular morarır, hacimleri artar. Kıllar kolayca yolunabilir
o Eskar ve sekesterin ayrılması ve atılması
Ölmüş doku kısımları yabancı cisim etkisi yapar ve canlı dokular tarafından ayrılıp atılır. Sağlam ve ölü doku arasında irinleşme ve yüzyden derine doğru ilerleyen bir oluk şekillenir. Devamında eskar veya sekester sağlam dokulardan ayrılır. Doku kayıplı yara oluşur.

Sikatrizasyon dönemi
 Atılan dokunun yerine granülasyon dokusu oluşmaya başlar. Yüzlek olan deri nekrozlarında epitel katı eskarın altında gelişir ve kabuk altı iyileşme olur.
 Eskar atıldığı zaman yaranın üzeri ince bir epitel katıyla örtülmüş bulunur.

Tanı
o Kemik nekrozuyla osteomyelitis purulenta birbirine karışır. Kemik nekrozunda soda kemik içine girmez sert bir tabanda durur.
o Osteomyelitis purulentada sonda kemiğe kolayca girer ve çıtırtı duyulur.
 Tedavi için etkenin ortadan kaldırılması ve atılmayan nekrotik dokunun operasyonla alınması gerekir.

Yanık türleri

Yüzeysel yanıklar
 Sadece derinin en dış katmanı etkilenir.(I. Derece yanık)
Parsiyel kalınlıktaki yanıklar
 Epidermis ve dermisin süperfisyel katmanını kapsar(II.derece yanık)
Tam kat yanıklar
 Epidermis dermis ve subkutan dokuları kapsar (III. Derece yanık)
o acil yanıklar
 hasta bakımı 3 aşamaya ayrılır.
 Hastanın varışından 36 saate kadar:
 İlk muayeneye genel fiziki durum, sistemik bozukluk, vücut ve yüzeyin etkilenme miktarı, buna ek olarak bulunan lokal hasar değerlendirilir
 CO ve CO2 zehirlenmesine karşı youğun bakımda %100 O2 verilmeli
 Ağrıyı azaltmak için yanık alana direk soğuk uygulanmalı, ıslak havlu ve soğuk su kullanılabilir.
 Köpekte oksimorfin tek başına veya asetilpromazin ile kombine olarak, kedi de diazepam ve ketamin uygulanabilir.
 Yanık dokudaki hücre yıkımlanmasına bağlı hiperkalemi görülür.
 Yanık bölgesindeki kıllar traş edildikten sonra, povidon iyodür ile yıkanır, florokinolonlar kullanılır.
 36 saat 5 gün arası bakım
 Bu dönemde, pulmoner problemler, hemodinamik stabilite, yanık yaralarının uygun bakımı, ağrı ve anksiyetenin kontrolü gibi problemler olur.
 Bu dönemde çok fazla sodyum kaybı olmadığından %5 glukoz ve az miktarda sodyum içeren sıvılar endikedir.
 Yanıklar immunitenin bozulmasına neden olduğundan yara bakımında önemli komplikasyonlar olabilir.
 1 haftadan sonraki bakım
 İyileşmenin sağlanabilmesi için yeterli besin desteğinin sağlanması gerekir.
 Pulmoner enfeksiyonlar ve respiratorik akut distres sendromu bu dönemde mortalitenin en önemli nedeni
 Hastanın dolaşmasına izin verilir. Yarası açılıp temizlenir, temiz çevre ve rahat uyku sağlanır.

Donma
o Dokular üzerine şiddetli ve sürekli soğuğun etkimesiyle oluşur.
o Çoğunlukla lokal olarak şekillenir. Ekstremitelerden başlar.
o Şiddetli ve batıcı ağrı, bölgede kansızlık, sıcaklığın düşmesi, hissizlik başlıca bulgulardır.
o Donma sonucunda ölen dokuda kuru gangren veya mumifikasyon olur ve soyulur.
o Kan dolaşımını sağlamak için 20 dk ılık su ile ısıtılır.
o Analjezik uygulanabilir.
o Nekrotik ve canlı dokuların ayrımı devam edene kadar bu tedaviye devam edilebilir.

Fıtık
Karın Fıtığı
o Travmatik veya mekanik etkiler sonucu karın bölgesinde sonradan oluşan başka bir delikten karın iç organlarının bir veya birkaçının dışarı çıkarak deri altına yerleşmesi.
I. Dönem
 24-48 saat
 Karın çeperinde hacmi değişik az ağrılı veya ağrısız fluktasyon gösteren bir şişlik oluşur.
II. Dönem
 5-6 gün
 Hemoraji ve serum birikmesi sonucu şişlik
 Çevre dokularda ödem şekillenir.
III. Dönem
 Şişlik merkezi dalgalı periferi serttir
 Alt taraftaki ödemden dolayı apse ile karıştırılır.
IV. Dönem
 2-3 hafta sonra
 Yangı yok, fıtıklaşan organ reddedilebilir. Fıtık deliği palpe edilebilir.
 *Bütün dönemlerde kompressibilite ve reponibilite vardır.
 II. Ve III. Dönemlerde hematom ve apse ile karıştırılabilir.

Prognoz:
o Fazla hacimli fıtıklarda prognoz kötü, bunun dışında erken teşhis tedavi getirir.
o Tedavi:
o Operasyonla düzeltilir.

Göbek Fıtığı
o Karın boşluğu organlarının göbek deliğinden deri altına toplanması, fıtıklaşan organ ince bağırsak veya omentum olabilir.
o Göbek kisti ile karıştırılabilir. Kist göbek kordonunda meydana gelir.
o Deneysel punksiyonla kesin teşhis konabilir.
Prognoz
o Hayvanın yaşına ve fıtık deliğinin küçüklüğüne bağlıdır.
Tedavi
-Kansız yöntem
 Bandaj: fıtığı içeri kaktır üzerine yastık vb. Birşey koyarak fıtığı karın boşluğuna geri itecek basınç sağlanır ve sarılır.
 Bu yöntem gelişimini tamamlamış hayvanlar ve reddedilmeyen fıtıklarda kullanılamaz.
 İrkiltisel ve vezikan pomatların kullanımı
 Kaso uygulaması
 Bağlama ve dikme
-Kanlı yöntem

Kasık fıtığı
o Bağırsak, omentum, idrar kesesi, uterus gibi karın organlarının (özellikle ince bağırsakların) canalis inguinalis içerisinde bulunan vagina peritonealise girmesiyle oluşur.
o Fıtıklaşan organlar kasık kanalında kalırsa hakiki fıtık, vagina peritonealisin dip kısmına uzanıp scrotum hacmini arttırarak aşağıya doğru sarkıtırsa hernia scrotalis adını alır.
o En çok atlarda, erkek domuz ve köpeklerde ender olarakta iğdiş ve erkek sığırlarda görülür. Rudimenter inguinal kanal oluşmuş bulunan dişi köpeklerde görülebilir.

Arthritis
 Eklemi oluşturan anatomik yapıların yangısıdır.
o Travmatik (seröz)
o İnfeksiyöz (bakteriyel)
o Gelişim (yaşlılık) ile ilgili dejeneratif arthritis(oseto arthritis, dejeneratif eklem hastalığı DJD)

Klinik bulgular
 Genel de tüm arthritis tiplerinde aynıdır
o Topallık
o Eklemde şişkinlik
o Eklemde sıcaklık artışı
o Pasif hareketlerde ağru
o Eklem hafif fleksiyon pozisyonda tutulur
o Ekleme yaptırılan hiperfleksiyon girişiminde şiddetli ağrı ve hastanın reaksiyonu belirgindir.
o İnfeksiyoz arthritis olgularında, peri artiküler ödematöz şişkinlik, bazı vakalarda purulent içeriğin aktığı fistül.

Tedavi:
o Kısa sürede eklemi normale döndürmek, baskı altındaki eklem kıkırdağının DJD’ye dönüşmemesi için yangısal olayları zamanında tedavi etmek amacıyla yapılır.
o İstirahat ve hareketsizlik
o Fizyoterapi
o DMSO (dimetil sulfo oksit)
o Eklem lavajı
o İntraartiküler kortikosteroidler
o Non-steroid antiinlamatuvar lar ve kondroprotektanların uygulanması.

Hipertrofi: bir doku veya organın hacminde tümöre bağlı olmayan artıştır.
Hiperplazi: bir doku veya organın hücre sayısında ki artıştır. Bununla birlikte organın hacminde büyüme olabilir.
Kemik hiperplazileri: periostun kronik ossifiye yangısında görülür.
Atrofi: Dokuların, organların veya bütün vücudun hücrelerin, sellüler proliferasyonun bozulması, sellüler hacmin azalması, basınç, iskemi, malnutrisyon, fonksiyon azalması veya hormonal değişikliklerle ölümü ve reabsorbsiyonu ile yıkımlanmasıdır.
Lokalize kas atrofisi: paralizislerde veya uzun süre bandajda kalan kas bölümlerinde görülür.
Nörolojik kas atrofisi: çoğunlukla atlarda n. Supraskapularisin paralizisine bağlı oalrak görülür.
Kas kalsifikasyonu: kalsiyum tuzlarının dejenere kas dokusunda birikmesi sonucu ortaya çıkar.
Kaslarda ossifkasyon: kas konnektif dokusunda kemik oluşumudur. Uzun kemik kırıklarında periostun yer değiştirmesi ile metaplazi sonucu görülür.
Dilatasyon: içi boş organların veya kanal sistemlerinin her yönlü düzenli genişlemesine denir.
Diverticulum: içi boş organların veya kanal sistemlerinin tek yönlü genişlemesine denir.
Stenoz: boru şeklindeki organlarla kanalların daralmaları olayına denir.
o Obturasyon stenozu (tıkanmaya bağlı)
o Basınç stenozu (organ çevresinde anormal kitle)
o Sikatrisyel stenoz veya striktür (post operatif gelişir)
o Spastik stenoz (fonksiyonel bozukluğa bağlı oluşur)
o Etkenin ortadan kaldırılması tedavide kullanılan en bilindik yöntem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder