23 Haziran 2012 Cumartesi

Beslenme Hastalıkları


ABOMAZUMUN SAĞA DİLATASYONU VE TORSİYONU
Genellikle laktasyon başlangıcında bazen de kuru dönemde görülmekte, boğalarda, genç hayvanlarda ve besi sığırlarında da rastlanmaktadır. Yem , sıvı ve gaz birikmesi sonucunda oluşan atoni nedeniyle aşırı miktarda gerginlik oluşur. Dilate olan abomazumda çeşitli yönlerde torsiyon şekillenebilir.
Semptomlar:
Dilatasyon başlangıcında;
-İştahsızlık
-Süt veriminin düşmesi
-Ruminasyonun ve rumen kontraksiyonlarının azalması
-Dışkı miktarında azalma ve pis kokulu, kanlı ve ishal tarzında dışkı
- Nabız artmıştır, rektal ısı normaldir.
Torsiyon şekillenmiş ise;
-Vücut ısısı normalin altındadır
-Nabız 160 a yükselmiştir
-Ekstremiteler soğuk ve hissizdir (şok)
-Anoreksi vardır ve rektum boştur.
Sağaltım:
-Şiddetli şok durumunda kesime sevk edilir
-İzotonik sodyum klorit damar içi yolla verilmelidir
-Operasyon.
ABOMAZUM ÜLSERLERİ
Sebepler:
-Mineral yetersizliği (pika)
-Yemlerle alınan kumların abomazuma ulaşması,
-Kaba yemlerin rumende yeterince sindirilememesi
-Buzağıların süt emme döneminde (8 haftalıktan önce) ham selüloz düzeyi % 20’den fazla olan yemlerle beslenmesi
-Theileriosis, sığır vebası, coryza gangrenosa bovum, sığır löykozu.
Semptomlar:
Durgunluk, iştahsızlık, iç kanama, kusma, karın bölgesinde ağrı, koyu katran benzeri dışkı, ölüm
Çoğu zaman da klinik olarak teşhis edilemez.
Korunma:
Buzağılarda kaba yemler, 3 haftalıkken azar azar verilir, sindirilme derecesi düşük kaba yemler uygun değildir.
ABOMAZUM DEPLASMANI
Abomazumun sağ yukarı ya da sol yukarı yönde yer değiştirmesidir. Abomasumun sola deplasmanı deplasman olaylarının %80-90’ını oluşturur. Tedavi masrafları, süt veriminin azalması, doğumdan sonra tekrar gebe kalma aralığının uzaması, canlı ağırlık kaybı ve hayvanın sürüden çıkarılma riskinin artması gibi önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Doğumdan önceki 2 hafta ile doğumdan sonraki 2-4 hafta arasındaki geçiş periyodu abomasumun sola deplasmanı için en kritik dönem olarak kabul edilmektedir.
Sebepler:
•Doğum olayı veya doğumdan önce gebe uterus
•Abomasumda atoni şekillenmesi ve gaz birikmesi
•Vücut kondüsyon skorunun yüksek olması
•Yemlerin küçük parçalanarak, öğütülerek verilmesi
•Yemlerin hızla abomazuma geçmesi ve hacmini arttırması
•Hayvanların fazla konsantre yem, az miktarda kaba yem ile beslenmesi.
•Öğün sayısının azaltılması
•Rasyonda yapılan ani değişimler
•Yemliklerin yetersiz olması
•Ketozis, metritis ve yem tüketimini etkileyen diğer hastalıklar
•Enerji ve kuru madde tüketiminin düşmesine yol açan süt humması ve retensiyo sekundinarium gibi rumenin boşalmasına ve abomasumun hareketlenmesine neden olan bozukluklar.
Semptomlar:
-Konsantre yemin reddedilmesi,
-Süt veriminde azalma,
-Dışkılamada azalma ve yumuşak veya sert dışkı,
-Nabız sayısında artma,
-Rumen hareketlerinin durması ve bazı durumlarda sol abdominal duvar ve rumen arasında gazla dolu abomasum bulunduğu için rumenin palpe edilememesi,
-Abomazumda hipotoni,
-İdrarda keton cisimciklerinin tespit edilmesi.
Sağaltım:
• Hayvan yerde yuvarlanarak abomasumun normal pozisyonuna gelmesi sağlanabilir.
• Hayvanlara kaliteli kaba yem verilir.
• Erken dönemde sıvı elektrolitler, sürgüt ilaçlar, taze rumen sıvısı verilebilir.
• Çoğunlukla da operasyon gereklidir.
Korunma:
-Özellikle geçiş periyodunda kaba/konsantre yem oranı iyi ayarlanmalı
-Doğumdan önceki 2-3 haftalık sürede canlı ağırlığın %1-1.5’i düzeyinde konsantre yemle alıştırma dönemi uygulanmalı
-Kaba ve konsantre yem karıştırılarak verilmeli.
- Hipokalsemiyi önlemek için rasyonun anyon-katyon dengesi ayarlanmalı
- Kaba yemler uzun formda verilmeli,Yemliklerin yeterli olmasına dikkat edilmeli.
Sebepler:
-Donmuş bozulmuş yemler
-Protein olmayan azotlu bileşikler
-Protein yönünden zengin yemler.
* Proteinleri parçalayan bakteriler çoğalır, bakteriyel protein sentezi aksar, laktik asit oluşumu geriler ve pH artar. Kanda artan amonyak konsantrasyonu pH’ yı yükseltir (7.5), metabolik alkaloz oluşur.
Semptomlar:
-İştahsızlık,
-Rumen hareketlerinde azalma
-Timpani
-Kanda ve sütte üre miktarının artması
-Verim düşmesi
-Dölveriminde düşme
-Akut ya da kronik metabolik alkaloz.
Sağaltım ve korunma:
1. Rumen içeriği boşaltılır.
2. Rumene sulandırılmış sirke verilir
3. Rasyonun protein/enerji oranı düzenlenir.
4. Melas, posa gibi yemler katılır
5. Kokuşmuş, donmuş, bozuk yemler verilmez
6. NPN bileşikleri dikkatli kullanılmalıdır.
AMONYAK ZEHİRLENMESİ
NPN bileşiklerinin ruminantlarda sebep olduğu bir zehirlenme şeklidir. Bu zehirlenme şeklinde esas etken NPN bileşiklerinin rumende hızla parçalanması sonucu açığa çıkan fazla miktardaki amonyaktır.
Sebepler
-Rasyondaki HP’in yüksek, enerjinin düşük olması,
-HP’in büyük bölümünü üre gibi kolay hidrolize olabilen NPN bileşiklerinin oluşturması,
-Kolay eriyebilen karbonhidratların yetersizliği,
-Dolgu maddesi yetersizliği,
-Ani rasyon değişiklikleri,
-Üre gibi NPN bileşiklerinin alıştırmadan verilmesi.
-Üre rumende üreaz etkisiyle hızla amonyak ve CO2’e yıkımlanır, rumen amonyak miktarı, buna bağlı olarak pH’sı artar. Aynı zamanda rumenden NH3 emilimi de daha fazla olur. Emilen NH3 karaciğere taşınır ve üreye çevrilerek toksik etkisi giderilmeye çalışılır. Fakat emilen miktar karaciğerin üreye dönüştürme kapasitesinin üzerine çıkar.
1 mg NH3/l 6 mg NH3/l
-NPN bileşikleri yaklaşık 30 dakika içerisinde NH3’a yıkımlanır ve bu süre içinde rumen NH3 konsantrasyonu en yüksek düzeye ulaşır.
-Rumende yeterince enerji ve karbonik asit bulunursa NH3 konsantrasyonundaki artış daha hafif olacaktır.
-Ürenin yıkılma ve NH3’ın emilme hızı rumen pH’sına bağlıdır. Rumen pH’sı 6.5-7.0 arasında olduğunda bu iki olay çok hızlı gerçekleşir.
-pH 6.0’nın altına düştüğünde üreaz aktivitesi ve NH3 emilimi daha düşük düzeyde kalır, dolayısıyla NH3 konsantrasyonunun yüksek olması zehirlenmeye yol açmaz.
-Rumen sıvısında NH3 konsantrasyonu, pH 6.0’nın üzerinde olduğu zaman, 1000 mg/l üst sınır olarak kabul edilir. 700-800 mg/l rumen fonksiyonları üzerine negatif bir etki gösterir.
Semptomlar:
-Yem tüketiminde azalma,
-rumen hareketlerinin yavaşlaması,
-nabız sayısının artması,
-tükürük miktarının artması,
-kas titremeleri,
-kramplar,
-hayvanın yere uzanıp kalması.
Sağaltım:
-Hemen 10-20 litre soğuk su içirilir.
-Soğuk suya asetik asit ilave edilmesi daha etkilidir.Kolay eriyebilir karbonhidrat takviyesi yapılır (pekmez, sirke)
Korunma
-NPN veya üre yeterli enerji varsa, fakat protein yetersizse katılmalıdır.
-Rasyonun ham protein düzeyi %13’ün üzerinde olduğu zaman rasyona üre katılmalıdır.
-Rasyon kuru maddesindeki üre miktarı % 7’yi aşmamalıdır.
-Üre rasyona homojen karıştırılmalı, hayvanlara yeterli su sağlanmalıdır.
-Ürenin mısır silajına, pelet yemlere katılması en uygun verilme şekilleridir.
ASİDOZ
rumen asidozu: Rumende laktik asit üretimini arttıran bakterilerin sayısının ve buna bağlı olarak rumende laktik asit miktarının artması
metabolik asidoz: Kanda H iyonu konsantrasyonunun artması ve karbonat iyonunun azalmasına bağlı olarak pH’nın düşmesi
Sebepler:
•Rasyonun tipi: Kaba yem miktarının düşük olması,
•Yemlerin fiziksel formu:Kaba yemlerin partikül büyüklüğünün küçük olması, konsantre yemlerin çok ince öğütülmüş olması, buharla ezme, peletleme
•Yem tüketim düzeyi: Konsantre yem tüketiminin fazla olması
•Rasyonun nem içeriğinin fazla olması: Total rasyonun rutubetinin silaj ve fermente yemler nedeniyle %50’den fazla olması.
•Doymamış yağların rasyona ilave edilmesi: selüloz sindirilebilirliğini azaltması ve rumen pH’sını düşürmesi
•Yemleme metodu: Kaba ve konsantre yemlerin ayrı olarak verilmesi ve konsantre yemin seçilmesi
•Rasyondaki ani değişiklikler: Yüksek düzeyde kaba yemden yüksek düzeyde konsantre yeme ani geçişler
•Mikotoksinler: Laktik asit metabolizmasını değiştirmeleri.
Optimum rumen pH’sı 6.2-6.8 (6-7) arasındadır.
pH 5.5’ da rumen protozoonları ölür, rumen hareketleri yavaşlar. pH 5’de rumen hareketleri tamamen durur.
Kanın pH’sı 7.3-7.5 arasındadır.
Metabolik asidozda pH 7.3 ün altına düşer.
Semptomlar:
•Klinik belirtiler 12-36 saat sonra ortaya çıkar
•İnkoordinasyon ve ataksi görülen ilk belirtilerdir
•Tiamin sentezinin azalması sonucunda bilinçsizce gezinme ve ayakta duramama hali gözlenir
•Rumendeki şişkinlik nedeniyle abdominal ağrı, diş gıcırdatma ve rumen hareketlerinde azalma vardır
•Rumen pH’sı 5’e düşer.
•Dışkı katıdır veya diyare şekillenmiştir
•Dışkıda sindirilmemiş tane yem partikülleri bulunur
•Yemden yararlanma oranı azalır
•Rumen, abomasum ve barsaklarda şiddetli derecede yangı şekillenir.
•Dehidrasyon 24-48 saat içinde ortaya çıkar.
•Solunum sayısı ve kalp atışları artar, rektal ısı 1-2 C azalır.
•Şiddetli vakalarda hipokalsemiyi andıracak şekilde hayvan yere uzanır ve 24-48 saat içinde ölüm şekillenebilir.
• Akut asidozdan 40-60 gün sonra tırnaklarda belirtiler (laminitis) ortaya çıkmaktadır.
Sağaltım:
1. Kaliteli kaba yem arttırılır.
2. Taze rumen içeriği verilir.
3. Vitamin B/Vitamin C kombinasyonları karaciğerdeki laktik asidin detoksifikasyonuna yardımcı olur.
4. Laktik asit bakterilerine karşı antibiyotikler, elektrolit sıvılar uygulanır.
5. Rumen pH’sını düzeltmek için MgO, MgOH verilir.
6. Metabolik asidoz için 0.5 g/kg sodyum bikarbonat verilir.
7. İntoksikasyonlara ve laminitise karşı antihistaminik ve kortikosteroid ilaçlar kullanılır.
8. Primer timpani varsa köpük giderici ilaçlar kullanılır.
9. ishal oluşmayan vakalarda sürgüt ilaçlar verilir.
Korunma:
1. Kaba ve konsantre yem karıştırılarak verilmelidir.
2. Yeterli kaba yem sağlanmalıdır.
3. Asidoz oluşturan yemler aşırı kullanılmamalıdır.
4. Konsantre yeme ani geçişler engellenmelidir.
5. Tampon etkili maddeler (NaHCO3, MgO) ilave edilebilir.
6. Sığırların başıboş kalması önlenmelidir.
7. Yüksek verimli ineklerin kuru dönem ve laktasyonun başlangıcındaki beslemesine özen gösterilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder