19 Haziran 2012 Salı

Medikal Biyoloji - Lipidler


LİPİDLER

n  Yağ ve benzeri molekülleri içine alan molekül grubudur.
n  Suda çözünmezler
n  Benzen, Aseton, Kloroform, Alkol gibi Organik çözücülerde çözünürler
n  Bunun sebebi yapılarında bulunan uzun hidrokarbon zinciri ve benzen halkasıdır.
n  Bu zincirler kutupsuz olup, hidrofobdurlar, su bağlamazlar. Bazı lipidlerde alifatik karbon zincirinin bir ucunda kutuplu bir grup bulunabilir ve böylece hidrofil bir durumun meydana gelmesine neden olur. Bu hidrofil grup hidrojen bağı ile su bağlar.
n  Lipidler yağ asitlerinin alkollerle oluşturduğu esterlerdir.
n  Yağ moleküllerinde lipidlere özel karakterini veren birimler yağ asitleridir.
n  Yağ asitleri bir alkolle veya üç karbonlu bir alkol olan gliserin ile veya başka maddelerle birleşerek lipidleri meydana getirirler.
n  Her yağ asidi molekülü, üzerine hidrojen atomları bağlanmış olan ve bir ucunda bir karboksil (-COOH) grubu bulunan zig zag şeklinde uzun bir karbon zincirinden yapılmıştır.

n  Hücresel lipidlerin hemen hepsinde 16-20 karbon atomu uzunluğunda Yağ Asidi komponenti bulunur.
n  Bir yağ molekülünde genel olarak
-Bir molekül gliserin
            -Üç molekül yağ asidi bulunur.
n  Gliserin molekülünün üç tane –OH grubunun her birine bir yağ asidi molekülü bağlanır ve her bağlanma bölgesinden bir su molekülü ayrılır (dehidrasyon sentezi).
n  Bir asitle bir alkol arasındaki interaksiyondan meydana gelen bu bağa ester bağı denir ve karbonil grubu ile karakterize edilir.

Trigliserid

n  Dokudaki yağ asitleri 3 tip alkolle esterleşirler.
n  Gliserolle esterleşenler trigliseridleri veya nötral yağları (doğal yağlar)
n  Gliserofosfatla esterleşenler fosfolipidleri
n  Kolesterolle birleşenler kolesterol esterlerini oluşturur.


TRİGLİSERİDLER

n  Hayvan dokularındaki ana yakıt deposudur. Vücudun ihtiyacından fazla alınan besin maddeleri trigliserid haline çevrilir ve gereği halinde kullanılmak üzere çeşitli yağ dokularında yağ damlaları halinde saklanır.
n  Vücutta belli hormonal uyarım ile gerektiğinde yağ dokusunda bu trigliseridler serbest yağ asitlerine hidrolize olurlar. Bu hidrolize lipidler okside olarak kan dolaşımı ile enerji sağlamak üzere karaciğer ve kaslara taşınırlar.
n  Yağların özelliği ve kalitesi, yapılarındaki yağ asitlerinin zincir uzunluğu ve çift bağ sayısı ile belirlenmektedir.
n  Eğer karbonların hepsine iki tane hidrojen bağlanmışsa, bu yağlara doymuş yağlar denir.
n  Stearik asit 18 C kapsayan doymuş bir yağ asitidir.
n  Bazen karbona bağlı hidrojen atomları eksik olabilir ve karbonlar arasında çift bağlar meydana gelir. Bu yağlara da doymamış yağlar denir.
n  Linoleik asit doymamış bir yağ asitidir.Karbon sayısı 18’dir.
n  Doymuş yağlarla beslenen deney hayvanlarında ciddi problemler ortaya çıkmıştır.
n  Doymamış yağlarla beslenenlerde ise hiçbir problem gözlenmemiştir.
n  Doymamış yağlardan linoleik asit ve araşidonik asidin bulunmaması beslenme bozukluğuna yol açar. Bu nedenle esasi yağ asidi olarak bilinirler.
n  Prostaglandin bu iki yağ asidinden (linoleik asit ve araşidonik asit) meydana gelmektedir. Hormonal aktiviteye sahip olan prostaglandin ilk olarak prostat bezinin bir salgısı olarak belirlenmiştir. Ancak çeşitli dokularda bulunmaktadır.
n  Bir yağ asidi zincirinde çift bağ sayısı arttıkça, erime noktası düşer.


BİLEŞİK YAĞLAR

n  Yağ asitleri, alkoller ve diğer bileşiklerden yapılmış kompleks moleküllerdir.
n  Biyolojik açıdan bileşik yağlar fosfolipidler, sfingolipidler, glikolipidler, steroidler, terpenler ve lipoproteinler olarak sınıflandırılabilir.

FOSFOLİPİDLER

n  Fosfolipidler hücre zarının temel bileşenini oluştururlar.
 
Fosfolipidlerin Yapısı

n  Gliserol
n  Yağ asitleri
n  Fosforik asit
n  Nitrojen (Azot) bazı

Fosfolipid

n  Gliserine bağlı üç yağ asidinden birinin yerine fosfor kapsayan bir grup girer.
n  Fosfor ve azot içeriklerinden dolayı fosfolipid molekülü polar hale gelir.
n  Yağ asidinin hidrofobik özelliğine karşı hidrofilik olarak davranır.
n  Hem hidrofobik hem de hidrofilik olmaları nedeniyle fosfolipidler hem suda hem de organik çözücülerde çözünebilmektedir.
n  Yağlarda fosfolipidler iki tabaka olarak bulunurlar. Zar tabakalarının iç tarafı kutupsuz olarak kabul edilir. İç taraf yağ asidi köklerinin uzun hidrokarbon zincirlerinden oluşur. Fosfat grubu dışa dönük olup, ya hücrenin dış çevresine veya sitoplazmaya doğru yerleşmiştir.


STEROİDLER

n  Sterolleri içeren büyük bir grup meydana getirirler. Sterollere, bir ucunda –OH grubu bulunduğu için bu ad verilmiştir.
n  Tüm hayvan hücreleri, bitkilerin çoğu ve mikroorganizmalar steroid içerirler.
n  Steroidlere örnekler
n  Eşey hormonları, adrenal kortikol hormon, safra asitleri ve D vitamini
n  Steroid hormonlar bir çok metabolik ve üreme olaylarını düzenler.
n  Çok sayıda metilen ve hidrokarbon grubu içerirler. Bunlar açık uzun zincirler halinde değil, 4 ayrı halkasal yapı gösterirler.

KOLESTEROL

        *  Sterollerin içinde en önemlisi kolesteroldür.
        * Hayvan dokularında bu grup moleküllerden olan kolesterol fosfolipidlerle beraber zarda yoğun olarak bulunur.


* Özellikle beyin, sinir dokusu, adrenal bezleri ve diğer endokrin dokularda bulunur.

* Kolesterol arterlerde sertlik yaparak arteroskleroide neden olur.

Fonksiyonları

1- Diğer steroidler için öncül moleküldür.
2- Hayvan vücudunda çeşitli zar yapısının entegrasyonu için ihtiyaç duyulur.
Omurgalılarda, besinlerle alınan veya organizmada sentezlenen kolesterol diğer steroid gruplarına çevrilmektedir. Bunlardan biri safra tuzlarıdır.
 
* Karaciğerde yapılır, safra kanalları yolu ile barsaklara iletilir. Orada yağların sindirimi ve absorbsiyonunda rol oynar.

 * Endokrin organlarda adrenal bezde kolesterol kortisol ve aldosteron, overlerde östrojene, testislerde androjene ve korpus luteumda progesterone çevrilmektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder