5 Mart 2013 Salı

SIĞIRLARDA SİSTEMATİK ET MUAYENESİ




1. Kanın muayenesi:
2. Derinin muayenesi:
3. Baş ve Dilin Muayenesi:
4. Akciğerin Muayenesi:
5. Kalp kesesi ve kalbin muayenesi
6. Diyaframın muayenesi:
7. Karaciğerin ve safra kesesinin muayenesi:
8. Dalağın muayenesi:
9. Böbrek ve idrar kesesinin muayenesi:
10. Mide ve bağırsakların muayenesi:
11. Cinsiyet organlarının muyanesi
12. Karkasın muayenesi: 

1. Kanın muayenesi:
Kasaplık sığırlarda toplam kan hacmi her 100 kg canlı ağırlık için 6.4-8.2 litre arasında değişmektedir. Ancak en iyi kesim yöntemlerinde dahi kanın tamamı akıtılmamaktadır. Canlı ağırlığı 550 kg olan bir sığırdan yerde kesim yapılması halinde 21.6 litre, askıda kesim yapılması halinde 24.1 litre arasında kan akıtılabilmektedir.

Kanın muayenesinde rengi, pıhtılaşma özelliği ve yabancı maddelerin bulunup bulunmadığına bakılır. Kan muayenesinin yapılamadığı durumlarda (zorunlu kesim hali); kalp, kesim yeri ve akciğerler, ölü kesim yapılıp yapılmadığının saptanması yönünden muayene edilmelidir.

Kandaki önemli değişiklik halleri: Kanın çay kıvamında, koyu siyah renkte ve pıhtılaşmayan özellikte olmasına antraks hastalığında, açık renkli ve akışkanlığının artmasına anemide, yine kanın hiç pıhtılaşmaması ya da çok az pıhtılaşması ve renginin siyah, kırmızıya dönüşmesi haline septisemik hastalıklarda rastlanır.

2. Derinin muayenesi:
Deri; hipoderma, antraks, yanıkara, septisemi, çiçek, yaralar, apseler, deri altındaki infiltrasyonlar, iç yüzünün fazla kanlı olup olmadığı yönünden muayene edilir. Derinin iç yüzünün fazla kanlı olması hayvanın agoni halinde veya ölümden sonra kesildiğini gösterir.

3. Baş ve Dilin Muayenesi:
Başın muayenesi inspeksiyon, palpasyon ve insizyon ile yapılır. Bu çerçevede başta yüzme işlemini takiben deri kalıntılarının ve boynuzların uzaklaştırılmış olmasına, kan, pislik ve diğer maddelerin dış yüzeyden temizlenmiş olmasına dikkat edilir. Başın muayenesinde özellikle çene kemiklerinde proliferasyon saptanması aktinomikozis yönünden; burun ucu, ağız mukozası, diş etleri, damak ve dil, şap ve sığır vebası hastalıkları ve stomatitisin diğer formları yönünden; yine konjuktivanın, diş etlerinin ve ağız mukozasının renginin açılması ve sarıya dönüşmesi anemi ve ikterus yönünden muayene edilir. Ayrıca usulüne uygun olarak çıkarılan dil, dorsum kısmından uç kısmına kadar palpasyonla muayene edilerek aktinobasillozis yönünden muayene edilir. Masseter kaslarına yapılan birbirine paralel ikişer kesit ve dil kasının longitudinal insizyonu ile C. bovis yönünden muayene yapılır. Bu amaçla boğaların masseter kaslarına ikiden fazla kesit yapılır.

Tek tırnaklı hayvanlarda baş uzunluğuna ikiye bölündükten sonra burun boşluğu, sinuslar, larenks, trachea ruam yönünden kontrol edilir.

Lenf  Yumruları
Kasaplık hayvanların muayenesinde, lenf yumrularının muayenesi ve elde edilen bulgular etler hakkında karar vermede büyük önem taşır. Lenf yumruları çeşitli yollarla vücuda giren yabancı maddeler ve mikroorganizmaları tutarak filtre görevi yaparlar. Lenf yumruları organ ve gövde lenf yumruları şeklinde ayrılabilir. Lenf yumrularının normal büyüklüğü bir nohut tanesinden, yumurta büyüklüğüne kadar ulaşabilir ve infeksiyon durumlarında büyüme görülür. Bazen aynı türe ait hayvanların benzer lenf yumruları arasında büyüklük yönünden farklılık görülmektedir. Genelde hayvanlar yaşlandıkça, lenf dokusunun azalması sonucu lenf yumruları küçülmektedir. Lenf yumrularının normal görünüşleri ve kıvamları ıslak ve sert bir yapı gösterir. Lenf yumruları genelde beyaz, gri-beyaz ve gri-mavimsi renkte olmakla beraber, mezenteriyal lenf yumrularında olduğu gibi siyaha yakın bir renk gösterirler. Organizmada oluşan infeksiyon ve diğer patolojik durumlarda, lenf yumrularının gerek görünüş gerekse, büyüklüğü değişiklik gösterdiğinden, lenf yumruları et muayenesi yönünden  büyük öneme sahiptir. Özellikle tüberküloz infeksiyonlarında lenf yumrularında oluşan kazeifikasyon, hastalığın tanımlanmasında önemli rol oynar.

Diğer taraftan öncelikle tüberküloz olmak üzere et muayenesi açısından önemli baş lenf yumruları olan; Lnn. retropharyngeales mediales, Lnn.submandibulares ve Lnn. subparotideus insize edilerek infeksiyöz hastalıklar yönünden muayene edilir.

Lnn. submandibulares: Mandibular lenf yumruları; bu lenf yumruları mandibulanın horizontal kısmının ventralinde mandibulanın köşesi ile V. jugularis arasında M. sternomandibularisin tendosunun lateralinde ve glandula mandibularisin medialinde subkutan olarak yer alan simetrik lenf yumrularıdır. Mandibular lenf yumrusu yuvarlağa yakın formda ve yaklaşık 2-4 cm çapındadır.

Lnn. retropharyngeales mediales: Yaklaşık 2-5 cm çapında yumurta formunda bir lenf yumrusudur. Farenks kasının üzerinde kafa kemiğinin ventral yüzünde bulunur. Simetrik olarak dil kemiğinin büyük kornuları arasında yer alır.

Lnn. subparotideus: Parotid lenf yumrusu; masseter kasının üst kısmında kısmen parotis salgı bezi ile kaplanmıştır. Yaklaşık 2-4 cm çapındadır ve simetrik olarak bulunur.

Lnn. retropharyngeales laterales: Atlantal lenf yumrusu; atlas kanadının lateral ve medialine simetrik olarak yerleşmiş ve mandibular salgı bezinin ön medialinde yer alan yaklaşık 2 cm çapında lenf yumrusudur. Bu lenf yumrusunun et muayenesinde kesim yerine bağlı olarak tüm veya parçalanmış şekilde başta ve/veya boyunda bulunabileceği dikkate alınmalıdır.
4. Akciğerin Muayenesi: Akciğer, vizuel inspeksiyonu takiben lobların palpe edilmesiyle pleurizi, pneumoni, tüberkülozis, fasiolazis, hidatid kistleri ve apselerin bulunup bulunmadığı yönünden muayene edilir. Gerekirse akciğer loblarının son 1/3’lük kısmına birer kesit yapılabilir. Daha sonra hava borusu bifurkasyon bölgesine kadar insize edilerek muayene edilir. Bu şekilde yem aspirasyonu, yangısal değişiklikler ve metastaz gibi oluşumların varlığı gözlenir.

Akciğer lenf yumrularının muayenesi başta tüberküloz olmak üzere önemli hastalıkların saptanmasında büyük önem taşır ve bu çerçevede aşağıda belirtilen lenf yumrularının dikkatlice muayene edilmesi gerekir.

Bronşiyal Lenf Yumruları:
Lnn. bifurcationis sinister: Sol bronşiyal lenf yumrusu yaklaşık 2.5-3.5 cm uzunluğunda aorta ile nefes borusu arasında, derinde bulunur ve genellikle yağ doku ile kaplanmıştır.
Lnn. bifurcationis dexter: Sağ bronşiyal lenf yumrusu, yaklaşık 1-3 cm uzunluğunda ve oldukça zor bulunan bir lenf yumrusudur. Sağ ana bronşun hemen kök kısmında lokalize olmuştur.
Lnn. eperteriales: Sağ ön bronşiyal lenf yumrusu, yaklaşık 2-3 cm uzunluğundadır.

Mediastinal lenf yumruları:
Ln. mediastinalis cranialis: Eperteriyal bronşun dorsalinde, sağ akciğer lobunun üzerinde, nefes borusunun ventralinde yer alır. Uzunluğu 2.5 cm kadar ulaşır.
Ln. mediastinalis medii: Aortanın sağ tarafında, yemek borusunun sağında büyük akciğer lobları arasına lokalize olmuş ve genellikle yağ dokusu içerisinde bulunur.
Ln. mediastinalis caudales: Mediastinumun kaudalinde ve genellikle 10-20 cm uzunluğunda lenf yumrusu gruplarıdır.

Gövde lenf yumruları:

Ln.prescapularis (Art.humeri önünde)

Ln.axillares (2. kotsal aralıkta)

Ln.prefemoralis (Kavram kasının alt 1/3 ünde)

Ln.poplitei (M.Semitendinosus, M.Biceps femoris arasında)




5. Kalp kesesi ve kalbin muayenesi
Perikard longitudinal bir kesitle üst bağlantı yerine kadar açılarak fibrin ve/veya apse birikintilerinin varlığı ile pericardidis traumatica`ya bağlı fibröz büyümeler ve seroza tüberkülozu yönünden muayene edilir. Bunu kalbin dış yüzünün vizuel inspeksiyonu takip eder. Kalbin muayenesi için her iki ventrikülden geçecek ve aradaki bölmeyi açacak şekilde uzunluğuna bir kesit yapılır. Kalbin içerisindeki kan muayene edilir. Daha sonra kulakcıklar kalp ucuna kadar kesilerek kalbin tamamı incelenir.

Kalbin muayenesinde özellikle kalp içerisindeki kalıntı kanın yapısı, endokardda peteşiyal kanamaların varlığı, myokardda ve bağ dokuda sistiserklerin ve ekinokokların varlığı, kalbin  renk ve konzistens yönünden muayenesi yapılır.

6. Diyaframın muayenesi:
Diyafram özellikle seroza tüberkülozu, fibrinoz yangıları, sistiserk ve hemorajiler yönünden muayene edilmelidir.

7. Karaciğerin ve safra kesesinin muayenesi:
Karaciğer, özellikle büyüklüğü, lob kenarlarının inceliği ve kalınlığı, yağ dejenerasyonu  ve parazit odaklarının varlığı ile rengi yönünden muayene edilir. Palpasyonda bütün parmaklar ile karaciğer dokusu üzerine eşit şekilde basınç uygulanarak yapılan palpasyonda siroz, sertleşmeler gibi konzistens değişiklikleri saptanır. Karaciğer lenf yumrusu olan Lc. hepatici kolayca bulunan, 1-7 cm uzunluğunda ve sayıları 6-15 arasında değişen lenf yumrusudur.  Muayenede gerekli görüldüğünde büyük safra kanallarından geçecek şekilde karaciğere derince bir kesit yapılır ve kesilen safra kanallarına dışarıdan basınç yapılarak F. hepatica, Dicrocoelium dentricum gibi paraziter invazyonlar ya da bunların reaksiyon ürünleri saptanır.
Safra kesesi ise dışarıdaki yangısal değişiklikler ve kalınlaşmalar ile içeriğinde yabancı madde varlığı yönünden muayene edilir. Ayrıca safra kesesi bakteriyolojik et muayenesi açısından büyük önem taşıdığından muayenenin sonuna kadar uzaklaştırılmamalıdır.


8. Dalağın muayenesi:
Dalağın her iki yüzü önce inspeksiyonla, sonra palpasyonla muayene edilir. Pulpanın muayene edilmesi amacıyla gerekirse dalağa uzunlamasına kesit yapılır. Dalak kenarlarının kalınlaşmış, büyümüş olması, renk ve konzistensi başta antraks ve septisemik hastalıkların teşhisinde  büyük önem taşır.
Rengi, büyüklüğü, kıvamı, kenarların incelik-kalınlığı, Tümöral oluşumlar, Pulpa muayenesi için  dalağa uzunlamasına kesit Dalak kenarları kalınlaşmış, büyümüş, katran renginde, çamur kıvamında àantraks vd septisemik hast. spesifik

9. Böbrek ve idrar kesesinin muayenesi:
Böbrek muayene edilmeden önce kapsülasından çıkarılmalıdır. Akut milier tüberküloz şüphesinde böbrek gövdeden ayrılarak dikkatlice muayene edilmelidir. Zira milier tüberküloz çoğu zaman güçlükle teşhis edilebilmektedir. Yine başta salmonellozis olmak üzere infeksiyon hastalıklarında böbrek üzerindeki küçük kanama odakları ve nekrozların olup olmadığı muayene edilmelidir. Böbrek lenf yumrusu olan Lnn. renales, (A. renales ve aorta arasında lokalize) insize edilerek muayenesi yapılmalıdır. Şüpheli durumlarda idrar kesesi açılarak mukoza ve içerik dikkatlice muayene edilmelidir.    

10. Mide ve bağırsakların muayenesi:
Mide ve bağırsakların muayenesinde seröz zarların, damarların doluluk durumu, tüberküloz, yangısal bozukluklar ve paraziter invazyonların varlığı aranır. Şüpheli durumlarda mide-bağırsak içeriğinin muayene edilmesi gerekir. Başta tüberküloz olmak üzere infeksiyon hastalıkların saptanmasında karın ve bağırsak bölgesine lokalize olan Lc. coeliacum, Lc. mesentericum craniale ve Lc. mesentericum caudalenin oluşturduğu lenf yumruları insize edilerek muayene edilir.

11. Cinsiyet organlarının muyanesi
İneklerde uterus önce inspeksiyon ve palpasyonla muayene edilir. Uterus, vajina ve vulva özellikle kesimden önce doğum halinde, vajina salgıları veya uterus yüzeyinde patolojik bozukluklar gösteren hayvanlarda dikkatlice gözden geçirilir.
Dişi hayvanlarda uterus, erkek hayvanlarda ise insan gıdası olarak tüketilebilen testisler enine bir kesitle  açılarak tüberküloz ve yangısal bozukluklar yönünden muayene edilmelidir.

12. Karkasın muayenesi:  Karkasın muayenesinde karkasın genel kondisyonu, besi durumu özellikle yağ dokusu, renk değişiklikleri (patolojik veya fizyolojik sarılık) ve konzistens yönünden muayene edilir. Buna ilaveten, bağ dokusu, diyafram, kemik, eklemler, karın ve göğüs boşluğu, pleura ve periton ile generalize infeksiyonlar yönünden et lenf yumruları muayene edilir. Ayrıca karkasın genel yapısı, rengi, kanın akıtılma durumu, kokusu, apse ve tümör gibi patolojik durumlar yönünden muayene edilir. Göğüs ve karın boşluğu sıvı toplanması, anormal koku, yangı, apse ve tüberküloz yönünden muayene edilmelidir.





ERKEK DİŞİ AYRIMI


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder