İki çeşit kemik iyileşmesi vardır
1- Primer (Haversian-Direkt İyileşme)
2- Sekonder (İndirekt İyileşme)
Primer (Haversian-Direkt İyileşme)
İlk olarak kırık fragmentlari arasındaki boşluklara medullar
kaviteden damarlar uzanır.
Bu damar vasıtasıyla
osteopregenitor hücreler gelir ve osteoblastlara dönüşür.
Osteoblastlar osteoid madde sentezler. Osteoid madde
kristalleştikten sonra bunlar içinde kalan osteoblastlar osteosit halini alır.
Bu işlem kırık fragmentlerinin birleşmesi olana kadar devam
eder.
Bundan sonra osteoklastlar devreye girer ve rezorbsiyona
başlayarak haversian kanallarının oluşmasını sağlar. Yani HAVERSİAN REMODELİNG
işlemi tamamlanmış olur.
Primer Kemik İyileşmesinin Karakteristik Özelikleri;
l Periostal
ve endostal kallustan yoksundur
l Primer
kırık iyileşmesi ile kırık etrafındaki hücresel fonksiyonlar ve damarlaşmanın
ilerlemesi engellenmemiş olur
l İnterfragmenter
kortikal temas olan alanlarda, histolojik olarak olgun yada olgunlaşan osteonlar
kemik fragmetlerini geçerler.
l Kemik
fragmentlerini geçen osteonlar radyografide bulanık ve sonunda da iyi bir
rezolusyon oluşumunu sağlar
l Kırık
uçlarında herhangi bir rezorpsiyon meydana gelmez
Sekonder Kemik İyileşmesi
Fibröz veya
fibrokartilajinöz doku oluşumu ve bunun kemik dokusuna dönüşümü ile
karakterizedir.
Sekonder
kemik iyileşmesi,
*kemiğin damar desteğinin bozulması,
*fragmentler arası deformasyon,
*direkt iyileşmeye engel olacak derecede fragmentler arası
boşluğun bulunması
1. Yangı Dönemi
2. Onarım
Dönemi
Fibröz Kallus
Osseöz Kallus
3. Kemiğin
Yeniden Şekillenmesi Dönemi (Remodeling)
- Yangısel
Dönem
Kırık
şekillendiği andan itibaren yangı dönemi başlar ve bu süre fibröz yada kıkırdak
doku oluşumuna kadar devam eder.
İlk olarak
hematom kırık uçları arasında birikir. Hematomun varlığı bazı araştırıcılara
göre önemlidir. Çünkü yeni oluşacak kemik dokusu için bir iskele oluşturmakta
ve granulasyon dokusunu oluşturacak hücreleri içermektedir.
Bazılarına
göre ise kırık iyileşmesini geciktiren bir yapıdır. Çünkü kırık uçları arasında
bir boşluğun oluşmasına neden olarak iyileşmeyi geciktirmektedir.
2. Onarım (Reperasyon) Dönemi
Nekrotik
kemik uçları osteoklastlar tarafından absorbe edilir.
Röntgen görüntüsü bu dönemde farklıdır.
Granülasyon dokusunun oluşumu fibröz kallus için ilk
öncüdür.
Granülasyon dokusu daha sonra fibröz veya fibrokartilajinöz
doku halini alır. Lokal ortamdaki değişiklikler bu değişime etkili olmaktadır.
Fibröz doku damarlaşmanın yetersiz olduğu eksternal kallusun
periferinde şekillenir.
Fibrokartilajinöz kallus ise kırık uçların ortasında
damarlaşmanın sınırlı olduğu kallusun içerisinde meydana gelir.
Kallus miktarı kırık uçların hareketiyle ilişkilidir.
Fibröz kallusun mineralizasyonu kollajen fibriller arasında
meydana gelir fibriler kemik oluşumu şekilenir.
Fibrokartilajinöz doku ise endokondral ossifikasyona gider.
Endokondral ossifikasyondan sonra osseoz kallus şekillenmiş
olur.
Bu dönemde kırık uçlarının ossöz kallus tarfında tutma gücü
üst seviyededir.
Reperasyon döneminin sonunda kırık klinik olarak iyileşmiş
kabul edilir.
3. Kemiğin yeniden Şekillenme
(remodeling-konsolidasyon) Dönemi
Onarım
döneminin sonunda kemik klinik olarak iyileşmiştir faka biyolojik olarak
iyileşme şekillenmemiştir. Klinik iyileşme dendiğinde akla hemen “Primer
Kallus” gelmelidir
Biyolojik iyileşme bu dönemde oluşur. Kırık uçlarındaki
hasır kemik trabekülleriyle birleşir.
Fazla miktarda şekillenmiş olan kallus osteoklastik
rezorsiyona uğrar ve havers kanalları gelişir.
Wolff Kanunu “ Patolojik veya normal bir kemik kendine karşı
gelen kuvvete en iyi nasıl karşı koyursa kendini o yönde geliştirir”
Kırık İyileşmesini Etkileyen
Faktörler
1-Yaş
2- Kırığın şekli
3- Bireysel özellikler
4- Vaskülarizasyon
5- Kırığın oluştuğu kemik
Kırık İyileşmesindeki Komplikasyonlar
1-
Kallus Gecikmesi ( kırığın yavaş ve geç
kaynaması)
2- İyileşmenin
Olmaması, Kaynama yokluğu veya pseudoartroz(Yalancı eklem)
3- Fena
veya Kusurlu kaynama
4-
Kallus fazlalığı-Taşkın Kallus (Callus
luxurians, callus exuberant)
1- Kallus Gecikmesi (Kırığın yavaş ve geç Kaynaması)
Kırığın normal süreden çok daha uzun sürede kaynamasına
verilen isimdir.
Birçok faktör etkilidir
-kullanılan aparat
-vaskülarizasyon
-kırığın şekli
-kırığın stabilitesi
-çevre yumuşak dokularda hasar
-kemikteki defekt
-Enfeksiyon
-Yetersiz immobilizasyon
-İmmobilizasyonun aralıksız olarak devam ettirilememesi
-İmmobilizasyonun yeterli süre uygulanamaması
Klinik bulgular
Kırık bölgesinde aşırı duyarlılık ve ağrı
Radyoloji
Bulgular
Fragment uçlarında hafif rezorbsiyon
Medüller kanal açıktır
Periostal ve endostal kallus çok azdır
2- İyileşmenin Olmaması, Kaynama yokluğu veya
pseudoartroz(Yalancı eklem)
Fragmentler arası hareketin devam etmesine bağlı olarak
kaynamanın ve sonuçta da pseudoartroz oluşumu ile karakterize bir
komplikasyondur.
NEDENLER
Lokal Nedenler;
1- Kemik fragmentlerin ayrı kalması
2- Yetersiz Redüksiyon
3- Vaskülarizasyon
4- Hatalı sağaltım
5- Patolojik kırıklar-raşitizm
Genel Nedenler;
Yaşlılık
Diabet
Tümör
A- Klinik Bulgular
- Kırık bölgesinde anormal hareket vardır.
- Bölge genelde ağrısızdır
- Şekil bozukluğu (kısalık, rotasyon)
B- Radyolojik Bulgular
- Kırık çizgisi açık ve hatta kırık uçları arası genişlemiştir
- Fragment uçları skleroze ve yuvarlaklaşmıştır
- Kırık uçlarında meduller kanal kapanmıştır
- Kır ık çizgisideki skleroz bölgenin gerilerinde osteoporoz oluşmuştur
- Kırık kenarlarında fazlaca yalancı kallus oluşmuştur
SINIFLANDIRMA: ( kanynama yokluğunun)
- Vital
- Non-vital
1 VİTAL (REAKTİF-VASKÜLER)
Biyolojik olarak kırık hattı aktiftir
Kemik reksiyonları ve kallus oluşumu devam etmektedir
Vital nonunion 3 kısma ayrılır;
1- Hipertrofi Kallus (Fil Ayağı);
- Aşırı miktarda kallus oluşumu ile karakterizedir
- İmplantın yetersizliği
- Kırık hattının sürekli hareketi
- İmplantın erken alınması
2- Orta Derecede Kallus (At Ayağı);
İlkine göre daha az kallus oluşumu vardır
3- Oligotrofik veya atrofik
kallus;
Kallus yok denecek kadar azdır
Kırık uçları fibröz yada kan damarları ile bağlanmıştır
- NON-VİTAL NONUNİUN;
Genelde çok gözlenmez. Özellikle vaskülarizasyonun tamamen
engellendiği durumlarda görülür.
4 kategöriye ayrılır
l
Dystrophic
l
Necrotic
l
Defect
l Atrophic
1-
Distrofik;
Bir yada her iki kırık fragmentini beslenmesi kötüdür
Parçalı kırıklarda kırık parçasının bir tarafıyla kaynar
diğer tarafta kan akımı yetersiz olduğu için kaynama oluşmaz
Özellikle geriatrik hastalarda gözlenir
Radyografi;
l
Kırık hattı görülebilir
l
Kemik uçları yuvarlaklaşmıştır
l
Sklerozis
l Ençok
minyatür ırklarda ve radius ulnada gözlenir
2- Nekrotik;
Kırık hattında sekester diye
ifade edilen avasküler kemik parçası vardır.
Aşırı parçalı, yumuşak doku
hasarı ve enfeksiyonun fazla olduğu, vaskülarizasyonun bozulduğu durumlarda
gözlenir
Fragmentler uçuca gelse ve hiç
boşluk olmasa bile fragmentlerin avasküler yapıda olması kırığın iyileşmesini
engeller
Radyografi
l
Ölü keskin tırtıklı fragment
l
skerotik
l
Ana fragment yuvarlaklaşmıştır
3- Defektli;
Kırık hattında büyük bir kemik defekti vardır.
Bu defekt travma sırasında, rezorbsiyon nedeniyle, operasyon
sırasında fragmentlerin uzaklaştırılmasıyla oluşabilir
Silah Yaralanmaları
Tibia/Radius/Ulna
4- Atrofik:
Bu gruptakiler diğer non-vital nonunionların sekelidir.
Radiografi;
l
Kemik uçlarında rezorpsiyon ve yuvarlaklaşma
l
Osteoporosis
l Osteogenesis hiç yoktur
3- Fena veya
Kusurlu kaynama
Kırık fragmentlerinin normal pozisyonun dışında kaynamasına
denir
l Fragmentler
birbiri üzerine binerek kaynaması
l Fragmentlerin
açılı kaynaması (angulasyon deformitesi)
l Köprülü
kaynama (synostose)
4- Kallus
fazlalığı-Taşkın Kallus (Callus luxurians, callus exuberant)
Daha çok ekleme yakın, stabilitesi bozuk olan kırklarda
gözlenir
Basıçtan dolayı ağrı vardır
Bu nedenle AĞRILI KALLUSTA denir
KIRIK HASTALIĞI
Kırık sağaltımının ve bacak immobilizasyonun bir
komplikasyonudur
l
Osteoporoz
l
Kas
atrofisi
l
Eklem
kilitlenmesi
l
Eklem
kıkırdağında dejenerasyon
l
Kasın
kemiğe yapışması
Sonuç:
“Kırık kaynamış ve bacak fonkisyon yapamaz”
“Kırık kaynamış ve bacak fonkisyon yapamaz”
Kırık
Hastalığının Patofizyolojisi
Bacağaın Kullanılmamasına Bağlı Osteoporoz
·
Genelde
uzun süreli bandaj sonrası olur
·
Kas
atrofisi
Ağrı veya eklem immobilizasyonuna bağlı olarak
gelişen eklem kontraktürü
Eklemde mekanik ve biyomekanik değişiklikler
Quadriceps Kontraktürü
l
En
sık gözlenen kırık hastalığıdır
l
En
çok :
genç kedi ve köpeklerde distal femoral fx gözlenir
genç kedi ve köpeklerde distal femoral fx gözlenir
l
Uzun
süreli ekstensiyon pozisyonunda bandaj sonunda gözlenir.
Quadriceps Kontrakturün Klinik
Belirtileri
1- Bacağın rijid hiperekstensiyonu
2- Genunun sabit ekstesiyonu veya hyperekstensiyonu (genu recurvatum)
3- Quadriceps kasının sert ve atrofik
olması
4- Sekonder kalça ve patellar luksayonu
5- Genuda Sekonder DEH (DJD)
Quadriceps
Kontraktürün Tedavisi
1. Etkili bir cerrahi tedavisi yoktur
2. Adesyonlar serbestleştirilir
3. Periaartiküler dokular
serbestleştirilir
4. Myoplasti, arthrodez
5. Amputation
6. KORUNMAK için Dikkat edilecek
hususlar:
Cerrahi işlemlerden sonra 90-90 flexion
bandajı uygulamak
Post-op fizik tedavi yapmak
KIRIK
Kemik dokusunun bütünlüğünün bozulmasına KIRIK denir.
Etyoloji;
Hazırlayıcı nedenler
l Yaşlılık
l Mineral
madde ve vitamin madde yetersizliği, eksikliği
l Hormonal
bozukluklar osteogenezis imperfekta
l Lokal
lezyonlar, avasküler nekroz
l Yangısel
hastalıklar, ostitis
l Metabolik,
raşitizm
Yapıcı nedenler
Travmalar
Direkt İndirekt
Fizyolojik olmayan Fizyolojik olan
Araba kazaları
Kas kontraksiyon
Yüksekten düşme Vücut ağırlığı
Vurmaçarpma Fiziksel aktivite
Kırıkların Sınıflandırılması
I-Kırık Yapısına
ve Etkileyen kuvvet mekanizmasına göre
A-Travmatik kırıklar
B- Patolojik kırıklar (spontan kırıklar)
C- Stres ve yorgunluk kırıkları
II- Anatomik
olarak yerleşim yerine göre
A- Epifizer
B- Diafizer;
Proksimal
Orta
Distal
C-Suprakonduler
III-Kemik
Yapısına Göre
- Spongioz
- Kortikal
IV-Kırık
Uçların Dış Ortamla İlişkisine Göre
- Kapalı (basit) kırık
- Açık (komplike kırık)
V. Kırık
Derecelerine Göre:
A- Tam kırık
B- Tam olmayan kırık
• Çatlak
• Yaşa
ağaç kırığı
• Çökme
(impresyon) kırığı
• Basınç
(kompresyon) kırığı
• Dişlenmiş
• Epifiz
ayrılması
VI. Kırık
Sayısına Göre
A- Parsiyel kırık
B - Segmental
kırık:
Kemiğin 3 veya daha fazla büyük parça
oluşacak şekilde kırılması
C - Parçalı kırık
Kırık ocağında fragment sayısının ikiden
daha çok olması
D - Multiple kırık:
Birden fazla değişik kemiklerde kırık
oluşması
VII.Kırık
Çizgilerinin Gidişine Göre;
A- Enlemesine
(transversal) kırık: Genelde diafizer kırıklarda görülür.
Fragmentler yanlara doğru az veya
çok deplase olmuş ise buna “Dislokasyo ad latus”
Fragmentler bir dirseklenme
yapmışsa “Dislokasyo ad Axin” denir
B- Diyagonal, Oblik Kırık:
Flüt ağzı kırık diğer ismidir.
Kırık çizgisi eğri olduğu için
kırık fragmentleri biribiri üzerine kayabilir
Bu kayma kas kontraksiyonuna
bağlı olarak meydana gelir
Bu şekildeki kırık pozisyonu “Dislokasyo
ad longitudineum cum contractione” adı verilir
C- Helezoni
(spiral) Kırıklar:
Bu tip kırıklarda distal fragmant
kendi etrafında dönmüş olur. Ortaya çıkan bu duruma “Dislokasyo ad Peripheriam”
denir
D- Kopma
(avulzyon) Kırığı:
Kemiklere yapışan kas, tendo veya
ligament gibi anatomik bağların şiddetli gerilmesine bağlı olarak meydana
gelir. Bu tür kırıklara “diastazlı kırıkta” denir
F- Kırık
Çizgisi Birden Fazla Olan Kırıklar
Genelikle humerus ve femur
kondiluslarında Y veya T şeklinde çizgilere rastlanır
VIII. Komşu
organlarda Yaralanmalarına Göre:
Kırık çevresinde damar, sinir, kas tendo yaralanmaları
meydana gelebilir.
Kırık Bulguları
Klinik Bulgular:
I- Travmaya bağlı klinik bulgular
a- Ağrı; * Kendiliğinden hissedilen (spontan), *basınç ile
uyarılan direkt (direkt), *Uzaktan uyarılan (indirekt)
b- Hematom
c- Ekimoz
d- Fonksiyon bozuklukları
II- Asıl Kırık Belirtileri;
1- Anormal hareket
2- Krepitasyon
3- Deformasyon
4- Palpasyon belirtileri
5- Radyolojik Belirtiler
III. Genel Belirtiler;
Durgunluk
İştahsızlık
Ateş
Kırıklarda Cerrahi Sağaltım
Intramedullar Fikzasyon İM
İM
çiviler veteriner ortopedide uzun kemik kırıklarının stabilizasyonunda en çok
kullanılan implantlardır
İM fikzasyonda kullanılan çiviler kırık hattına etkiyen
kuvvetlerden sadece bükülme kuvvetini nötralize eder. Rotasyonel kompresyon,
makaslama ve torsiyonel kuvvetlere karşı etkisizdir
İM çivinin bükülme kuvvetine karşı direnci, çivinin çapı ile
orantılıdır. Buna göre çivinin çapı kemiğin medullasının en dar yerinin çapına
yakın büyüklükte olmalıdır.
Ayrıca bükülme kuvvetini nötralize etmek için çivinin
proksimal ve distal spongiöz kemik kısmına yerleştirilmesi gerekir
Birden fazla İM çivi kullanıldığında, rotasyonel kuvvete
karşı direnç dört katına çıkar. Birden fazla çivinin kullanılmasında proksimal
ve distal kırık fragmentlerinde birden fazla noktada fikzasyon sağlanır
IM çivi uygulamalarının en büyük dezavantajı meduller
dolaşıma zarar vermeleridir. Uygulanan çivi çapı arttıkça meduller dolaşım da o
derece zarar görür.
Çivinin endostal yüzeye temas ettiği alanda kortikal kemiği
besleyen afferent damarlar zarar görür ve bu yüzeyde korteksin devitalizasyonu
oluşur.
Medullası geniş olan kemiklere birden fazla çivi uygulanması
meduller dolaşıma daha fazla zarar verir. Bu durum aynı zamanda diafizer
korteksin devitalizasyonu ve meduller revaskularizasyonun engellenmesine neden
olur.
Kırığın şekli, kırılan kemik, kemiğin meduller çapı ve
yardımcı implantların kullanılıp kullanılmayacağına göre uygun çivi seçimi
yapılır.
Çivi, uygulanacak kemiğin medullasının en dar olduğu yerin
%60-70’ini dolduracak büyüklükte olmalıdır. İri yapılı köpeklerde çivi, kırık
fragmentlerinin redüksiyonu ve stabilizasyonunda yetersiz kalacağı için
intrameduller çivileme ideal bir
fikzasyon yöntemi değildir.
Büyük çivilerin direnci bükülme kuvvetine karşı daha fazladır
ve bu yüzden düz kemiklerde kullanılması tercih edilir. Buna karşın tibia gibi
eğimli olan kemiklerde ise kalın çivilerin kullanılması kemiğin düzleşmesine
neden olacağı için normal anatomik redüksiyonu bozar bu da istenmeyen bir
durumdur. Bu gibi durumlarda daha esnek çiviler tercih edilmelidir
İM Fikzasyonda
Kullanılan Çiviler
l Küçük
hayvan ortopedisinde İM fikzasyonda en çok kullanılan materyal Steinman
çivileridir. Bunlar yuvarlak yapıda ve 22,5 - 30 cm uzunluğundadır.
l Çapları
0.17 - 0.7cm arasında olan ve değişik uzunlukta olanlar Kirschner teli olarak
isimlendirilir. Kirschner telleri fleksibl oldukları için çok küçük kemikler
dışında intrameduller çivi olarak kullanılmaz. Steinman çivilerin değişik
uçları bulunmaktadır. En çok kullanılan trokar, keski ve yivli olanıdır.
l Trokar
uçlu olan Steinman çiviler en çok tercih edilen çividir. Keski uçlu olan
çiviler kortekse çok güç penetre olduğundan intrameduller kaviteye
uygulanmaları güçtür. Yiv ile yuvarlak olan birleşim noktasının dirençsiz ve
kırılmaya meyilli olması nedeniyle yivli çiviler çok etkili değildir
l Küntscher
çivisi, demir yolu raylarındaki düşünce baz alınarak geliştirilen bir çividir.
İçleri boş olan bu çiviler içleri dolu olanlara oranla daha sağlamdır.
Çivilerin kesitleri ‘’Y’’ veya ‘’ yonca yaprağı’’ şeklindedir ve ‘’T
sistemine’’ göre yapılmıştır
l Rush
çivileri bir ucu kanca gibi kıvrık ve kemiğe çakılan diğer ucu şiv tarzında
kesik olan çivilerdir, uygulandığında, üç dayanma noktası ile kemiğe yaslanarak
güçlü bir stabilizasyon sağlar
l İnterloking
Çivisi:
İntramedüler
bir rod ve interlocking vidası ile kullanılan bir implanttır
Tüm güçlere
karşı koayabilir
6mm
kalınlığında bir rod 3,5 ‘luk bir plak kadar sağlamdır
Humerus,
femur, tibia kırıklarında endikedir.
İM Çivi Uygulama
Yöntemleri
l İM
çiviler açık yada kapalı redüksiyonla uygulanabilir. Kapalı redüksiyonda kırık
hattına operatif müdahale yapılmadan çivi meduller kaviteye yerleştirilir.
Kırık redüksiyonu ve çivinin yerleştirilmesi palpasyon ve radyografi ile
sağlanır.
l Kapalı
redüksiyonda çevre dokulara zarar vermeden hızlı bir şekilde çivi
uygulanabilir. Buna rağmen redüksiyonun kontrolü radyografiden başka bir şeyle
yapılamaz ve ayrıca serklaj, vida gibi yardımcı implantlardan yararlanılamaz.
Bu nedenle kapalı çivileme tekniği sadece basit kırıklar, çivi uygulama yeri
kolay olan kemiklerde kullanılmalıdır
l Açık
redüksiyon ile İM fikzasyon en çok kullanılan tekniktir.
l Açık
redüksiyonda İM çiviler retrograd veya anterograd (normograd) teknikle
uygulanabilir. Çivi uygulandıktan sonra çivinin kalan kısmı olabildiğince kısa
kesilmelidir. Bu işlem serozite oluşumu, ağrı ve yumuşak doku travmasını
minimuma indirir
Serklaj Teli Uygulaması
Serklaj teli uygulamaları tek başına kırık fikzasyonu sağlamaz
sadece yardımcı materyal olarak kullanılır
Uygulandıkları yerde vaskularizasyonu bozmaz. Sadece tam
sıkılmayan serklajlar hareket ettiği için periostal vaskülarizasyonu etkiler
Endikasyon;
1- spiral, oblik, bazı parçalı kırıklarda
2- İntramedullar pin, eksternal fikzasyon ve plak
uygulamalarına yardımcı olamak
3- Bir uygulama yapılırken, kırık fragmentlerinin uygulama
bitene kadar bir arada tutulması için kullanılır
Teknik;
Uygulamada tel uçları eşit oranda sıkılmalıdır.
Eğer eşit oranda sıkılmazsa telden istenen basınç sağlanamaz
ve kırık hattına gelen en küçük kuvvette kırık hattı bozulur
Serklaj ile kompresyon kuvveti elde edilmek isteniyorsa
oblik kırığın uzunluğu kemik çapının 2 katı olmalıdır
Serklaj tellerinin bir biri arsında 1 cm , kırık uçları arasında 5mm kadar mesafe
olmalıdır
Eğer oblik kırık hattı kemiğin çapının 2 katından daha kısa
ise serklaj uygulaması makaslama hareketine neden olur
Serkalj telleri
l 1-hemiserklaj
l 2-tam
serklaj
l 3-
aksial kompresyon
l 4-
İnterfragmenter uygulamalar şeklinde kullanılır
Plak ile stabilizasyon;
Veteriner Ortopedide uygulanan plaklar kullanım amacına göre
3 grupta incelenir:
l Standart
Plaklar (Nötralizasyon Plağı)
l Destek
Plakları (Buttres Plağı)
l Kompresyon
Plakları
Standart Plaklar
(Nötralizasyon Plağı);
l Standart
nötralizasyon plakları, lag vidaları ile interfragmanter fikzasyon sağlanan
parçalı kırıklarda (kelebek kırığı), iki kırık fragmenti birbirine bağlayarak
nötralizayon amacı ile kullanılır.
l Lag
vidasına ek olarak kullanılan bu plak, kemiği bükülme ve torsiyon
kuvvetlerinden korur. Bu kuvvetlerin proksimal fragmentten distal fragmente
iletilmesini sağlayarak parçalı kırık olan bölgeyi korur.
l Gerektiğinde
kompresyon plakları bir nötralizasyon plağı gibi fonksiyon üstlenebilir
l Bu
plak uygulanmadan önce kırığın yeniden şekil verilmesi (rekonstrüksiyonu)
yapılmaz.
Destek Plakları (Buttres Plağı)
l Destek
plakları, korteks veya spongioz kemik greftini korumak, kemik defektlerinde
uçları tespit ederek araya kemik grefti dolgusu yapmak için kullanılır.
l Bu
plağın görevi uygulandığı kemikte kulanılan greftlere destek sağlamaktır
l Bu
plak uygulanırken kemik fragmentleri vida veya serklajlar ile eski şeklini alır
sonra plak uygulanır.
Kompresyon Plakları
l Kompresyon
plakları ise, kemiğin longitudinal ekseni boyunca kırık uçlarına aksiyal
kompresyon yapma özelliğine sahiptir.
l 2
çeşittir;
l Standart
DCP
l LC-DCP
(low contact)
l Dinamik
kompresyon plağı (DCP), özel vida delikleri ile aksiyal kompresyon
sağlamaktadır. Vida sıkıştırıldıkça, sferik vida deliğinde kayarak plağın en
dip kısmına ulaşıncaya kadar plağın ortasına doğru gelir
l LC-DCP’nin
farkı;
- kemiğe olan temas yüzeyleridir
-vida delikleri vidalara 400 açı verecek genişliktedir.
-DCP vida deliği hizasında bükülürken, bu plakta böyle bir sorun olmaz
- kemiğe olan temas yüzeyleridir
-vida delikleri vidalara 400 açı verecek genişliktedir.
-DCP vida deliği hizasında bükülürken, bu plakta böyle bir sorun olmaz
l Aksiyal
kompresyon, plakların temelini oluşturur. Bu yöntemde germe bandı prensibine
göre plak uygulaması yapılmaktadır. Kemiğe binen ekzantrik yükler (ekseni
merkezde olmayan) bükülme kuvvetinin oluşmasına neden olur.
l Bu
durumda kemiğin konveks yüzünde gerilme konkav yüzünde ise kompresyon kuvveti
oluşur.
l Ekzantirik
yüklere maruz kalan kemiğin yük taşıma kapasitesini tekrar eski konumuna
getirmek için gerilme kuvveti germe bandı ile ortadan kalkar ve kemik tek
başına aksiyal kompresyona direnç gösterir. Bu nedenle plakları kemiğin gerilme yüzüne
yerleştirilmelidir
Plak uygulamada temel kurallar;
l Plak-kemik
teması olabildiğince artırılmalı
l Vidalar
arasında eşit yük dağılımı olmalı
l Kırık
hattına boş vida deliği gelmemeli
l Plak
yerleştirilip vidalar sıkıldıktan sonra kemiğin eski konumunda olmasına dikkat
edilmeli
l Her
fragmente en az 2 vida yerleştirilmelidir
Plak uygulaması sırasında karşıklaşılacak
komplikasyonlar
Plak uygulamaları sırasında karşılaşılacak
komplikasyonlardan başlıcaları:
l Plağın
çok büyük veya küçük olması,
l yetersiz
veya uygun olmayan vida ile fikzasyonu
l vidanın
hatalı kullanılması,
l plak
kontürünün yetersizliği,
l maddi
kayıplı kırıklarda spongioz kemik greftinin hatalı kullanılması olarak
sıralanabilir
Yapılan çeşitli araştırmalar sonucunda plakların çıkarılmasına ilişkin
bazı endikasyonlar belirlenmiştir. Bunlar:
l Plak,
fonksiyonunu artık sağlayamıyor (bükülme, gevşeme, kırılma gibi) ve
rahatsızlığa neden oluyorsa,
l Metal
olduğu için iletken görevi yapan plak ve soğuk havalarda ısı değişimi nedeniyle
geçici topallığa neden olursa,
l Plak,
altındaki kemikte osteoporoza neden olmuşsa,
l Özellikle
tibia kırıklarında olduğu gibi plağın hemen deri altında olduğu durumlarda
irritasyona neden olur ve deri lezyonları ortaya çıkarırsa,
l Enfeksiyon
varsa
l Özellikle
spor hayvanlarında ekstremite fonksiyonunun ve yarış performasınının etkilediği
durumlarda plak uzaklaştırılır
Plak
uzaklaştırma zamanı
3 aylıktan küçük
4hafta
3-6aylık 2-3 ay
6-12 aylık 3-5 ay
1yaşın üstü 5-14 ay
Eksternal Fikzasyon
l Kemik
veya eklemlerin perkutan çivi uygulaması ile stabiklizasyonunu amaçlayan bir
sistemdir
l Kırık
fragmentlerine dokunmadan “Biyolojik Osteogenezis” oluşumunu sağlamak için
kullanılır
l Açık-
kapalı kırıklar
l Bacak
deformiteleri
l Nonunionlar
l Lukzasyon
veya artodezin sağaltımı amacıyla
kullanılır
Eksternal fikzasyonda 3
temel sistem vardır
1- lineer
2-
sirküler
3- serbest
1- Lineer sistem;
Buda kendi içinde farklı gruplara ayrılmıştır
Unilateral (tek barlı)
Unilateral biplanar (iki barlı)
Bilateral
Bilateral-biplanar
Eksternal Fiksatör sistemlerinin dizaynını etkileyen birçokımfaktör
vardır;
l Pin
sayısı
l Pin
tipi
l Yivin
çapı
l Kullanılacak
bağlantı şekli
l Rodların
sayısı
l Hayvanın
yapısı
l Kemiğin
tipi (kansllöz, kortikal)
Eksternal Fiksatörlerin Temel Prensipleri
l Küçük
yapılı köpek ve kedilerde unilateral ve unilateral biplanar sistem en uygun
olanıdır
l Büyük
ırk köpek ve komplike kırıklarda ise bilateral biplanar kullanılması gerekir.
l Pin
uzunluğunu kısaltmak için klempler barların içinde yer almalıdır
l Toplam
6-8 pin olmak her fragmente en az 3 pin yerleştirilmelidir. Bu düz pinler için
uygulaması zor bir hedeftir
l Düz
pinler açılı yerleştirilir. Böylece pin gevşemesinin engellenmesi ve
fikzasyonun daha güçlü olmasını sağlar
l Yivli
pinler kemiğe dik yerleştirilebilir. Bu yüzden 3-4 pin konması kolaydır.
l Eksternal
fiksatörlerde her kemikte kullanılan pinler fragmentlerin boyunu kapsamalıdır
l Bu
uluslar arası bir kuraldır
UZAK-YAKIN-YAKIN-UZAK
l Pinler kemiğe, eklem ve kırık hattında kendi
çaplarının 3 katı veya kemik çapının yarısında fazla yakın olmamalıdır.
l En alt ve üstteki pinler eklemler peneter
olmamak şartı ile ekleme olabildiğince yakın olmalıdır
l Uzun
pin yerine kısa pin kullanılmalıdır. Çünkü dayanma gücü pinin uzunluğunu 3.
kuvveti ile orantılıdır
l Pin
çapı fazla olan pinlerin dayanma gücü daha fazladır.
l Kural
olarak pin çapı kemik çapının %20-30’unu geçmemelidir.
2 çeşit yivli pin vardır;
1-Pozitif profil;
yivli kısmın çapı gövde çapından geniş
2 – Negatif profil: Yivli kısmın çapı yivsiz kısımla aynı
Pozitif profilli pinlerin kullanılması avantajlıdır çünkü;
Kemik pin ilişkisi daha sıkıdır, yivli kısma geçiş noktasındaki dayanma gücü
daha fazladır
l Akrilik
gibi kemik çimentosu kullanımı sırasında pinin ısınması engellenmelidir
l Elektirkli
veya havalı matkaplar kullanılırken tur sayısı 300 rpm geçmemelidir
l İlk
delik daha küçük çaptaki pinlerle yapılmalıdır
l Fazladan
eklenen barlar daha sağlam bir fikzasyon oluşturur.
l Mümkünse
kapalı redüksiyon yapılmalı, eğer bu mümkün değilse küçük bir ensizyonla
ulaşılmalı ve olabildiğince kırık fragmentlerine dokunulmadan redüksiyon
yapılmalı “AÇ AMA DOKUNMA”
Bandaj ile Sağaltım
Bandajın 4 ana görevi vardır;
l Koruma
l Absorpsiyon
l Kompresyon
l Stabilizasyon
Endikasyonlar;
- Cubiti ve genunun altındaki kapalı kırıklar
- Eklem sertliği ve atrofiye neden olmadan bandajla iyileşebilecek kırıklarda
- Bazı özel kırıklarda; çökme, yaş ağaç, periostal yaprağın sağlam olduğu genç hayvanlar
- Kapalı redüksiyon ve eksternal koapitasyon; komplike olmayan transversal, orta 1/3 diafizer kırıklarda ve orta boy köpeklerde (10-15kg) tercih edilebilir.
- Bu yöntem minyatür ve büyük ırk köpeklerde tercih edilmez. Eksternal koapitasyonla sağaltımı yapılan distal 1/3 kırıklarında kaynama gecikmesi (delayed union) ve kaynama yokluğu (nonunion) en sık rastlanılan komplikasyonlardır
Bandaj Uygulamasında Dikkat Edilecek Kurallar;
1-Kırık Redüksiyonu;
Mümkünse redüksiyon yapılmalı ve radyografi ile kontrol
edilmeli
%50 kuralı akıldan çıkarılmamalı ve yanlış yorumlanmamalı
Redüksiyon olumsuz olursa operasyon hep akılda tutulmalı
2- Fragmetlerin Uç-uca gelmesi;
Reduksiyon yaparken eklem pozisyonlarına dikkat edilmeli
aksi takdirde angulasyon deformitesi gibi sorunlar oluşabilir
3- Ayakta Durma Pozisyonu;
Bandaj uygulaması genelde anestezi altında ve lateral
pozisyonda yapılır.
Bandaj yaparken eklemlerin ve bacağın ayakta durma pozisyonu
dikkate alınmalıdır
4- Alt ve Üst Eklemler;
Bandajın en temel kuralı alt ve üst eklemler bandaj içinde
kalmalı
- Non-vital kaynama yokluğunu sınıflandırarak açıklayınız.
- Kırığın derecelerine göre sınıflandırınız.
- İntrameduller çivilerden rush ve küntcher çivisi hakkında bilgi veriniz
- Plak uygulamasının temeli olan aksiyal kompresyon prensibini açıklayınız