Erkek Üreme
Organlarının Muayenesi
Penis ve Praeputiumun
Muayenesi: Prepusium üzerinde ödem olabilir ki,
bu hal çoğu kez uzun süre tam bir dinlenmede kalan beygirlerde görülür. Bu ödem
soğuk olup, yangısal ödemden kolaylıkla ayırt edilir. Prepusium üzerinde tümör (papil-lome, botryomycome), ulserasyon,
vesicula (hors pox-beygir çiçeği, gurm) görülebilir.
Posthitis (prepusium'un yangısı) her
şeyden önce genç köpeklerde görülür ve yeşilimsi hafif bir akıntı ile
karakteristiktir.
Phimosis, paraphimosis,
balanitis; beygirde balanopostitits olguları da sıkça görülür.
Penisin serbest kısmının
muayenesini kolaylıkla yapmak için, penisi gevşeten ve dışarı çıkmasını
sağlayan tranklizan veya sedatifler kullanılır. Kliniğimizde propionil-promazin
(combelen) ve
acepromazin kullanılmaktadır.
Hors pox'da [beygir çiçeği) penis üzerinde
vesiküla, pustula, ulkus ve sikatrikse rastlanır. Adenitis equorum hastalığında peniste vesiculalar görülür.
Köpekte çoğu kez penis
tümörlerine rastlanır ki, bunlar lymphome, lymphoşar-come tabiatmdadırlar.
Scrotum ve Testislerin
Muayenesi: Skro-tal bölgenin gözle muayenesinde
ödem, fistül görülebilir.
Testislerin hipertrofisinde
ve tunica va-ginalis'te sıvı toplandığında,
testis keselerinin hacmi artar.
Sarcocele, testislerin ve
keselerinin kitle halindeki yangısıdır. Şiddetli bir kontuz-yon sonucu testis
zarlarına kan sızmış olur ise, buna "Hematocele" denilir. Hydrocele
ise, çoğu kez sekonder olup, keselerde az çok bol miktarda bir sıvının
toplanması ile oluşur.
Orşitis (testisin yangısı) palpasyonla
testislerin duyarlılığının çoğaldığı anlaşılır. Teslisler hyperlastique bir hal alınca, hacimleri büyür, yüzleri kabarıklı
olur. Palpasyonla kastrasyonun sikatriksi, funicu-lus spermaticusun botryomicosique yangısı
anlaşılır.
Bir beygir satın
alınacağı zaman skrotu-mun muayenesi çok önemlidir. Beygirin lenfatik ve
kısırlaştırılmış olduğu bildirilir ise; gerçekten kısırlaştırıldığma
kryp-torchidie olmadığına emin olmak için dikkatle muayene edilmelidir.
Kastrasyon skatriksi huni tarzında büzülmüş olup, bu huninin ucu funiculus
spermaticusun kesilmiş parçasına yapışıktır. Bu durum parmakların derine doğru
sokulmasıyla anlaşılır. Halbuki kastrasyonu taklit eden sikatriks düzdür ve
büzüşme yoktur.
Aygırlarda hernia inguinalis incarcerata fooğulmuş kasık
fith) şiddetli sancılarla ortaya çıkar. Fıtık
olan taraftaki art bacak vücuttan uzak tutulur. Fıtık tarafındaki kese basınca
karşı duyarlıdır.
Malleus'da (Ruam) testisler bazen şişerler,
yangılanırlar, üzerlerinde bazen özel düğümler yoklanır ve bunlar büyürler.
Bazen de hidrosel olabilir.
Kronik kasık fıtkmda
keselerden birinin hacmi artabilir ve tarsal eklemine
kadar inebilir, reponibilite kolaydır.
Prostat, rektum yolu ile
muayene edilir. Köpekte hipertrofik veya hiperplazik bir hal alabilir.
Dişi Üreme Organlarının Muayenesi
Vulva'nm Muayenesi: Dişi köpeklerde kızgınlık zamanlarında vulva şişmiş olup buradan seröz tabiatta, bazen de müköz ve kanlı
bir akıntı geldiği görülür.
İnekte doğumdan önce
vulvadan yapışkan, iplik tarzında bir akıntı gelir ki, bu gebelik döneminde cervix uteriyi tıkar. Bazı inekler kızgınlık zamanlarında ve hemen
soma hafif kanlı bir akıntı gösterir-lerse de bu dönem kısa sürer.
Doğumdan soma ve daha çok
carnivor (etçil) larda açık boz, sarı veya kırmızımsı renkte bir akıntı dikkati
çeker. Vulvanm inspeksiyonunda yaralar, tümörler, vul-vaya konmuş dikiş izleri,
vaginanm veya uterusun prolapsusu görülebilir. Aşağıdaki hallerde vulvadan bir
akıntı geldiği ve oraya yakın bölümleri ve kuyruğun kirlenmiş olduğu görülür.
Vaginitis chronica ve
metritis chronica'-da (vagina ve uterusun kronik yangıları) akıntı müköz tabiatta ve koyudur. Akut yangıda ise, sulu,
berraktır ve rengi çoğu kez belirli değildir. Metritis septica'da
(utersun septik yangısı) akıntı esmer kırmızımsı, kanlı, kirli ve fena kokuludur. Vaginitis crouposa'da akıntı, fena kokulu, kanlı, ve içinde
pseudo-membran parçaları bulunur.
Retentio sekundinarum
olgularında rengi belirli olmayan fena kokulu ve içinde plecenta parçaları
bulunan bir akıntı vardır.
Hors-pox'ta (beygir çiçeği) akıntı azdır,
müköz veya irinli olup, bazen kanla karışıktır.
Vaginitis chronica'da
akıntı beyazımsı ve intermittans olup daha çok inek yattığı zaman, işerken ve
defekasyon sırasında görülür.
Tüberkülozda akıntı
kronik ve çok azdır, muköz-irinli, sarı boz renkte ve pıhtılı-dır. Bu akıntı
mikroskopta muayene edildiğinde tüberküloz basilleri görülür.
Beygir frengisinde
(Dourine) vulvanm kenarlarında bazen pigmentli olmayan lekeler görülür, ruamda
ise, ulserasyona (ulcaretion) rastlanır.
Hors-pox'ta,
vaginitis contagiosa'da vulva hafifçe
şişmiştir. Bu bölgenin derisinde çok defa lekeler ve nohut büyüklüğünde
vesikulalar görülür. Septik uterus yangısında
vulvada gayet büyük şişlik vardır. İlerlemiş hydrometrie'de
vulva ödemli olur.
Nymphomanie'li dişilerde
bazen kli-torisin ve uretranm yangısı görülür.
Uterusun torsiyonunda
vulva içeriye doğru gömülmüştür. Vagina muayenesiyle diagnoz konur.
Vaginanm Muayenesi: Vaginada bir akıntı görüldüğü zaman, bunun mukozasını
muayene etmelidir. Bu muayene için sol elle kuyruk kaldırılır, sağ elle de vulvanm
kenarları spekulumla açılıp bakılır.
Bu muayene ile vaginanm
hastalıkları ve bu hastalıkların nitelikleri tanınmaya çalışılır.
Basit vaginitis'te vulva ve vaginanm mukozası yangılanmıştır, müköz veya mukopmlent
bir akıntı vardır.
Hors-pox'ta (beygir çiçeği) mukoza çok defa
biraz kırmızı renkte olup, bir nohut büyüklüğünde sarı boz renkte düğümler ve
kabarcıklar ve kenarları koyu kırmızı renkte ulkuslar görülür.
Vaginitis infectiosa
chronica'da ise, yalnız kırmızı düğümler olup, ulserasyon yoktur. Hastalık
ilerlemiş olduğunda, bu düğümlerde artma görülür.
Vaginitis infectiosa
acuta'da içersinde saydam berrak sıvı bulunan kabarcıklar göze çarpar.
Kronik vaginitisde
vaginanm çeperi kalınlaşmış ve katılaşmıştır.
Tüberkülozda bazen
düğümler ve ulkuslar görülür.
Beygir frengisinde,
sarımsı zemin üzerinde kırmızı lekelerin bulunduğu görülür ki, epitelyumun
dökülmesinden soma küçük ulkuslar ortaya çıkar.
Uterusun torsiyonunda vagina daralmış ve dip taraflarında mukoza burulmuş, he-lozonik
bir şekil almıştır. Bazen cervix uteriye
kadar el kolaylıkla götürülebilir, bazen de cervix uteriye
ancak bir parmağın ucu ile dokunulabilir.
Dişi köpekte vaginada
papillomlara oldukça sık rastlanır.
Uterus ve
Ovariumlann Muayenesi: Uterusun muayenesi, vagina veya rektum yolu ile yapılır. Büyük hayvanlarda kol
sıvanır, uzun kollu eldiven giyilir ve vaginaya sokulur. Bu muayene ile cervix uterinin ve uterusun değişimleri yoklanır. Cervix uteri açık ve geniş ise, el uterusa sokulabilir.
Rektum yolu ile yapılan
muayenede corpus uteri ve cornu uteri'ler
kolaylıkla yoklanırlar. Bunların hacimleri, kıvamı, duyarlılığı, ve hareket
dereceleri kolaylıkla anlaşılır.
Uterusun hacminin
büyümesi genel olarak gebelikten veya uterus yangısından
hydrometrie'den, pyometrie'den veya bunun tümörlerinden ileri gelir.
Küçük hayvanların
muayenesinde, işaret parmağı kullanılır ve cervix uteriye
kadar sokulabilir.
Oviduct'lar ve
yumurtalıklar da rektum yolu ile muayene edilir.
İnekte sağ yumurtalık,
soldakinden biraz daha büyüktür. Yumurtalık üzerinde kistler bulunabilir ki,
bunlar kısırlığın nedeni olabilir.
Corpus luteum
emilmeyip de yerinde durur ise, ovarium üzerinde
az çok çıkıntılı, düzgün olmayan kabarcıklar şeklinde yoklanır.
Oviduct'lara tüberküloz
yayıldığı zaman, bunlar parmak kalınlığında olabilirler ve sert olup çok defa
düğümcükler gösterirler.
Uterus ve
cornu uterilerin ilerlemiş tüberkülozunda palpasyonla açık belirtiler
yoklanır: Uterusun hacmi artar, kalınlaşır.
Hydrometrie'de az çok
büyük ve dalgalı bir kitle yoklanır.
Normal gebelikte,
kısrakta fötüs dördüncü ve beşinci aydan soma palpasyonla anlaşılabilir.
Yalnız elle çok karıştırılmamalıdır, yavru atma tehlikesi vardır.
Küçük dişilerde, dişi
köpek ve dişi kedide uterus irin
ile dolu olupta genişlediği zaman, karma yapılan palpasyonla durum
anlaşılabilir. Bu zaman derin bir dalgalanma yakalanır ki, ascitesteki dalgalanmadan
farklıdır.
Memelerin Muayenesi: İnek muayene olunurken memeleri muayene edilmesi hiçbir zaman
unutmamalıdır. Önce bu ineğin verdiği sütün miktarı ve niteliği hakkında
bilgi edinilir.
Agalaxie (Agalaksi): Sütün laktasyon
döneminde büsbütün kesilmiş olmasıdır. Bu kesilme geçici veya sürekli olur veya
bir hastalık nedeninden yahut fizyolojik bir bozukluktan ileri gelir.
Bazen meme bulunmayabilir
ki, buna "Amazie" denilir. Meme sayılarının fazla olması
"Polymastie", adını alır. Galactorrhea
süt kanalından sütün kendiliğinden akmasıdır.
Dişi kedi, dişi köpek
gibi küçük dişilerde sanal (hayali) gebelikte normal süt salgısı görülür.
İnspeksiyonda meme
derisinin rengi ve üzerinde oluşabilen hastalıklar göze çarpar.
Dişi koyunların çiçek
hastalığında meme başı üzerinde kabarcıklar; ineklerin şap hastalığında aft' 1ar ve cow-pox'da ve coryza
gangrenosa bovumda vesicula ve pustulalar görülür.
Memede süt fistüllerine rastlanır.
Mastitis'te memenin hacmi
artar, gerilir ve ağrılı olur. Bazen ödem karnın altına doğru yayılır. Meme
tüberkülozunda yine hacmi artar, sert ve ağrısız olur.
Memenin sıcaklığı ve
duyarlığı palpe edilerek anlaşılır.
Meme başı yumuşak olmalı,
süt akan kanal yoklanmalıdır. Her meme sağılırken, sağılmanın kolay mı ve güç
mü olduğuna bakılmalı, süt ince iplik gibi mi, yoksa kaim mı aktığı, görünüşü,
pıhtılaşmış olup olmadığı, içinde kan bulunup bulunmadığı gözden
geçirilmelidir.
Memenin tümörleri (papillom, lipom, fibrom, karsinom, sarkom) her şeyden önce dişi köpekte çoktur.
Dişi domuzun ve seyrek
olarakta ineğin memelerinde aktinomikozik (Actinomy-cosique) oluşumlara rastlanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder