23 Aralık 2012 Pazar

Rektal Muayene


          Palpasyonla yapılan muayenenin büyük hayvanlarda uygulanan bir şekli olup, elin ve kolun rektuma sokularak cavum pelvis içinde bulunan ve karın boşluğunun arka kısımlarındaki organ ve dokuların elle yok­lanmasından [palpasyonundan] ibarettir. Bu muayene ile: Pelvisin kemik çatısının şekli, kırık, çatlak ve diğer lezyonlar; rec­tum ve anus'un iç yüzü; annulus ingui-nalis abdominalis ve testislerin gizlilik hal­leri (cryptorchismus); dişilerde ovarium ve uterus, vesica urinaria ve urethra'nın pelvis bölümü; colon, caecum, aorta abdominalis ve bundan çıkan köklerin muayenesi; bazı olgularda mezenterial lenf yumruları ve böbrekler muayene edilirler.

            Rektal palpasyona başlamadan önce bir ön hazırlık yapılır. Bu hazırlıkta hayvan; bir travay içine konmalıdu; veya üç ayağı tekme atamayacak şekilde kösteklenmeli ve kulağına yavaşa konmalıdır. Kuyruk bir yardımcı tarafından sağrı üzerine kaldırı­lır. Önce rektumda bulunan dışkı yumak-çıklarmm dışarı alınması için hayvana lav­man yapılır. Bu amaçla imgatör kanülü veya bir ucuna huni takılmış burun meri sondasının diğer ucu yavaş çevirme ve itme hareketiyle rektuma sokulur. Yukarıya kaldırılarak tutulan irrigatör veya huniye birçok defa ılık su konarak rektuma bolca verilir. Bu suretle sert dışkı parçaları ıslanır ve parçalanır. İrkilti sonu bir ıkıntı hareketi başlar. Bu hareketle hayvan içerdeki dışkı parçacıklarını su ile dışarıya atar; ancak bu işlem yapılmadan önce, anemnez konusunda bildirildiği gibi hay-vana daha önce bir rektal muayenenin yapılıp yapılmadığının kesin olarak sap­tanması gerekir. Henüz bir işlem yapıl­madan hayvanın eğer kuyruğu kaldırıl­dığında rektumda kanlı damlalar halinde sızıntı varsa, daha önce rektuma bir şey sokulduğu ve mukozada yaralanmadan perforasyona kadar varan bir bozukluğa neden olunduğu kuşkusu uyanır. Hekim buna dikkat etmeden muayeneye geçerse, hayvanın yaşamına mal olacak bozuk­luğun sorumluluğunu yüklenmiş olur. Rektum lavmanla iyice boşaltıldıktan son­ra, muayeneyi yapacak hekim tırnaklarını kısa keser ve uzun eldiven giyebilir. Genel olarak bu muayene çıplak elle yapılır. Bunun için el ve kolda bulunan yüzük, saat gibi araçlar çıkarılır. Kol, koltuk altına kadar sıvanır. Bir muşamba gömlek ve çizme giyilir Anus'un çevresi ılık steril bir antiseptik solüsyonla silinir. Palpasyon yapacak el ve kol daha iyisi sabun gibi köpürebilen kayganlaştırıcı bir antiseptikle (Cetavlon) sıvanır. Hekim hayvanın arka­sında ve biraz yanında yer alır. Elinin par­maklarına koni tarzında bir şekil vererek, uç kısmıyla sphincter ani externus'tan hem burguvari ve hem de ileri itme hareke­tiyle içeri doğru girmeye çalışır. Sfinkterin bu harekete karşı koyması doğaldır. El rek­tum boşluğuna eriştiğinde ampulla rec-tinin genişlemiş bölümü derhal hissedilir. İleriye doğru el itilirken barsak mukoza­sının şiddetli kontraksiyonları, eli dışarı doğra atmaya zorlar. Bu sırada itme hareketlerinden vazgeçilir ve ıkınmaların sakinleşmesi beklenir, aynı zamanda el azıcık geri çekilir. İşlem birçok kere tekrar­lanarak yoklanması gereken yere erişilir. Rektal muayene yapılan hayvanda aşırı duyarlılık hali ve ıkınmalar varsa, daha ön­ceden bu ıkınmaları kesmek amacıyla ekstradural anesteziye başvurulur.

             Hayvan ishal ise, anusun çevresinde ve aşağı kısımlarında dışkı birikintilerine, sfinkterin çevresinde bazen silindirik ve boğum boğum beyaz gastrophylus lar­valarına rastlanır. Özellikle kır donlu hay­vanlarda bu bölgede urlar (melanom ve melanosarcom) görülür. Bölgeyi innerve eden sinirlerde felç varsa (paralysis ani) anusun sfinkterleri gevşemiş ve duyarlılığı kalmamıştır. Anusun sağında, solunda veya perineal bölgede, deri altında, sınırlı şekilde kabarmış yumuşak kıvamda ve reponibilitesi bulunan perineal fıtıklara (hernia perinealis) rastlanır. Bazen de rek­tum mukozasının, anustan, kılıf tarzında dışarı çıkmış olduğu (prolapsus ani et recti) dikkati çeker.

Pelvis Kemikleri Çatısının Muayenesi:Özellikle büyük hayvanlarda os ischii, symphysis pelvis ve os ilium'un eski ve yeni kırıkları, konjenital anormal oluşum­ları (malformation) elle yoklanır. Bu kemik çatısmdaki kırıklar çoklukla şekilde gösterilen yerlerde oluşur. Kırık yeni ise, genel olarak o sahada kopan ve bütünlüğü bozulan kan damar­larından mukoza altına sızıp biriken kan­dan dolayı bir kırık hematomu ve kırık kemik uçlarının birbirine sürtünmesinden krepitasyon (crepitation) hissedilir; ayrıca karşıtına oranla bir şekil bozukluğu (asimetri) ve ağrı dikkati çeker. Elle yok­lanan şişkinlik kemik gibi sert ise, o zaman kırığın önceden oluştuğu ve sonradan iyileşerek bir kallus (callus) şekillendiği anlaşılır.

Rectum'un Muayenesi: Rektumdaki çeşitli yaralar, fistüller elle anlaşılabilir. Rektumun iç çeper apseleri, tümöral üremeleri çoğu kez kanalı daraltır. Bunların kıvamları parmaklarla yokla­narak açığa çıkarılır. Anüste yangısel bir olgu varsa (proctitis veya pararectitis), ısı ve duyarlılık artmıştır. Burada lokalize olan hastalığın durumuna göre anüs ve çevresi, dışarı çıkan dışkı, açılmış apse ve enfekte yaralar rektum mukozasının delin­melerinde, irin, kanlı sıvı ve müköz bir madde ile bulaşmıştır.

               Gerektiği zaman rektum mukozasının inspeksiyonu da yapılabilir. Bunun için speculum rektuma sokulduktan sonra açılır ve içerisi bir elektrik ışığı ile aydın­latılarak muayene edilir.

                    Bu aletin kullanılmasında aşırı zorla­malardan kaçınılmalıdır.

Annulus İnguinalis Abdominalis'in Muayenesi: Bu bölgenin muayenesine, testislerden bir veya ikisinin karın boşluğunda kalmış olduğu hallerde (abdo-minal cryptorchismus) ve kasık fıtkı (her­nia inguinalis) olgularında tanı amacıyla başvurulur.

             Annulus inguinalis abdominalis'ler, median çizginin iki tarafında, os pubis'in ön kenarından 2-4 cm, tuberculum pubicum'dan ise, 10-15 cm uzaklıkta bulunurlar. Önce rektuma sokulan elin parmakları ile tuberculum pubicum bulunur; soma yukarda verilen ölçülere göre median çizginin sağ ve solunda 2-4 cm genişlik ve 12-15 cm uzunluğunda caudo-cranial şekilde meyilli olarak yer­leşen yarık tarzındaki annuluslara erişilir.

              Kriptorşidi olgunlarında, elle annulus ing. abdominalis'in çevresi yoklanır. Bazen burası bir koni tarzında çukur olarak hissedilir. Testis çevrede ise yumuşak ve yassı şekilde, basınca karşı duyarlı, normal testise oranla çoğu kez küçük, incir şekline yakın ve adeta içi civa dolu torbamsı oluşumlar halinde ele gelir. Abdominal olan bu testiste kist, sarkom ve karsinom gibi urlar yerleşmişse, anormal bir büyük­lük ele gelir. Olayların pek çoğunda rektal muayene ile abdominal kriptorşidi olgu­larının saptanması olası değildir.

              Testis inguinal kanala girmiş; fakat testis keselerine inmemiş ise (inguinal cryptorchismus), bir elle o tarafın testis keselerine karma doğru basınç yapılırken, diğer elle de o tarafın anulus ing. abdomi-nalis'inin palpasyonu yapılır, bu durumda testisi asan funiculus spermaticus parmak­larla hissedilir.

            Kasık ve skrotum kesesi fıtıklarında (hernia inguinalis ve hernia scrotalis) rek­tal palpasyon tanıyı kesinleştirir. Bunun için kuşkulanılan tarafın an. ing. abdomi-nalis'i palpe edilir. Normalde bu halka ve deliklerden fun. spermaticus geçer. Bunun yanında yumuşak, ayrı bir kitle (omentum) veya az çok dolu, kaygan ince borumsu organlar (incebarsaklar) geçmişse, karşıt tarafın an. ing. abdominalisi ile kıyaslama yaparak kolayca fark açığa çıkarılmış ve tanı kesinleşmiş olur. Şiddetli sancı semp­tomu gösteren olgularda akla önce, boğul­muş kasık fıtkı gelmeli ve rektal muayene uygulanmalıdır. Evvelce kastre edilmiş bir hayvanın operasyon bölgesinde, içinde irin akan bir veya birkaç fistül şekillen-mişse (funiculus spermaticus fistülü) dıştan yapılan muayene ile lezyonun iç sınırının saptanması güç olacağından bunun rektal palpasyonla saptanması daha kolaydır.

            Büyükbaş dişi hayvalarda, aşın cinsel istekleri bildiren hareketler bulunduğunda (nymphomania) ovarium'un kist ve tümörlerinden şüphelenilir. Bu takdirde, ovari­um üzerinde kist veya tümörler parmaklar­la hissedilir ve diğer ovariumla kıyaslanır. İneklerde sağ ovariumun, soldakinden biraz daha büyük olduğu hatırda tutul­malıdır.

           Bazen de ovariumun fizyolojik fonksi­yonlarını saptama bakımından yardımcı bir muayene olmak üzere (graef follikül-lerinin şekillenip şekillenmediği bakımın­dan) rektal palpasyona başvurulur. Hekim rektal palpasyon yaparak durumu aydın­latmış olur.

          Bir inek veya kısrağın belli bir gebelik süresinden soma, gebe olup olmadığı, gebe ise, yavrunun canlı veya ölü olduğu da rek­tal muayene ile anlaşılır. Uterus'un çeşitli hastalıkları, urları, metritis purulenta ve pyometra yine bu muayene ile saptana­bilir.

         Vesica urinaria, erkek hayvanlarda rek­tum, dişilerde ise vagina yoluyla palpe edilir. Bu suretle vesica urinaria'nm idrar­la dolu olup olmadığı, yırtılıp yırtılmadığı (vesica urinaria rupturu) içinde oluşan idraryolu taşları, tümörleri ve felci anlaşı­lır. Pelvis'in tabanında seyreden urethra' nm da benzeri lezyonları yine rektal pal-pasyonla kolayca açığa çıkarılmış olur.

         Birçok sancı olaylarında rektal palpasy-onla, kolonlarda gaz oluşması veya sol kolonun torsiyonu anlaşılabilir.

Aorta Abdominalis (Aorta descendes) ve Kollarının Muayenesi: Özellikle bu damarların tıkanması (thrombose) olgu­larında başvurulabilen bir muayene yön­temidir.

            Küçük hayvanlarda rektal palpasyon, parmaklarla ya da bu işe elverişli speku-lumlarla yapılır. Özellikle köpeklerde anüs çevresinde glandula analis'lerin kanal­larının tıkanması sonu şekillenen fena kokulu yangısel oluşumlar; hayvanın arka tarafının hareketinde düzensizlik, hay­vanm bu kısmını yere sürtüp kaşıması, diliyle yalaması gibi semptomlarla belirir. Bazı ender olgularda glandula'lar iki taraflı şişerek, barsak kanalının geçici olarak tıkanmasına neden olabilirler. İşte bu büyümüş kısımlar çoğu kez anus ve rektu­mun içine doğru şiştiklerinden, dışarıdan dikkati çekmeyebilir. Yapılacak bir pal-pasyonla durum açıklığa kavuşur. Bazı hayvanlarda özellikle kliniğimizde rast­ladığımız gibi gevişenlerin yeni doğan yavrularında (buzağı, kuzu ve oğlak) anus deliğinin bulunmadığı (imperforation ani) inspeksiyonla farkedilir. Bu gibi doğmasal anomalilerde; rektumun ucu regio ana-lis'in yakınında ise, o bölgede hayvanın ıkmmalarıyla oluşan kabartı, dışardan görülerek dikkati çeker. Bazı dişi hayvan­larda doğmasal anomali olarak, anus ile vaginamn bir kanalla birleştiği de görülür (recto-vaginal fistül).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder