23 Haziran 2012 Cumartesi

Deli Dana- Deli İnek- BSE- Bovine Spongiform Ensefalitis



BSE sığırlarda merkezi sinir sistemi bulguları ile seyreden ve her zaman ölümle sonuçlanan, uzun seyirli, beyin dokusunda iltihabi olmayan erimelerle karakterize bir hastalıktır. İnsan ve diğer hayvan türlerinde de bu grupdan hastalıkların varlığı uzun yıllardan beri bilinmektedir.

İnsanlarda;Creutzfeld- Jacop Hastalığı,Gertzman-Straussler-Scheinker Sendromu, Kuru Fatal Familial İnsomnia, Alper Sendromu, Minklerde; Nakledilebilir Mink Ensefalopati, Geyiklerde;Kronik Zayıflama Hastalığı, Koyun ve keçilerde; Scrapi Hastalığı, Ceylanlarda; Spongioform Ensefalopati, Kedilerde; Spongioform Ensefalopati

Hastalığın Sebebi nedir ?
Hastalık etkeni ; bakteri veya virus gibi bir mikroorganizma olmayıp, prion olarak adlandırılan bir protein partikülüdür. Etken pek çok fiziksel ve kimyasal işlemlere (130 C nemli ısı, daha fazla kuru ısı , alkol, formol, ultraviyole..) oldukça dayanıklıdır. Prionlar canlı organizmada bağışıklık sisteminde bir reaksiyon oluşturmadıklarından , hastalığın canlı hayvanda ve insanda ölümden önce laboratuvar muayeneleri ile teşhis edilmesi ve aşı çalışması yapılması bu güne kadar mümkün olmamıştır

Hastalık nasıl ortaya çıkmıştır ?
Hastalık ilk defa 1985 yılında İngiltere de teşhis edilmiş ve 1986 yılında dünya kamuoyuna bildirilmiştir. İngiltere’nin değişik bölgelerinde aynı zamanda ortaya çıkan hastalığın, orijini konusunda tartışmalar halen devam etmektedir. Tartışmalar iki hipotezde yoğunlaşmaktadır.
Birinci görüşe göre: İngiltere’de salgına; Scrapi ile enfekte olmuş koyun etlerinden hazırlanan et-kemik ununun ,sığırlar tarafında tüketimi sebep olmuştur. Koyunlarda hastalık yapan enfeksiyöz ajan (Scrapi Prion’u) ,sığıra adapte olmuş ve hastalık ortaya çıkmıştır.
İkinci görüşe göre; BSE salgından öncede münferit olaylar tarzında sığırla arasında mevcuttur, daha sonra hastalıklı sığır etlerinin, et- kemik unu olarak sağlam sığırlar tarafından tüketilmesi sonucu salgın ortaya çıktı.
Her iki görüşünde ortak noktası :1980′li yıllarda İngiltere’de yem sanayiinde yapılan teknolojik değişikliklerin, özellikle de rendering işlemleri sırasında uygulanan ısı derecesinin düşürülmesinin (etkenin düşük ısı derecelerinde hastalık oluşturma özelliğini koruması nedeniyle) etkeninin daha kolay yayılmasına sebep olduğu yolundadır.

Hasta Hayvanda Görülen Bulgular nelerdir?
İki ile on bir yaş arasındaki ergin sığırlarda görülen hastalığın kuluçka süresi, ortalama dört yıldır, tespit edilen en yüksek görülme oranı dört, beş yaş gurubundadır.
Hasta hayvanda davranış, duruş ve yürüyüş bozuklukları görülür.
Davranış bozuklukları:
Hayvan ürkek ve tedirgindir, Kendine yaklaşılmasına reaksiyon gösterir, Dişlerini gıcırdatır, Burun deliklerini yalar,Ön ayakları ile toprağı eşeler,Sürekli kulaklarını hareket ettirir, Sağıma ve muayene girişimlerine izin vermez, Ses’e ve ışığa aşırı tepki gösterir
Duruş- amudiyet Bozuklukları:
Sürüdeki hasta hayvanların sırtlarında kavislenme olduğu, kafalarını aşağıda tuttukları ve bacaklarını yanlara açarak durdukları görülür
Yürüyüş Bozuklukları:
Hayvan yürürken arka tarafının sallandığı görülür, arka bacakların adım genişliği artar, Hastalığın ilerleyen devrelerinde yürüyüş bozuklukları daha bariz olarak ortaya çıkar, özellikle hayvan hızlı yürümeye zorlandığında ve kendi etrafında döndürüldüğünde arka bacaklarını sürüklediği görülür, bir süre sonra arka bacaklarının üzerinde duramaz hale gelir. Ön bacaklarda genellikle bir bozukluk şekillenmez.
Genel Durum Bozuklukları
Diğer hastalıklarda olduğu gibi iştahsızlık, canlı ağırlık ve süt veriminde düşmeler, Kondisyon kaybı gibi genel hastalık bulguları da görülebilir. Ancak bu bulgular hastalık için tanıtıcı özellik taşımaz.
BSE diğer hayvan türlerine bulaşır mı?
Doğal şartlarda sığırdan-sığıra (enfekte yem ile beslenme dışında) ve sığırdan diğer hayvan türlerine, direk geçişin olduğuna dair bir bulgu yoktur. Anneden-yavruya doğum öncesi geçişin olabileceği yolunda bulgular vardır. Bu konudaki araştırma çalışmaları devam etmektedir.
Buna rağ men hastalık hayvandan hayvana nakledilebilir özelliktedir. Yapılan deneysel çalışmalar; hastalıklı hayvanın beyin dokusunun ,ağız yolu ile veya beyin içi enjeksiyonla buzağı,koyun,keçi, domuz,fare, kobay ve değişik türden maymunlara verildiğinde hastalığın oluştuğunu göstermiştir.
BSE şüpheli hayvanlarda organların risk dereceleri nedir?
Dünya Sağlık Örgütünün Sınıflandırmasına göre;
Derece I- Yüksek Beyin, Omurilik
Derece II – Orta Dalak ,Tonsil, Siyatik sinir, Lenf Nodülleri, İnce bağırsak, kalın bağırsağın ön kısmı
Derece IIIa- Zayıf Siyatik sinir, Hipofiz bezi, Böbrek üstü bezleri, , kalın bağırsağın alt kısmı, Burun mukozası,
Derece III b- Çok zayıf Beyin-omurilik sıvısı, timus, kemik iliği,karaciğer,akciğer, pankreas,
Derece IV- Tespit edilemez İskelet kasları, Kalp, Meme bezleri, Kolostrum, Süt, Kanpıhtısı, Serum, Dışkı,Böbrek,Tiroid bezi, Tükrük bezleri, Yumurtalık, Rahim,Testis, Sperm kanalı
Sığırdan insana geçiş mümkünmüdür?
Son yıllara kadar, yapılan bilimsel çalışmaların sonuçlarına dayanılarak, insanlarda hastalık oluşturan prion ile,sığırlardakinin aynı özelliklere sahip fakat tür’e özel oldukları kabul edilmiştir.
Ancak son yıllarda ,İngiltere de yeni tip Creutzfeld- Jakop Hastalığı (nv CJD) olarak tanımlanan spongiform encephalopatilerin şekillendiği hasta sayısındaki artış nedeni ile çalışmalar hızlandırılmıştır. Hastalıktan ölen insan beyinleri ve BSE’li sığır beyinlerinden hazırlanan enfekte materyaller farelere nakledilmiş ve hastalın şekillendiği farelerin beyin dokularında, özel testlerle ( Western Blotting Testi ) yapılan bu bilimsel çalışmaların sonucunda; tespit edilen yeni tip CJD etkeninin, BSE prionu ile aynı özelliklere sahip olduğunun belirlendiği bildirilmiştir. İnsan sağlığı açısından ortaya çıkan bu risk nedeni ile , salgın yaşayan ülkelerde bu konudaki çalışmalar hızlandırılmıştır. Bu doğrultuda yapılacak yeni araştırmaların sonuçları merakla beklenmektedir.
Hastalık Nasıl Teşhis edilir?
Klinik bulgu gösteren şüpheli hayvanlarda, hastalığın teşhisi hayvanın ölümü veya kesiminden sonra merkezi sinir sistemi dokularının(beyin, omurilik) histopatolojik ve immunohistolojik tetkikleri ile yapılmaktadır. Birinci tetkikle, etkenin beyin dokusunda oluşturduğu lezyonlar, ikinci tetkikle ise, etkenin bizzat kendisi tespit edilmektedir. Ek olarak mezbaha taramalarında kullanılacak üç hızlı test geliştirilmiştir. Bu testler hastalığın varlığının tespit edilmediği ülkelerde tek başına teşhis için yeterli olmamaktadır, patolojik bulgularla test sonuçlarının teyit edilmesi gerekmektedir.
Canlı hayvanda teşhisi sağlayacak bir metot, hastalık etkeninin özel durumundan dolayı henüz mevcut değildir.
Dünyada durum nedir?
İngiltere, İrlanda, Fransa ,Danimarka, İtalya, Belçika, Almanya, Hollanda, İspanya,Portekiz, Liechtenstein, İsviçre’deki sığırlarda varlığı bildirilen BSE hastalığının, Kanada, Falkland Adaları; Kuveyt ve Umman’da ithal hayvanlarda görüldüğü rapor edilmiştir.
Ülkemizdeki durum nedir?
Hastalıktan şüphe edilmesinin ilk basamağı hayvanın yukarıda belirtilen duruş,davranış ve yürüyüş bozukluklarından oluşan klinik tabloyu göstermesidir. Zira laboratuvar teşhisini sağlayan histopatolojik bulgular ancak bu aşamada tam olarak şekillenmektedir.
Bu güne kadar ülkemizde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü patoloji laboratuvarında; sığırlarda sinirsel bulgularla seyreden, viral , bakteriyel ve paraziter hastalıkların teşhisi maksadı ile , merkezi sinir sistemi dokuları histopatolojik olarak incelenmiştir. Şüpheli beyinlerin bu metotla incelenmesinde her hastalığa göre ayrı bir işlem yapılmamaktadır, hastalıklar beyin dokusunda oluşturdukları histopatolojik bulgulara göre teşhis edilip, isimlendirilmektedir. Konunun uzmanları yetiştiriciden veya teşkilat veteriner hekimlerinden bu konuda bir şüphe beyan edilmese de, bilinen tüm hastalıklar yönünden muayene yapmakla mükelleftirler. BSE’nin beyin dokusunda oluşturduğu patolojik değişiklikler de hastalığın kesin teşhisinin konulması için yeterli olacak karakterdedir (Patodiagnostik). Muayene edilen çok sayıda hayvandan oldukça düşük oranda sinirsel bulgular gösteren vak’a bildirilmiştir. Yukarıda beyan edilen prensipler gereğince şüpheli hayvanların beyin dokuları incelenmiş ve BSE’ ye ilişkin bir bulgu görülmemiştir. Mevcut diğer bilimsel kurumlarda hastalığın tespit edildiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır. Bu bulgular ışığında hastalığın ülkemizde tespit edilmediği bilinmektedir.
Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi (OIE) tarafından belirlenen kurallara göre, bir ülkenin BSE den ari olduğunun kabul edilebilmesi için takip edilmesi gereken prosedür gereği Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, süregelen teşhis çalışmalarına ek olarak, mezbahalarda kesime alınan otuz ayın üzerindeki tüm hayvanlarda, sinirsel bulgu gösterip göstermediğine bakılmaksızın BSE taramasını başlatmak için tüm hazırlıklarını tamamlamıştır. Avrupa ülkeleri ile aynı zamanda ve aynı tekniklerle çalışmasını başlatacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder