Kulak, işitme organı olarak; Dış kulak, Orta
kulak ve İç kulak olmak üzere üçe ayrılır. Dış kulak, kulak yolu (meatus acus-:icus externus] ile
kulak kepçesi (auricula) dan oluşur. Orta kulak; kulak zarı (mem-brana tympani), cavum
tympani, kulak kemikçikleri (Malleus, Incus,
Stapes) ve onları birbirine bağlayan ligament ve
kaslardan şekillenmiştir. Cavum tympani östaki borusu (taba pharyngo tympanica) aracılığı
ile pharynxe bağlanmıştır ya da onunla ilişkilidir. Os temporale'nin pars
petrosa'sı içine yerleşmiş olan iç kulak, labirentlerden ibarettir. İki önemli
fonksiyonu bulunur; corti organı (organon spirale)
ve n. cochlearis aracılığıyla işitmeyi sağlamak,
cerebellum ve n. vestibularis aracılığıyla da denge ve statik desteğin
sürekliliğini oluşturmaktadır.
Kulağın muayenesine
inspeksiyonla başlanır. İnspeksiyonda başta kulak kepçesinde izlenen
değişiklikler, kıl dökülmeleri ya da kulağın serbest kenarlarında oluşan
seboreik (Seborhea) oluşumlar dikkate alınır. Özellikle de kulağın iç veya dış
yüzünde oluşan sınırlı ya da yaygın şişkinlikler, kulak kepçesi hematomları (othaematom) gözlenir.
Kulak kepçesinin
palpasyonunda kulak kıkırdağında şekillenen ve kulak devias-yonuna neden olan
oluşumlarla, othae-matom'un başlangıçtaki fluktuasyon gösteren kıvamı ile
sonradan çıtırtılı ses veren hamur kıvamı dikkate alınır.
Dış kulak yolunun muayenesi; yangısı olan
otitis externa yönünden, yabancı cisimler, dış
kulak yolu tümörleri ve mem-brana tympanica'nm perforasyonunu saptama
nedeniyle yapılır.
Otoskopi: Otoskop denilen bir aletle kulak yolu ve mebrana
tympa-nika'yı görmek için yapılan bir muayene türüdür. Bu amaçla
ayna ve kulak spekulumu da kullanılır. Dış kulak yolu vertikal ve horizontal olmak üzere iki bölümden oluşur. Vertikal bölümün muayenesi
direkt olarak gerçekleştirilebilir. Horizontal bölümün
muayenesi için otoskop kullanılması gerekir.
Otoskopi öncesi kulak
kanalının gerekli olan temizliği, kıl, kabuk, serumen ve irin akıntısı ve
birikintileri portkoton aracılığıyla uzaklaştırılarak gerçekleştirilmelidir.
Otoskop ile birlikte
yardımcı araçların da kulak yoluna sokulabileceği (alligator pensi gerekçesiyle muayeneyi gerçekleştirecek
hekimin kulak kepçesini sabit hale getirmesi gerekir. Bu amaçla masaya
yatırılan (gerektiğinde hayvana sedasyon yapılır)
hayvanın baş ve boynun arkasında hekim yer alır.
Sol elin parmakları kulak kepçesini apeksinden yakalayarak vertikal olarak
yukarıya doğru çeker. Bu pozisyonda otoskopun ucu kulak yoluna daha kolay
girer aynı zamanda da vertikal bölüm ile horizontal bölüm
arasındaki dirseklenme azaltılmış ve muayene kolaylaştırılmış olur.
Otoskop meatus acusticus
externus'un vertical bölümünün son bölümüne ulaştırıldığında, kulak kepçesi ve
otoskopun hafif olarak laterale doğru yönlendirilme-siyle vertical bölümün
tamamını görmek mümkün olur.
Otoskopun kulak yoluna sokuluşu ve çıkarılışı
sırasında kulak yolu derisi iyice muayene edilmelidir. Özellikle otoskopun
çıkarılışı sırasında kulak yolundaki hiper-plastik değişiklikler erken dönemde
kolay saptanmış olur.
Normal yapıdaki bir kulak
kanalının düzgün, solgun pembe renkli, nemli ve balmumu gibi çok ince bir
serumen ile örtülü bulunduğu gözlenir. Membrana tympanica'nm hafif mavimsi
parlak renkte ve oval bir görünüm verdiği dikkati çeker. Vertical bölümün
ayrıca kıllı olduğu (köpek ırklarında farklı olabilir) dikkati çeker.
Otoskopi sırasında başta
kulak zarının durumu olmak üzere bunun perfore olup olmadığı, proliferatif
değişimler, kulak akıntısının tipi, kulak yolundan gelen koku, eritem ve
ülserasyonlarm bulunup bulunmadığı ayrı ayrı not edilmelidir.
Kulaktan gelen akıntının
ve kabuklaşmanın kulak yangı türlerinin tayininde yardımcı olabildiği gibi
enfeksiyonun etkeninin saptanması yönünden de bir fikir verebilir. Kulakta
izlenen kahverenkli bir akıntı stafilokok ve mantar enfeksiyonlarına, kuru
kahve telvesi gibi bir kabuklu görüntü kulak uyuzuna (Otocariasis), sarı ve krema
kıvamındaki bir akıntı ise gram negatif bir otitis
externa purulenta'ya işaret kabul edilir. Seruminöz otitislerde akıntının
balmumu benzeri kaygan ve sarı-kahve rengi bir görüntü verdiği kaydedilir. Bu
görüntü ayrıca atopi'ye duyarlılık (Allerjik), keratinizasyon bozukluklarını
akla getirir.
Perfore olmuş bir
membrana tiympani ve kulak yolu kıkırdaklarının sertleşip ossifikasyonu, Otitis externanm Orta kulak yangısı (Otitis media) ile komplike
olabileceğini gösterdiği kadar chronik bir otitis
externa olgusuna da bir örnek oluşturur.
Kültür ve Duyarlık Testleri: Kültür ve duyarlık testleri özellikle şiddetli seyreden otitis ext. chronica, otitis media ve sis-temik bir sağaltım yapılması gerekli görülen durumlarda başvurulması gerekli bir muayene yöntemidir. Bunun dışında sitolojik ve kültür muayenelerinin kulak yangılarının otoimmun bir kökenden gelip gelmediğini öğrenmek ve bakteriyolojik testlerin de uygun olan antibiyotiğin gerek lokal gerekse sistemik uygulanmasına yarar sağlar.
Kulak Akıntısının Mikroskopik
Muayenesi: Sitolojik muayenelerin yararı gibi
kulak yolunda saprofit olarak bulunan sonradan patojen hale geçen kokuş ve
çubuk şeklindeki mikropların tanısının yapılmasının yanısıra mantar ve
fagositer leukositlerin varlığını saptamakta yarar sağlar. Özellikle
mikroskopik muayenele-rin otodectes sinotis gibi paraziter etkenlerin
saptanmasında önemi vardır.
Radyolojik Muayeneler: Kronik otitis externalarm ve otitis media'larm tanısında
önemli bir yer tutar. Kulak yolunun kalsi-fikasyonlan, cavum timpani'de
yoğunluk artışlarının veya osteolitik değişimlerin saptanması orta kulağın
yangısı ve diğer bozukluklarının tanısında yarar sağlar. Coleostoma gibi
mebrana timpani'nin cavum timpani içerisine doğru kistik bir çıkıntı yapması ve
burada yangı sonucu oluşan adeziyonları da iyi bir röntgen muayenesi ile
saptamak olası bulunmaktadır.
Tanı konulamayan olgularda ve
bulla osseada şekillenen lizis (erime) olgularında manyetik rözönans muayene yöntemlerinden
de yararlanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder