23 Aralık 2012 Pazar

KULAĞIN MUAYENESİ




                Kulak, işitme organı olarak; Dış kulak, Orta kulak ve İç kulak olmak üzere üçe ayrılır. Dış kulak, kulak yolu (meatus acus-:icus externus] ile kulak kepçesi (auricula) dan oluşur. Orta kulak; kulak zarı (mem-brana tympani), cavum tympani, kulak kemikçikleri (Malleus, Incus, Stapes) ve onları birbirine bağlayan ligament ve kaslardan şekillenmiştir. Cavum tympani östaki borusu (taba pharyngo tympanica) aracılığı ile pharynxe bağlanmıştır ya da onunla ilişkilidir. Os temporale'nin pars petrosa'sı içine yerleşmiş olan iç kulak, labirentlerden ibarettir. İki önemli fonksi­yonu bulunur; corti organı (organon spira­le) ve n. cochlearis aracılığıyla işitmeyi sağlamak, cerebellum ve n. vestibularis aracılığıyla da denge ve statik desteğin sürekliliğini oluşturmaktadır.
Kulağın muayenesine inspeksiyonla başlanır. İnspeksiyonda başta kulak kep­çesinde izlenen değişiklikler, kıl dökül­meleri ya da kulağın serbest kenarlarında oluşan seboreik (Seborhea) oluşumlar dikkate alınır. Özellikle de kulağın iç veya dış yüzünde oluşan sınırlı ya da yaygın şişkinlikler, kulak kepçesi hematomları (othaematom) gözlenir.
Kulak kepçesinin palpasyonunda kulak kıkırdağında şekillenen ve kulak devias-yonuna neden olan oluşumlarla, othae-matom'un başlangıçtaki fluktuasyon göste­ren kıvamı ile sonradan çıtırtılı ses veren hamur kıvamı dikkate alınır.
Dış kulak yolunun muayenesi; yangısı olan otitis externa yönünden, yabancı cisimler, dış kulak yolu tümörleri ve mem-brana tympanica'nm perforasyonunu sap­tama nedeniyle yapılır.
Otoskopi: Otoskop  denilen bir aletle kulak yolu ve mebrana tympa-nika'yı görmek için yapılan bir muayene türüdür. Bu amaçla ayna ve kulak spekulumu da kullanılır. Dış kulak yolu vertikal ve horizontal olmak üzere iki bölümden oluşur. Vertikal bölümün mua­yenesi direkt olarak gerçekleştirilebilir. Horizontal bölümün muayenesi için otos­kop kullanılması gerekir.
Otoskopi öncesi kulak kanalının gerekli olan temizliği, kıl, kabuk, serumen ve irin akıntısı ve birikintileri portkoton aracı­lığıyla uzaklaştırılarak gerçekleştirilme­lidir.
Otoskop ile birlikte yardımcı araçların da kulak yoluna sokulabileceği (alligator pensi gerekçesiyle muayeneyi gerçekleştirecek hekimin kulak kepçesini sabit hale getirmesi gerekir. Bu amaçla masaya yatırılan (gerektiğinde hayvana sedasyon yapılır) hayvanın baş ve boynun arkasında hekim yer alır. Sol elin parmak­ları kulak kepçesini apeksinden yakala­yarak vertikal olarak yukarıya doğru çeker. Bu pozisyonda otoskopun ucu kulak yolu­na daha kolay girer aynı zamanda da ver­tikal bölüm ile horizontal bölüm arasında­ki dirseklenme azaltılmış ve muayene kolaylaştırılmış olur.

Otoskop meatus acusticus externus'un vertical bölümünün son bölümüne ulaş­tırıldığında, kulak kepçesi ve otoskopun hafif olarak laterale doğru yönlendirilme-siyle vertical bölümün tamamını görmek mümkün olur.
Otoskopun kulak yoluna sokuluşu ve çıkarılışı sırasında kulak yolu derisi iyice muayene edilmelidir. Özellikle otoskopun çıkarılışı sırasında kulak yolundaki hiper-plastik değişiklikler erken dönemde kolay saptanmış olur.
Normal yapıdaki bir kulak kanalının düzgün, solgun pembe renkli, nemli ve balmumu gibi çok ince bir serumen ile örtülü bulunduğu gözlenir. Membrana tympanica'nm hafif mavimsi parlak renkte ve oval bir görünüm verdiği dikkati çeker. Vertical bölümün ayrıca kıllı olduğu (köpek ırklarında farklı olabilir) dikkati çeker.
Otoskopi sırasında başta kulak zarının durumu olmak üzere bunun perfore olup olmadığı, proliferatif değişimler, kulak akıntısının tipi, kulak yolundan gelen koku, eritem ve ülserasyonlarm bulunup bulunmadığı ayrı ayrı not edilmelidir.
Kulaktan gelen akıntının ve kabuklaş­manın kulak yangı türlerinin tayininde yardımcı olabildiği gibi enfeksiyonun etkeninin saptanması yönünden de bir fikir verebilir. Kulakta izlenen kahverenkli bir akıntı stafilokok ve mantar enfeksiyon­larına, kuru kahve telvesi gibi bir kabuklu görüntü kulak uyuzuna (Otocariasis), sarı ve krema kıvamındaki bir akıntı ise gram negatif bir otitis externa purulenta'ya işaret kabul edilir. Seruminöz otitislerde akın­tının balmumu benzeri kaygan ve sarı-kahve rengi bir görüntü verdiği kaydedilir. Bu görüntü ayrıca atopi'ye duyarlılık (Allerjik), keratinizasyon bozukluklarını akla getirir.
Perfore olmuş bir membrana tiympani ve kulak yolu kıkırdaklarının sertleşip ossifikasyonu, Otitis externanm Orta kulak yangısı (Otitis media) ile komplike olabile­ceğini gösterdiği kadar chronik bir otitis externa olgusuna da bir örnek oluşturur.


Kültür ve Duyarlık Testleri: Kültür ve duyarlık testleri özellikle şiddetli seyreden otitis ext. chronica, otitis media ve sis-temik bir sağaltım yapılması gerekli görü­len durumlarda başvurulması gerekli bir muayene yöntemidir. Bunun dışında sitolojik ve kültür muayenelerinin kulak yangılarının otoimmun bir kökenden gelip gelmediğini öğrenmek ve bakteriyolojik testlerin de uygun olan antibiyotiğin gerek lokal gerekse sistemik uygulanmasına yarar sağlar.
Kulak Akıntısının Mikroskopik Mua­yenesi: Sitolojik muayenelerin yararı gibi kulak yolunda saprofit olarak bulunan son­radan patojen hale geçen kokuş ve çubuk şeklindeki mikropların tanısının yapıl­masının yanısıra mantar ve fagositer leukositlerin varlığını saptamakta yarar sağlar. Özellikle mikroskopik muayenele-rin otodectes sinotis gibi paraziter etken­lerin saptanmasında önemi vardır.
Radyolojik Muayeneler: Kronik otitis externalarm ve otitis media'larm tanısında önemli bir yer tutar. Kulak yolunun kalsi-fikasyonlan, cavum timpani'de yoğunluk artışlarının veya osteolitik değişimlerin saptanması orta kulağın yangısı ve diğer bozukluklarının tanısında yarar sağlar. Coleostoma gibi mebrana timpani'nin cavum timpani içerisine doğru kistik bir çıkıntı yapması ve burada yangı sonucu oluşan adeziyonları da iyi bir röntgen mua­yenesi ile saptamak olası bulunmaktadır.
Tanı konulamayan olgularda ve bulla osseada şekillenen lizis (erime) olgularında manyetik rözönans muayene yöntem­lerinden de yararlanılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder