16 Aralık 2012 Pazar
SUNİ TOHUMLAMA
Uygun tekniklerle erkekten alınan spermanın, uygun sulandırıcılarla sulandırılıp, dondurularak hacmi ve yaşam süresi artırıldıktan sonra belli bir teknikle dişi üreme organına verilmesidir.
Suni tohumlama için boğalardan spermanın alınıp saklanması için aşağıdaki teknikler uygulanır;
1. Boğanın; büyükanne ve büyükbabasının, anne ve babasının, yavrularının et, süt ve döl verimlerinin belirlenmesi
2. Spermanın uygun teknikle alınması
3. Spermanın muayenesi
4. Spermanın değerlendirilmesi
5. Spermanın dozlanması ve sulandırılması
Suni Tohumlamada kullanılan spermalar çiftleşmeyle bulaşan hastalıklar içermez. Brusella, Leptospiroz, IBR gibi yavru atmaya veya kısırlık sorunlarına yol açan hastalık etkenlerinden ariliği kontrol edilmektedir. Sperma sıvı azot gazı içerisinde -79 derecede yıllarca saklanabilir. Bu şekilde damızlık boğa hayatta olmasa bile üstün genetik özelliklerinden bu şekilde yararlanılır.
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SUNİ TOHUMLAMA
Suni Tohumlamayı dünyada geniş hayvan populasyonunda ıslah ve verim artışı amacıyla ilk kullanan ülke Rusya’dır. 1936 yılında, 1350 Suni Tohumlama Merkezinde 6.450.000 Koyun, 250.000 Sığır, 80.000 Domuz tohumlanmıştır. 1939 yılına kadar 65milyon değişik türden dişi suni tohumlanarak, üstün verimli 50milyon melez hayvan elde edilmiştir. Türkiye’de ilk defa 1926 yılında Tarım Bakanlığı’nın Rusya’da başarılı Suni Tohumlama sonuçlarını görerek bu ülkeden iki Veteriner Hekimi ülkemize getirmiştir. Türkiye çoğu ülkeden daha önce suni tohumlama yöntemine başlamasına rağmen birçok ülkenin gerisinde kalmıştır.
Dünyada Suni Tohumlanan İneklerin Sığır Varlığına Oranı :
Danimarka %100
Japonya %96,9
Almanya %96
Çek Cumhuriyeti %92
Norveç %89,2
İsrail %83,8
Finlandiya %83,3
İsveç %82,6
Suni tohumlama yönteminin uygulama amacı hayvansal üretimin artırılmasıdır. Asıl amaç kalıtımsal yönden üstün verim özelliklerine sahip hayvanları üreterek birim hayvan başına daha çok verim elde etmektir.
Hayvansal üretimin artırılması; çevre koşullarının istenilen koşulları sağlayacak şekilde iyileştirilmesi ve hayvanların daha yüksek verim kapasitesine sahip ırklara dönüştürülmesini hedef alan hayvan ıslahı çalışmalarıyla gerçekleştirilebilir. Biyoteknolojik yöntemlerden biri olan suni tohumlama hayvan ıslahı yöntemlerinin önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır.
Hayvan Islahı Yöntemleri
1. Saf Yetiştirme Yöntemleri
2. Melezleme Yöntemleri
a) Çevirme Melezlemesi
b) Kullanma Melezlemesi
c) Kombinasyon Melezlemesi
Düşük verimli hayvan ırklarının kalıtsal verim güçlerinin iyileştirilmesi hayvan ıslahı ile mümkündür. Hayvan ıslahı ile artırılması gerekli verimler içerisinde en önemlisi döl verimidir. Hayvanların ekonomik önem taşıyan (et, süt, yumurta, yapağı, yavru vb.) verimlerinin artırılması; döl verimi yeterli nesillerin varlığı ve anılan verimler yönünden kalıtsal üstünlüklerini yeni kuşaklara geçirebilme yeteneğinin devamlılığı ile mümkündür. Üstün verim özelliğine sahip hayvanları elde bulundurmak kadar önemli bir konuda bu hayvanlara verim özelliğini karşılayabilecek bakım, barınak ve besleme şartlarını sağlayabilmektir.
BUNU KÜÇÜK BASİT BİR MATEMATİK HESABIYLA GÖRELİM;
KALITIM GÜCÜ KÖTÜ : 1 PUAN
ÇEVRE KOŞULLARI KÖTÜ : 1 PUAN
1 X 1 = 1 PUAN (KÖTÜ VERİM)
KALITIM GÜCÜ İYİ : 2 PUAN
ÇEVRE KOŞULLARI KÖTÜ : 1 PUAN
2 X 1 = 2 PUAN (VERİM)
KALITIM GÜCÜ İYİ : 2 PUAN
ÇEVRE KOŞULLARI İYİ : 2 PUAN
2 X 2 = 4 PUAN (ÜSTÜN VERİM)
Kötü bakım ve beslemeyle ilgili size çarpıcı bir örnek verelim. Fosfor yetersizliğinin etkisi sonucu hayvanlarda kısırlık şekillendiği 90 yıldır bütün dünyada bilinmektedir. Az gelişmiş ülkelerde hala fosfor eksikliği kısırlık sorunun başlıca nedenidir. Türkiye’de hala yetiştiricilerimizin elindeki hayvanların büyük çoğunluğu bu nedenle kısır kalmaktadır.
Suni Tohumlamanın Yararları
1. Yetiştiricilerin elinde bulunan düşük verim kapasitesine sahip ırkların verim özelliklerinin iyileştirilmesi
2. Suni tohumlama ve hayvan ıslahının devamlılığı sonucunda yetiştiriciye özel üstün verim kapasitesine sahip ırk elde edilmesi
3. Verim kalitesinin artırılması sonucu hayvansal üretimin ve birim hayvan başına elde edilen verimin arttırılması
4. Özellikle Yavru Atma Hastalığı olarak bilinen Bursella’nın önlenmesi ve yok edilmesi
5. Diğer bulaşıcı üreme hastalıklarının önlenmesi
6. Yetiştirici elindeki boğalardan kaynaklanan kalıtsal bozuklukların ileriki nesillere aktarılmasının önlenmesi
7. Damızlık boğa yetiştirme masrafının olmaması ve boğa kaynaklı döl verimi düşüklüğü sorunun önlenmesi
8. Yetiştiricinin üretim politikasına göre (besi veya süt sığırcılığı) uygun tohum kullanılabilmesi
9. Doğal aşım yöntemine göre daha güvenilir, daha ucuz ve daha üstün olması
10. Devletin suni tohumlamayı desteklemesi
11. Suni tohumlamada kullanılan spermaların hastalıklardan ari ve yüksek verim kabiliyetleri ispatlanmış boğalardan elde ediliyor olması
KIZGINLIK VE KIZGINLIK DÖNGÜSÜ
Dişi üreme organları dıştan içe doğru Vulva, Vajina, Rahim ağzı (Serviks), Rahim (Uterus), Yumurtalık yolu ve Yumurtalık’tır. Dişi tohumu diyebileceğimiz yumurta, yumurtalıklarda follikül denilen keselerin içinde dişi üreme hormonlarının etkisiyle gelişir. Gelişen follikül içindeki yumurta patlayarak yumurtalık yoluna atılır. İşte yumurtanın yumurtalık yoluna atıldığı bu dönemde kızgınlık belirtileri ortaya çıkar. Atılan yumurta rahim ağzından giren erkek tohumu (spermalar) ile karşılaştığında döllenerek döllenmiş yumurta halinde rahime geçer. Bu döllenmiş yumurtaya Embriyo denilir. Embriyonun gelişip büyümesiyle rahimde buzağı şekillenir. Yumurtanın döllenme kabiliyeti ve embriyonun yaşama gücü doğrudan yapılan bakım ve beslenmeye, ahır şartlarına bağlıdır.
Suni tohumlamada şekillenen başarısızlıkların en büyük nedeni yetiştiricilerin kötü bakım ve besleme uygulamaları yanında hayvanların kızgınlıklarını takip edememeleridir.
Kızgınlık; ergin dişi hayvanların karakteristik olgularından biridir. Dişi hayvanların belli psikolojik ve fizyolojik belirtiler göstererek erkeği kabul etme durumudur. Sığırlarda tüm yıl boyunca belli aralıklarla görülür. Dişilerin cinsel olgunluğa ulaşmalarıyla birlikte dölerme hormonlarının etkisiyle yumurtalıklarda faaliyet süreci başlar. Evcil dişi hayvanlar ancak kızgınlık süresince çiftleşir veya tohumlanırsa gebe kalma şansları artar. Çünkü ; Yumurtlama yani yumurtanın yumurtalıktan atılma olayı kızgınlık süresi içinde veya ineklerdeki gibi kızgınlıktan kısa bir süre sonra olmaktadır. Kızgınlıkta olmayan dişiler erkeği kabul etmez ve atlamasına izin vermez.
Kızgınlık Döngüsü; kızgınlığın başlangıcından onu izleyen ikinci kızgınlığın başlangıcına kadar geçen süredir.
4 dönemden oluşur;
1. Kızgınlık Öncesi Dönem
2. Kızgınlık Dönemi
3. Kızgınlık Sonrası Dönem
4. Dinlenme Dönemi
1. Kızgınlık Öncesi Dönem :
Kızgınlığa başlangıç veya geçiş dönemidir. 2-3 gün sürer. Kanda; Follikül Uyarıcı Hormon artarak yumurtalıklarda folliküllerin gelişmesini sağlar. Gelişen folliküllerde Östrojen (Dişilik Hormonu) üretilir. Dişilik hormonu etkisiyle cinsel aktivite başlar. Bu dönemde bazı kızgınlık belirtileri (vulvanın ödemleşmesi ve vulvada kızarıklık) görülür.
2. Kızgınlık Dönemi :
Çiftleşme veya tohumlama için en uygun zamandır. 12-18 saat sürer. Yumurtalıklarda; olgunlaşmış yumurtanın bulunmasıyla karakterizedir. Kızgınlık belirtileri bu dönemde görülür;
Ø Hayvan heyecanlı, sinirli ve huzursuzdur
Ø Sık sık böğürür
Ø İştahı azalır
Ø Sütü azalır
Ø Komşu hayvanları ve kendini yalar
Ø Ağzı salyalanır
Ø Vulva şişkin, kızarık ve nemlidir
Ø Diğer ineklerin üzerine atlamasına izin verir, kaçma eğiliminde bulunmaz
Ø Bel bölgesi sıkıldığında kuyruğunu kaldırarak çiftleşme pozisyonu alır
Ø Vulvadan bol miktarda pişmemiş yumurta akına benzer berrak “ÇARA” gelir
3. Kızgınlık Sonrası Dönem :
İneklerde yumurtanın yumurta yoluna atıldığı dönemdir. Yumurtalıkta olgun follikülün patlayarak olgun yumurtanın atıldığı yerde Lüteinleştirici Hormon etkisiyle Luteal Cisimcik şekillenir. Luteal cisimcik; Progesteron (Gebelik Hormonu) üretmeye başlar. Gebelik hormonu gebeliğin devamı için gerekli bir hormondur. Bu dönemde görülen kanama kızgınlığın sona erdiğini gösterir. Döl tutması veya tutmaması ile hiçbir alakası yoktur. Normal fizyolojik bir olaydır. Eğer gebelik gerçekleşmedi ise bu dönemden sonra dinlenme dönemine geçer. Gebelik gerçekleştiyse gebelik hormonun etkisiyle doğuma kadar gebelik devam eder.
4. Dinlenme Dönemi :
Aktif Luteal Cisimciğin bulunduğu devredir. Hiçbir kızgınlık belirtisi görülmez. Gebelik gerçekleşmezse rahimde bulunan salgı bezlerinden PGF2-Alfa Hormonu salgılanarak Luteal cisimcik eritilir. Kızgınlık öncesi dönemine geçilerek tekrar bir olgunlaşmamış yumurta gelişmeye başlar.
Bütün bu anlattığımız kızgınlık döngüsü ortalama 21 gün sürer. Daha kısa veya daha uzun sürebilir. Düvelerde ortalama 19-20 gün sürer.
Sığırlarda En Uygun Tohumlama Zamanı
Kızgınlık Döngüsü : 21 gün
Kızgınlık Süresi : 12-18 saat
Yumurtlama Zamanı : Kızgınlık bitiminden 10-15 saat sonra
Tohumlama Zamanı Döl verimi
Kızgınlık Başlangıcı %40
Kızgınlık Ortası %85
Kızgınlık Sonu %75
Kızgınlık Bitiminden 6 saat sonra %60
Kızgınlık Bitiminden 12 saat sonra %30
Kızgınlık Bitiminden 18 saat sonra %25
Kızgınlık Bitiminden 24 saat sonra %10
Kızgınlık Bitiminden 36 saat sonra % 0
Pratik olarak sabah kızgınlığa gelen inek öğleden sonra, öğleden sonra kızgınlığa gelen inek akşam veya ertesi sabah tohumlanmalıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder