1. Kanın muayenesi:
2. Derinin muayenesi:
3. Baş ve Dilin Muayenesi:
4. Akciğerin Muayenesi:
5. Kalp kesesi ve kalbin muayenesi
6. Diyaframın muayenesi:
7. Karaciğerin ve safra kesesinin muayenesi:
8. Dalağın muayenesi:
9. Böbrek ve idrar kesesinin muayenesi:
10. Mide ve bağırsakların muayenesi:
11. Cinsiyet organlarının muyanesi
12. Karkasın muayenesi:
1. Kanın muayenesi:
Kasaplık
sığırlarda toplam kan hacmi her 100
kg canlı ağırlık için 6.4-8.2 litre arasında
değişmektedir. Ancak en iyi kesim yöntemlerinde dahi kanın tamamı
akıtılmamaktadır. Canlı ağırlığı 550
kg olan bir sığırdan yerde kesim yapılması halinde 21.6 litre , askıda kesim
yapılması halinde 24.1
litre arasında kan akıtılabilmektedir.
Kanın
muayenesinde rengi, pıhtılaşma özelliği ve yabancı maddelerin bulunup
bulunmadığına bakılır. Kan muayenesinin yapılamadığı durumlarda (zorunlu kesim
hali); kalp, kesim yeri ve akciğerler, ölü kesim yapılıp yapılmadığının
saptanması yönünden muayene edilmelidir.
Kandaki önemli değişiklik halleri: Kanın çay
kıvamında, koyu siyah renkte ve pıhtılaşmayan özellikte olmasına antraks
hastalığında, açık renkli ve akışkanlığının artmasına anemide, yine kanın hiç
pıhtılaşmaması ya da çok az pıhtılaşması ve renginin siyah, kırmızıya dönüşmesi
haline septisemik hastalıklarda rastlanır.
2. Derinin muayenesi:
Deri;
hipoderma, antraks, yanıkara, septisemi, çiçek, yaralar, apseler, deri
altındaki infiltrasyonlar, iç yüzünün fazla kanlı olup olmadığı yönünden
muayene edilir. Derinin iç yüzünün fazla kanlı olması hayvanın agoni halinde
veya ölümden sonra kesildiğini gösterir.
3. Baş ve Dilin Muayenesi:
Başın
muayenesi inspeksiyon, palpasyon ve insizyon ile yapılır. Bu çerçevede başta
yüzme işlemini takiben deri kalıntılarının ve boynuzların uzaklaştırılmış olmasına,
kan, pislik ve diğer maddelerin dış yüzeyden temizlenmiş olmasına dikkat
edilir. Başın muayenesinde özellikle çene kemiklerinde proliferasyon saptanması
aktinomikozis yönünden; burun ucu, ağız mukozası, diş etleri, damak ve dil, şap
ve sığır vebası hastalıkları ve stomatitisin diğer formları yönünden; yine
konjuktivanın, diş etlerinin ve ağız mukozasının renginin açılması ve sarıya
dönüşmesi anemi ve ikterus yönünden muayene edilir. Ayrıca usulüne uygun olarak
çıkarılan dil, dorsum kısmından uç kısmına kadar palpasyonla muayene edilerek
aktinobasillozis yönünden muayene edilir. Masseter kaslarına yapılan birbirine
paralel ikişer kesit ve dil kasının longitudinal insizyonu ile C. bovis yönünden muayene yapılır. Bu
amaçla boğaların masseter kaslarına ikiden fazla kesit yapılır.
Tek
tırnaklı hayvanlarda baş uzunluğuna ikiye bölündükten sonra burun boşluğu,
sinuslar, larenks, trachea ruam yönünden kontrol edilir.
Lenf Yumruları
Kasaplık
hayvanların muayenesinde, lenf yumrularının muayenesi ve elde edilen bulgular
etler hakkında karar vermede büyük önem taşır. Lenf yumruları çeşitli yollarla
vücuda giren yabancı maddeler ve mikroorganizmaları tutarak filtre görevi
yaparlar. Lenf yumruları organ ve gövde lenf yumruları şeklinde ayrılabilir.
Lenf yumrularının normal büyüklüğü bir nohut tanesinden, yumurta büyüklüğüne
kadar ulaşabilir ve infeksiyon durumlarında büyüme görülür. Bazen aynı türe ait
hayvanların benzer lenf yumruları arasında büyüklük yönünden farklılık
görülmektedir. Genelde hayvanlar yaşlandıkça, lenf dokusunun azalması sonucu
lenf yumruları küçülmektedir. Lenf yumrularının normal görünüşleri ve kıvamları
ıslak ve sert bir yapı gösterir. Lenf yumruları genelde beyaz, gri-beyaz ve
gri-mavimsi renkte olmakla beraber, mezenteriyal lenf yumrularında olduğu gibi
siyaha yakın bir renk gösterirler. Organizmada oluşan infeksiyon ve diğer
patolojik durumlarda, lenf yumrularının gerek görünüş gerekse, büyüklüğü
değişiklik gösterdiğinden, lenf yumruları et muayenesi yönünden büyük öneme sahiptir. Özellikle tüberküloz
infeksiyonlarında lenf yumrularında oluşan kazeifikasyon, hastalığın
tanımlanmasında önemli rol oynar.
Diğer
taraftan öncelikle tüberküloz olmak üzere et muayenesi açısından önemli baş
lenf yumruları olan; Lnn. retropharyngeales
mediales, Lnn.submandibulares ve Lnn.
subparotideus insize edilerek infeksiyöz hastalıklar yönünden muayene
edilir.
Lnn. submandibulares: Mandibular
lenf yumruları; bu lenf yumruları mandibulanın horizontal kısmının ventralinde
mandibulanın köşesi ile V. jugularis arasında M. sternomandibularisin
tendosunun lateralinde ve glandula mandibularisin medialinde subkutan olarak
yer alan simetrik lenf yumrularıdır. Mandibular lenf yumrusu yuvarlağa yakın
formda ve yaklaşık 2-4 cm
çapındadır.
Lnn. retropharyngeales mediales: Yaklaşık
2-5 cm
çapında yumurta formunda bir lenf yumrusudur. Farenks kasının üzerinde kafa
kemiğinin ventral yüzünde bulunur. Simetrik olarak dil kemiğinin büyük
kornuları arasında yer alır.
Lnn. subparotideus: Parotid lenf yumrusu;
masseter kasının üst kısmında kısmen parotis salgı bezi ile kaplanmıştır.
Yaklaşık 2-4 cm
çapındadır ve simetrik olarak bulunur.
Lnn. retropharyngeales laterales: Atlantal
lenf yumrusu; atlas kanadının
lateral ve medialine simetrik olarak yerleşmiş ve mandibular salgı bezinin ön
medialinde yer alan yaklaşık 2
cm çapında lenf yumrusudur. Bu lenf yumrusunun et
muayenesinde kesim yerine bağlı olarak tüm veya parçalanmış şekilde başta
ve/veya boyunda bulunabileceği dikkate alınmalıdır.
4. Akciğerin Muayenesi: Akciğer,
vizuel inspeksiyonu takiben lobların palpe edilmesiyle pleurizi, pneumoni,
tüberkülozis, fasiolazis, hidatid kistleri ve apselerin bulunup bulunmadığı
yönünden muayene edilir. Gerekirse akciğer loblarının son 1/3’lük kısmına birer
kesit yapılabilir. Daha sonra hava borusu bifurkasyon bölgesine kadar insize
edilerek muayene edilir. Bu şekilde yem aspirasyonu, yangısal değişiklikler ve
metastaz gibi oluşumların varlığı gözlenir.
Akciğer
lenf yumrularının muayenesi başta tüberküloz olmak üzere önemli hastalıkların
saptanmasında büyük önem taşır ve bu çerçevede aşağıda belirtilen lenf
yumrularının dikkatlice muayene edilmesi gerekir.
Bronşiyal Lenf Yumruları:
Lnn. bifurcationis sinister: Sol
bronşiyal lenf yumrusu yaklaşık 2.5-3.5 cm uzunluğunda aorta ile nefes borusu
arasında, derinde bulunur ve genellikle yağ doku ile kaplanmıştır.
Lnn. bifurcationis dexter: Sağ
bronşiyal lenf yumrusu, yaklaşık 1-3
cm uzunluğunda ve oldukça zor bulunan bir lenf
yumrusudur. Sağ ana bronşun hemen kök kısmında lokalize olmuştur.
Lnn. eperteriales: Sağ ön bronşiyal lenf
yumrusu, yaklaşık 2-3 cm
uzunluğundadır.
Mediastinal lenf yumruları:
Ln. mediastinalis cranialis:
Eperteriyal bronşun dorsalinde, sağ akciğer lobunun üzerinde, nefes borusunun
ventralinde yer alır. Uzunluğu 2.5
cm kadar ulaşır.
Ln. mediastinalis medii: Aortanın
sağ tarafında, yemek borusunun sağında büyük akciğer lobları arasına lokalize
olmuş ve genellikle yağ dokusu içerisinde bulunur.
Ln. mediastinalis caudales:
Mediastinumun kaudalinde ve genellikle 10-20 cm uzunluğunda lenf yumrusu gruplarıdır.
Gövde lenf yumruları:
Ln.prescapularis (Art.humeri önünde)
Ln.axillares (2. kotsal aralıkta)
Ln.prefemoralis (Kavram kasının alt 1/3 ünde)
Ln.poplitei (M.Semitendinosus, M.Biceps femoris arasında)
5. Kalp kesesi ve kalbin muayenesi
Perikard
longitudinal bir kesitle üst bağlantı yerine kadar açılarak fibrin ve/veya apse
birikintilerinin varlığı ile pericardidis traumatica`ya bağlı fibröz büyümeler
ve seroza tüberkülozu yönünden muayene edilir. Bunu kalbin dış yüzünün vizuel
inspeksiyonu takip eder. Kalbin muayenesi için her iki ventrikülden geçecek ve
aradaki bölmeyi açacak şekilde uzunluğuna bir kesit yapılır. Kalbin
içerisindeki kan muayene edilir. Daha sonra kulakcıklar kalp ucuna kadar
kesilerek kalbin tamamı incelenir.
Kalbin
muayenesinde özellikle kalp içerisindeki kalıntı kanın yapısı, endokardda
peteşiyal kanamaların varlığı, myokardda ve bağ dokuda sistiserklerin ve
ekinokokların varlığı, kalbin renk ve
konzistens yönünden muayenesi yapılır.
6. Diyaframın muayenesi:
Diyafram
özellikle seroza tüberkülozu, fibrinoz yangıları, sistiserk ve hemorajiler
yönünden muayene edilmelidir.
7. Karaciğerin ve safra kesesinin muayenesi:
Karaciğer,
özellikle büyüklüğü, lob kenarlarının inceliği ve kalınlığı, yağ
dejenerasyonu ve parazit odaklarının
varlığı ile rengi yönünden muayene edilir. Palpasyonda bütün parmaklar ile
karaciğer dokusu üzerine eşit şekilde basınç uygulanarak yapılan palpasyonda
siroz, sertleşmeler gibi konzistens değişiklikleri saptanır. Karaciğer lenf
yumrusu olan Lc. hepatici kolayca bulunan, 1-7 cm uzunluğunda ve sayıları
6-15 arasında değişen lenf yumrusudur.
Muayenede gerekli görüldüğünde büyük safra kanallarından geçecek şekilde
karaciğere derince bir kesit yapılır ve kesilen safra kanallarına dışarıdan
basınç yapılarak F. hepatica,
Dicrocoelium dentricum gibi paraziter invazyonlar ya da bunların reaksiyon
ürünleri saptanır.
Safra
kesesi ise dışarıdaki yangısal değişiklikler ve kalınlaşmalar ile içeriğinde
yabancı madde varlığı yönünden muayene edilir. Ayrıca safra kesesi
bakteriyolojik et muayenesi açısından büyük önem taşıdığından muayenenin sonuna
kadar uzaklaştırılmamalıdır.
8. Dalağın muayenesi:
Dalağın her
iki yüzü önce inspeksiyonla, sonra palpasyonla muayene edilir. Pulpanın muayene
edilmesi amacıyla gerekirse dalağa uzunlamasına kesit yapılır. Dalak
kenarlarının kalınlaşmış, büyümüş olması, renk ve konzistensi başta antraks ve
septisemik hastalıkların teşhisinde
büyük önem taşır.
Rengi,
büyüklüğü, kıvamı, kenarların incelik-kalınlığı, Tümöral oluşumlar, Pulpa
muayenesi için dalağa uzunlamasına kesit
Dalak kenarları kalınlaşmış, büyümüş, katran renginde, çamur kıvamında àantraks vd septisemik hast.
spesifik
9. Böbrek ve idrar kesesinin muayenesi:
Böbrek
muayene edilmeden önce kapsülasından çıkarılmalıdır. Akut milier tüberküloz
şüphesinde böbrek gövdeden ayrılarak dikkatlice muayene edilmelidir. Zira
milier tüberküloz çoğu zaman güçlükle teşhis edilebilmektedir. Yine başta salmonellozis
olmak üzere infeksiyon hastalıklarında böbrek üzerindeki küçük kanama odakları
ve nekrozların olup olmadığı muayene edilmelidir. Böbrek lenf yumrusu olan Lnn.
renales, (A. renales ve aorta arasında lokalize) insize edilerek muayenesi
yapılmalıdır. Şüpheli durumlarda idrar kesesi açılarak mukoza ve içerik
dikkatlice muayene edilmelidir.
10. Mide ve bağırsakların muayenesi:
Mide ve
bağırsakların muayenesinde seröz zarların, damarların doluluk durumu,
tüberküloz, yangısal bozukluklar ve paraziter invazyonların varlığı aranır.
Şüpheli durumlarda mide-bağırsak içeriğinin muayene edilmesi gerekir. Başta
tüberküloz olmak üzere infeksiyon hastalıkların saptanmasında karın ve bağırsak
bölgesine lokalize olan Lc. coeliacum, Lc. mesentericum craniale ve Lc.
mesentericum caudalenin oluşturduğu lenf yumruları insize edilerek muayene
edilir.
11. Cinsiyet organlarının muyanesi
İneklerde
uterus önce inspeksiyon ve palpasyonla muayene edilir. Uterus, vajina ve vulva
özellikle kesimden önce doğum halinde, vajina salgıları veya uterus yüzeyinde
patolojik bozukluklar gösteren hayvanlarda dikkatlice gözden geçirilir.
Dişi
hayvanlarda uterus, erkek hayvanlarda ise insan gıdası olarak tüketilebilen
testisler enine bir kesitle açılarak
tüberküloz ve yangısal bozukluklar yönünden muayene edilmelidir.
12. Karkasın muayenesi: Karkasın muayenesinde karkasın genel
kondisyonu, besi durumu özellikle yağ dokusu, renk değişiklikleri (patolojik
veya fizyolojik sarılık) ve konzistens yönünden muayene edilir. Buna ilaveten,
bağ dokusu, diyafram, kemik, eklemler, karın ve göğüs boşluğu, pleura ve
periton ile generalize infeksiyonlar yönünden et lenf yumruları muayene
edilir. Ayrıca karkasın genel yapısı, rengi, kanın akıtılma durumu, kokusu,
apse ve tümör gibi patolojik durumlar yönünden muayene edilir. Göğüs ve karın
boşluğu sıvı toplanması, anormal koku, yangı, apse ve tüberküloz yönünden
muayene edilmelidir.
ERKEK
DİŞİ AYRIMI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder